Yalnızlık
Yalnızlık; adına şarkılar bestelenmiş, kitaplar yazılmış, resimler çizilmiş, şairlerin şiirlerinin yegane konusu olmuş. Peki nedir bu yalnızlık? İnsanlar neden yalnızdır? Yalnızlık gerçekten büyük bir sorun mu? Tüm bunların ve merak ettiğiniz diğer soruların cevaplarını yazımızda bulabilirsiniz.
Yalnızlık Nedir?
Yalnızlık, TDK tarafından ‘yalnız olma durumu, kimsesizlik’ olarak tanımlanmıştır.
Tek başına olmak yani yalnızlık kimi zaman kişinin kendi tercihi kimi zaman da bir zorunluluktur. Kısa süreli ya da uzun süreli olabilir. Ayrıca tercihen de olsa zorunluluk da olsa farklı nedenleri ve sonuçları vardır.
Psikolojik Açıdan Yalnızlık
Sözlük tanımı yalnızlığı tarif etmeye hiçbir zaman yeterli değildir. Zira kişi iş için gittiği bir şehirde bir süre yalnız kalabilir, terk edilip yalnız kalabilir, çok sevdiği birini kaybedip yalnız kalabilir, arkadaşlarıyla kavga edip yalnız kalabilir ya da sadece iyi geleceğine inandığı için bir süre yalnız kalmayı tercih edebilir.
Bunların hepsi yalnızlığın sözlük tanımına uyar. Ancak hepsi aynı hissiyatı vermez. Psikolojik açıdan da önemli olan daha çok bu hissiyattır. Kısaca, psikoloji ‘yalnızlık’tan çok ‘yalnızlık hissi’ ile ilgilenir.
Yalnızlık hissi, kişinin kimse ile bağ kuramaması, içinde koca bir boşluk hissetmesi, ihtiyaçlarını karşılayacak kimse olmadığını düşünmesi, tabiri caizse ruhunun kimsesiz kalmasıdır. Üstelik bu yalnızlık hissi kişinin etrafındaki insanlardan, arkadaş sayısından, ilişkisinden vs. de bağımsızdır.
Yani kişi evli olabilir, çok iyi bir iş hayatı olabilir, eğlenceli bir arkadaş grubu olabilir ancak aynı kişi tüm bunlardan bağımsız bir yalnızlık hissi ile boğuşuyor da olabilir.
Yalnızlık Ne Zaman Kötüdür?
Bu sorunun cevabı oldukça nettir. Kişi istemediği bir yalnızlığın içine düştüğünde, travmatik bir olay sonucu kendi tercihi olmaksızın yalnız kaldığında ve etrafında kim olursa olsun yalnızlık hissi ile boğuştuğunda yalnızlık kişinin ruhuna zararlı hale gelir ve olumsuz sonuçlar doğurmaya başlar.
Başka bir yönüyle bireyi mutsuz eden ve boşluk hissine sürükleyen her türlü yalnızlık kötüdür. Üstelik bu yalnızlığın neden kaynaklandığının, geçici bir süre olduğunun vs. önemi yoktur.
Yalnızlık Hissi Neden Olur?
Yalnızlık hissi birçok farklı sebepten ortaya çıkabilir. Bu sebepleri sizler için sıraladık:
- Genetik faktörler: Yalnızlık hissi, dışardan bakıldığında genetikle alakasız ortaya çıkan bir hissiyat gibi görünse de aslında bir insanın kendini yalnız hissetmesi anne babasından aldığı genlerle ilişkili olabilir.
- Beynin bazı bölgeleri: Beynin yalnızlık duygusunu kontrol eden bölümleri vardır ve doğal olarak bu bölgeler kişinin yaşayacağı yalnızlık hissini yönetir. Bu bölgeleri aktivasyon düzeyinde ise genetik faktörler, yaşanan olaylar vs. yine etkilidir. Ayrıca bu bölgenin aktivasyonu büyük olasılıkla bireyin çocukluk çağında şekillenmektedir.
- Travmatik olaylar: Sevilen birinin ölümü, terk edilmek, reddedilmek gibi maddi olarak yalnızlığa yol açacak bazı travmatik olaylar aynı zamanda yalnızlık hissinin ortaya çıkmasında da etkilidir.
- Sosyal becerilerde düşüş: Kişinin sosyal becerilerde yaşadığı eksiklik onu hem sözlük anlamıyla yalnızlaştıracak hem de psikolojik olarak yalnızlık hissini ortaya çıkaracaktır.
Yalnızlık Belirtileri
Burada yalnızlık belirtilerinden kastımız psikolojik yalnızlık yani kişiye zarar veren yalnızlık hissidir. Bu belirtilerden bazıları şöyledir:
- İnsan ilişkilerinden uzaklaşma.
- Yaşama karşı isteksizlik duyma ve yaşamdan tat almama.
- Sosyal hayattan kendini soyutlama.
- Sürekli boşluk hissi, üzgün hissetme ve genel huzursuzluk.
- İnsanlarla diyalog kurmaktan kaçınma.
- Herhangi bir olayda kendini suçlama.
- Daha çok kendi ile meşgul olma.
