Yetersizlik Duygusu
Yetersizlik duygusu; bireyi okul hayatı, iş dünyası, aile hayatı fark etmeksizin her alanda oldukça kötü etkiler. Kişinin yaptığı herhangi bir şeyden tatmin olmamasını, kendini diğer insanlar karşısında her zaman yetersiz ve aşağıda hissetmesine sebep olur. Yetersizlik duygusu; nedenleri, belirtileri ve daha fazlası hakkındaki her şeyi sizin için yazımızda derledik.
Yetersizlik Duygusu Nedir?
Yetersizlik duygusunu bu hayatta yaşamını sürdürmeye çalışan her insan en azından bir kere hissetmiştir. Bu hisle baş edebilme kabiliyeti bir kişinin yaşam yolculuğuna sağlıklı devamı için oldukça önemlidir.
Yetersizlik duygusu neredeyse herkesin bir defa bile olsa hissetmiş olduğu bir duygudur. Bu duygu bazen bizi yapmamız gereken şeylerle ilgili kaygı bozukluğuna iter ve sorumluluklarımızı yerine getirememeye başlarız.
Bazen yeni anne baba olmuş ve muhtemelen de anne babası tarafından gelen travmalarını çocuklarına aktarmak istemeyen anne babalar, en sevdiği dersinin hocası tarafından ona verilen bir ödev sonrası bir öğrenci, yeni başlayacağı işinde ne kadar iyi olduğunu kanıtlamak isteyen çalışan, ilk sınav senesinde kendisinin ve ailesinin beklentisinin aşağısında sonuç almış ve aynı sınava tekrar hazırlanan öğrenci veya bambaşka bir şehirde ayaklarının üstünde durabileceğini kanıtlamak isteyen yeni mezun insanlar bu duyguyu hissedip, aslında yapabilecekleri bir işi yapamayacaklarını ve gerek kendilerine gerekse çevrelerine mahçup olacaklarını düşünebilirler.
Bunun gibi durumlarda bu hissi yaşayan herkesin kendini bir yetersizlik duygusu içinde bulması normaldir fakat bazen insan bunu aşmak için yeterince emek verebilecek gücü kendinde hissetmeyebilir. Ne yaparsa yapsın olmayacağını düşünebilir ve bu sebeple en ufak bir aksiyon bile almayabilir. Bu da sağlıksız bir durumdur ve muhakkak yardım alınmalıdır.
Yetersizlik Duygusu Neden Olur?
İnsanlar genellikle yetersizlik duygusuna başlarına gelen bir olay karşısında kapılırlar. Çünkü hayatın rutininden çıkıp çözülmesi gereken bir problem olabilir, bu yeni olay geçici değil de kişinin rutinine adapte etmesi gereken bir şey olabilir.
Bütün bunların aksine bazı durumlarda insanlar yeni bir olayla değil de yaşamlarının bir parçası olan işlerle ilgili de bir yetersizlik hissine kapılabilirler. Bu zamana kadar kolaylıkla üstesinden geldikleri şey bir anda gözlerinde büyüyüp onu halledilemez gibi görmelerine sebep olabilir.
Üzerlerine alması gerekenden çok daha fazla yük alan insanlar bu yüklerle yeterince iyi mücadele edemediklerini düşünüp kendilerini çözümsüz hissedebilirler.
Yazının başında da söylendiği gibi, yetersizlik duygusuna günün sonunda her insan maruz kalabilir. Nedeni ise insan olmamızdır en temelinde, fakat kişi bu duyguya odaklanmayıp önüne bakmak yerine kendisinin ürettiği bu yapay hisse tutunup yetersizliği ile ilgili kendi kendini de yaralayabilir.
Yetersizlik Duygusunun Belirtileri
Yetersizlik duygusu hisseden kişi;
- Kendine olan güvenini kaybeder. Özgüven eksikliği yaşar.
- Kendini başarısız hisseder ve yapabileceği şeyleri yapamacağını düşünür.
- Yaptığı işlerle ilgili kendini eleştirir ve sonucunda kendisini başarısız bulur.
- Kaygı düzeyini artırır ve yapamayağı şeyler hakkında endişe duyar.
- Kendisine olan inancının azalması sonucunda motivasyonunu kaybedip herhangi bir iş de yapamayabilir hale gelebilir.
- Tüm bu sebepler sonucunda da sosyal hayattan kendisini geriye çeker ve sosyal etkinliklerden kaçınır.
Yetersizlik Duygusu Nelere Yol Açar?
Yetersizlik duygusu kişiye yeterince iyi yerleşirse kişinin hayat kalitesinde inanılmaz düzeyde gerilemeye sebep olabilir. Örneğin, diyelim ki bir yazıyı yetiştirmesi gereken araştırmacı bu konuda kendini yetersiz buldu ve yazabileceğine olan inancını yitirdi.
