Panik Atak Anında Yaşananlar
Panik atak genelde aynı belirtilerle ortaya çıkar. Herhangi bir neden yokken kalp atışlarınız göğsünüzü parçalayacakmış gibi hızlanır; kaburgalarınızın, ciğerlerinizin genişlediğini, göğüs kafesinizde zorlukla durabildiklerini ve göğsünüzden yayılan acıyı hissedersiniz.
Sonra devreye düşünceler girer. Yaşadığınız fiziksel rahatsızlıkların üstüne zihniniz de hiç durmadan korku ve kaygılarla içinde bulunduğunuz durumu kötüleştirmeye başlar. “Neler oluyor, niye böyle hissediyorum?”, “Sakinleşemezsem ne yapacağım?”, “Her zaman böyle mi hissedeceğim?”, “Yoksa ölecek miyim?” gibi düşünceler zihninizden akar durur.
Daha zihninizdeki fırtına hızıyla dönen düşünceleri susturamadan mideniz de bu şenliğe katılır; aniden başlayan bulantı hissi ve boğazınızın arkasında her an kusacakmışsınız gibi bir yanmayla tüm nefesiniz bir kere daha kesilir; Ya bulantım geçmez ve olduğum yere kusarsam? Mide haplarımı aldım mı? Ya işe yaramazlarsa? Bütün planlarımı iptal mi etmeliyim? Ne zaman sona erecek bu?
Bir panik atak sırasında hangi belirtilerin ne zaman başlayıp bittiğini ayırt etmek son derece zordur; mide bulantısı, kalp çarpıntısı, zihninizde yoğunlaşan düşünceler, kaygılar, korkular… Hepsi iç içe geçmiş bir kum fırtınası gibi sizi tutunduğunuz yerden koparıp fırlatmaya çalışır sanki. Eğer şanslıysanız ve panik atak kriziyle başa çıkmanın yollarını biliyorsanız karnınızdan derin derin aldığınız nefeslerin sakinleştirici etkisi biraz olsun kendinize gelmenizi sağlar. Eğer bilmiyorsanız panik atağın artçı şokları; istemsiz ağlamalar, başınızı çatlatacakmışçasına bir anda beliren ağrılar ve kas tutulmalarıyla bir kere daha sarsar sizi.
Panik atağın tüm bu belirtileri bir dakikadan kısa bir süre içinde olsa da geçen saniyeler size korku ve acı dolu saatler gibi gelir. Panik ataktan kaçış olmadığını, yaşamınızın sonuna kadar bu karanlık dehlizden kurtulamayacağınızı hissedersiniz. Panik atak beyninizi, düşüncelerinizi ele geçirir; sizi olabilecek en kötü şeyin olacağına, yaşadığınız bu durumdan asla kurtulamayacağınıza inandırır.
Bir süre sonra, artık tam da bu davetsiz, istenmeyen misafirle savaşacak gücünüzün kalmadığını, beyninizin ve vücudunuzun tükendiğini hissetmeye başladığınız anda panik atak belirtilerinin de azaldığını fark etmeye başlarsınız. İroniktir ki; panik atak ile olan savaşınızı ona teslim olarak kazanırsınız.
Bknz: Panik atak ile nasıl savaşabiliriz?
Panik atak ile ilgili önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz gibi düşündüğümüz her şeye inanmamayı, zihnimizde yarattığımız bu gerilimin beynimizi ve vücudumuzu kontrol edemeyeceğini anladığımız, kendimizde bu gücü bulduğumuz anda kurban rolünden de uzaklaşmaya başlarız.
Panik atak zihnimizin bizi potansiyel bir tehlikeye hazırlama yollarından biridir. Her ne kadar anksiyete içinde çırpınan beynimiz ortada hiçbir tehlike yokken, çoğunlukla yanlış sinyaller gönderse de aslında bizi hayatta tutmak ister. Bu sizin problemli, kötü ya da işe yaramaz bir insan olduğunuzu göstermez, yalnızca beyninizin başkalarından farklı çalıştığını gösterir.
Eğer sizi ve yaşadıklarınızı anlayacak, atak anlarınızda size destek olacak birine ihtiyaç duyarsanız Psikologofisi.com’un her zaman yanınızda olduğunu unutmayın..