Yalnızlık ve Psikolojik Hastalıklar
Yalnızlık hissi zamanla birçok psikolojik hastalığın kapısını aralayabilir. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
- Depresyon: Yalnızlığın kısa vadede dahi depresyona yol açacağı insanların çoğu tarafından bilinen bir gerçektir. Zira yalnızlık hissi ile depresyonda olan bir bireyin hisleri de oldukça büyük benzerlikler göstermektedir.
- Anksiyete bozuklukları: Özellikle sosyal anksiyete yalnızlığın kapısını araladığı psikolojik hastalıklar arasındadır. Bunun nedeni yalnızlık hissi duyan bir kişinin kendini sosyal çevresinden daha da soyutlaması ve bunun sonucunda sosyal zekasının gelişememesidir.
- Madde bağımlılıklar: Kendini yalnız hisseden bireyler sosyal çevresiyle vakit geçirdiğinde mutlu olamadığından ve hayatın olumsuzluklarından uzaklaşamadığından bunu yapmayı zararlı madde alışkanlıkları edinerek deneyebilir.
- Uyku bozuklukları: Yalnızlık hissi ile boğuşan bir insan kimi zaman bu histen kurtulmak için kimi zaman vakit geçirmek için kimi zaman da beynindeki olumsuz inançları düşünmemek için gereğinden fazla saatler uyuyabilir ve tabiri caizse kendini uykuya verir. Bu da zamanla uyku bozukluklarına neden olacaktır.
- Şizofreni: Şizofreniye neden olan birçok farklı unsur vardır. Yalnızlık kısa vadede şizofreniye neden olan unsurlardan değildir. Ancak uzun vadede kişide şizofreni riskini artıran faktörlerdendir.
Yalnızlık hissi kişinin mutluluk hormonlarının salgılanmasını baskılar, kişiyi kötü düşüncelere sürükler. Bu nedenle yukarıda sıraladıklarımız harici de pek çok psikolojik bozukluğa neden olabilir. Yeme bozuklukları, languishing sendromu ve yoğun üzüntü bunlardan bazılarıdır.
Yalnızlık Çeken Biri Ne Yapmalı?
Yalnızlık hissi ile boğuşmak insanı oldukça fazla yıpratabilen ve insan psikolojisine büyük zararlar verebilen bir durumdur. Kaldı ki pek çok hastalığın kapısının yalnızlık ile aralandığı dahi söylenir. Hal böyleyken yalnızlıkla boğuşan bir insanın bundan kurtulmak için çabalaması şarttır.
Eğer yalnızlık hissi duyuyorsanız bundan kurtulmak için size verebileceğimiz bazı tavsiyeler şöyle:
- Kendinizi sosyal çevrenizden soyutlamayın: Yalnızlık hissi ile boğuşurken kimi zaman sosyal çevreden uzaklaşma, arkadaşlık ilişkilerini bitirme vs. arzusu duyabilirsiniz. Ancak böyle bir duruma bu isteğinizi bastırmalı ve bunu yapmanın daha kötü sonuçlara varabileceğini idrak etmelisiniz.
- Yeni hobiler edinin: Yeni hobiler edinip bunlarla uğraşmak yeni sosyal ortamlara girmenin de kapısını aralar ve bu da içinde bulunduğunuz yoğun yalnızlık ve boşluk hissinden kurtulmanıza yardımcı olur.
- Yazı yazın: Yalnızlık hissiyle boğuşurken bunun getirdiği olumsuz hisleri etrafınızdaki herhangi bir insanla paylaşmak istemeyebilirsiniz. Ancak içinizde tuttuğunuzda da bu hslerin üzerinizde yarattğı olumsuz etkiler artarak devam edecektir. Bu nedenle negatif ve size zarar veren hislerinizi kağıda dökebilirsiniz.
- Spor yapın: Spor yapmak serotonin salgısını artıracağından beyinde yalnızlık duygusunu kontrol eden bölgelerin çalışmasını yavaşlatır.
- Meditasyon yapın: Özellikle yalnızlık hissine odaklanan meditasyon türleri de var olduğundan bunları uygulamak sizin için oldukça faydalıdır.
Yalnızlık ve Psikoterapi
Yalnızlığa neden olan travmatik olayların çözümlenmesi, yalnızlığın sebep olduğu olumsuz inançların değiştirilmesi ve genel olarak kişinin içinde bulunduğu yalnızlık hissinden kurtulması konularında psikolojik destek almak kişiye çok yardımcı olacaktır.
Yalnızlığın meydana getirdiği sonuçlar ve tetiklediği psikolojik hastalıklar göz önüne alındığında içine düşülen yalnızlık hissinden kurtulmak için gerekli olduğu durumda psikolojik destek almaktan çekinmemek gerektiğinin farkına varılmalıdır.
Psikoterapide psikolog bireyin konuşmalarını, davranışlarını ve tepkilerini gözlemleyerek yalnızlık hissine neden olan olay veya inançlar, bu hissiyatın yoğunlu vs. gibi konularda tespitler yapar ve ardından bireydeki olumsuzlukların terapi ile iyileştirilmesi hedeflenir.
Seans sayısına ve seansların nasıl ilerleyeceğine genellikle psikolog ve danışan birlikte karar verir. Sürecin sonunda amaç bireyin yalnızlık hissinden arınmış ve sağlıklı ruh haline kavuşmasıdır.