Ne kadar araştırma yaparsa yapsın kendisini o yazının başına geçebilecek kadar yeterli hissedemedi ve yazıyı yazmaktan kaçmak için bin türlü bahane üretti. Bu duygu kafasının içinde bir yerlerde ‘Sorumluluklarını yerine getiremeyecek kadar yetersizsin, sen bir yazı bile yazamıyorsun o zaman sen ders de çalışamazsın çünkü o yeterlilik sende yok.’ demesine ve kişinin bu sese hak vererek ders çalışmaktan da vazgeçmesine sebep olabilir.
Çok kolay manipüle olduktan sonra ise ‘Sen sabahları da alarma uyanma en iyisi, zaten yetersizsin duş alman bir şey değiştirmeyecek, boşuna yapıyorsun bütün bunları, nasıl olsa yeterince iyi bir iraden olmadığı için o çikolatayı yine yiyeceksin, boşuna arkadaşlarınla buluşma çünkü sen zaten o sosyal ortamı kaldırabilecek biri değilsin.’ gibi devam ederek kişinin tüm hayatını etkilemeye başlayabilir.
Tüm bunlar sonucunda kişi kendisini hayatın her alanında yetersiz ve hatta beceriksiz hissederek depresyona girebilir.
Yetersizlik Duygusu ve Mükemmeliyetçilik
Yetersizlik duygusu ve mükemmeliyetçilik birbirine çok bağlı iki kuzen gibidir. Biri girdiği bir ortama ötekinin de gelmesi için elinden geleni yapar. Eğer ki bir işin mükemmel olmasıyla ilgili kaygı duyuyorsanız muhtemelen bunu aşmadığınız sürece o işte yetersiz olduğunuzu da düşünmeye başlarsınız.
Örneğin bir tez yazmanız gerekiyor doktora programınız için ve artık işinizdeki akademik tatminin son noktasını yaşamanıza bir adım kaldı. Konunuz belli, yapılması gerekenler belli. Geçtiniz bilgisayarın başına ve o konuyla ilgili olabilecek bütün makaleleri ve çalışmaları okudunuz.
Tezinizin mükemmel olması için çok çabaladınız, gündüzleriniz gecelerinizi kovaladı, uykusuz kaldığınız ve sosyal hayatınızdan ödün verdiğiniz zamanlar oldu ve nihayetinde işin başına geçtiğinizde elinizdeki sonuçtan yeterli tatmini elde edemediniz. Hayallerinizdeki kadar mükemmel bir sonuç çıkmadı; tekrar denediniz fakat sonuç aynı oldu.
Eşe dosta, bu işten anlayan kişilere götürdünüz ve söylenenlerin iyi yanlarını duymak yerine en ufak eleştirilere takılıp kaldınız. Yani mükemmel olmadı, fakat siz kendinize çok mükemmel olmasının elzem olmadığını söylemediğiniz için artık kendinizi bu işle ilgili yetersiz de hissetmeye başladınız. Sanki bundan önce yüksek lisans yaparken aynı adımları atmamış, aynı yolları arşınlamamış gibi kendinize olan güveninizi kaybederek yetersizlik duygusuna teslim oldunuz.
Kaygı durum bozukluğunuz başladı ve kendinizi eleştirmeden adım atamaz oldunuz. Sonuç olarak bırakın o tezi yazmayı, herhangi bir işinizi nitelikli şekilde yerine getiremez oldunuz. Bu mükemmelliyetçiliğiniz size yetersizlik duygusunu misafir getirdi.
Artık çözmeniz gereken sadece bir tezin yazılması ve zamanında teslimi değil. Hatta o tezin mükemmel yazılması da değil. O mükemmellik peşinde koşarken artık genel hayatla ilgili düşüncelerinizin çarpıklığı da çözmeniz gerekenler listenizde yerini almış oldu.
Yetersizlik Duygusunu Yenmek
Yetersizlik duygusunu yenmek için küçük adımlar atmanız gerekebilir. Olayın öznesinden kendinizi geri çekerek çok daha basit konularda özgüveninizi tazeleyecek adımlar atmalısınız. Örneğin, yeni bir enstrüman çalmak ile ilgili bir yetersizlik hissine kapıldınız fakat bunu sadece hobi olarak yapmak istemiştiniz.
Kendinizi öylesine bu işle ve bunun kaygısıyla muhatap ettiniz ki aslında özünüzdeki yeterlilikleriniz de bu durumdan zarar gördü. Öncelikle enstrümanın üzerine gitmek yerine daha iyi yaptığınız bir şeyi deneyin. Emin olun bu size iyi gelecek. Sonrasında daha da iyi olduğunuz birşey, mesela mesleğiniz ile ilgili bekleyen işlerinizi en kolaylarından başlayarak tamamlayın.
Rutininizin bir parçası olan şeyleri yeniden yapabiliyor olduğunuzu hissetmek bile size iyi gelecek. Yetersizlik duygusunun hayatınızı kötü etkilediğini hissettiğiniz anlarda profesyonel destek almak; bu duygunun kaynağını irdeleyip sorunu temelden çözmek konusunda size yardımcı olacaktır.
Ayrıca spor yapmak da özgüvene olan etkisi ve aynı zamanda salgılattığı serotonin hormonu sayesinde mutluluk seviyenizi yükseltecek ve yetersizlik duygusunu yenmenize yardımcı olacaktır.