monofobi nedir

Monofobi Nedir? Monofobi Belirtileri ve Tedavisi

İçindekiler


Monofobi Nedir?

Monofobi, kişinin yalnız kalmaktan aşırı derece korktuğu ve bunu takıntı haline getirdiği psikolojik bir rahatsızlıktır. Yetişkinlere kıyasla ergenlik çağındaki çocuklarda daha sık görülen bu psikolojik rahatsızlık; otofobi, izofobi, erofobi ve yalnız olma korkusu gibi çeşitli isimlerle de adlandırılabilmektedir. Hastalığın kökenini inceleyecek olursak mono kelimesi "tek, bir" anlamlarına gelmektedir. Fobi kelimesi ise "korku" anlamına gelmektedir. Bu psikolojik durum sadece insanlarda değil, hayvanlarda da sık sık görülmektedir. Monofobi, ne yazık ki diğer birçok fobiye kıyasla kurtulması zor bir fobidir. Zira monofobiden muzdarip kişi, kendisini bedenen ve ruhen güvende hissetse bile o an yalnızsa kendisini kötü hisseder. Böylelikle kişide korku, endişe, panik ve yoğun mutsuzluk gibi duygular görülür. Bu kişiler, yalnız oldukları her an kendilerini yoğun bir baskı altında hissederler. Yalnız başlarına uyumakta, yemek yemekte, dışarıda dolaşmakta hatta tuvalete gitmekte dahi zorluk yaşarlar. Bu sebeplerden dolayı yalnızlık fobisi olan kişiler profesyonel destek almadıkları sürece üzerlerindeki bu yoğun stres yükünden kurtulamazlar.

İnsanın yalnız olduğu durumlarda başka bir kişiye ihtiyaç duyması durumu, her zaman monofobiyle örtüşmez. Her birey hayatının belirli dönemlerinde farklı insanlara ihtiyaç duyar ve yalnız kalmaktan hoşnut olmayabilir. Ancak bu yalnız kalmama isteği ne zaman aşırıya kaçıp normal olmayan sonuçlar doğurursa, bu durumda monofobi belirtilerinin görüldüğünü söyleyebiliriz. Yalnızlık korkusu olan kişiler genellikle asansör gibi kapalı alanlardan, çok fazla yabancı insanın bulunduğu konser veya toplu taşıma araçlarından ve kendilerince "güvenli" olarak görmedikleri her yerden çekinirler. Bu tür yerlere tek başına gitmek onlara çok zor gelir. Monofobinin bir sonucu olarak olarak kişide panik atağın yanında depresyon, anksiyete ve aşırı sinirlilik gibi psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkması da mümkündür.

Monofobi hastalığından muzdarip bireyler, hayatlarında sürekli başka bir insanın desteğine ihtiyaç duyar. Bu desteği alamadığı durumlarda ise genel olarak sinirli bir ruh haline bürünürler. Sinirlilik hali genellikle o an yanlarında olmayan yakın aile üyeleri ve arkadaşlarına karşı oluşmaktadır. Kişi umursanmadığını ve sevilmediğini hisseder, bu yüzden de insanlardan uzaklaşmak ister. Ancak tek başına kalınca daha büyük endişelere kapılacağından dolayı bunu da yapamaz. Monofobi hastalığı, bu özellikleri sebebiyle kendi başına içinden çıkılması oldukça güç bir psikolojik rahatsızlıktır. 

Yalnız olma korkusu, duygusal ilişkilerde de büyük sorunlar meydana getiren bir rahatsızlıktır. Monofobisi olan kişi, sırf yalnız kalmaktan korktuğundan dolayı karşısındaki kişiye yoğun duygular beslemese de ilişkiyi devam ettirir. Çünkü her halükârda kişide en baskın gelen his, yalnızlıktan korkma hissidir. Ancak bu yalnız olmama hissi başta kişiyi bir rahatlığa kavuştursa da, zaman geçtikçe işleri iki taraf için de çok karmaşık hale getirir. Bu yüzden kişi her ne şekilde olursa olsun yalnız başına kalmanın dünyanın sonu olmadığını öğrenmelidir. Bunu tek başına başarmak ise genelde çok zor olduğundan dolayı, uzman bir psikoloğa danışmak ve psikoterapi almak hastalık için çok büyük fayda sağlamaktadır.  

Monofobi Nedenleri Nelerdir?

Genetik faktörler, kişinin monofobiye sahip olmasını sağlayan etmenler arasındadır. Eğer birinci derece akrabalarda monofobi veya benzeri bir fobi varsa, kişide monofobi görülme ihtimali de artacaktır. Bunun yanı sıra, monofobiyi tetikleyen bazı durumlar mevcuttur. Bu durumlara örnek olarak; 

  • Kişinin hayatında yaşadığı çeşitli zorluklar, 
  • Travmatik bir terk edilme, 
  • Çok sevilen birisinin kaybedilmesi, 
  • Yalnızken kişinin başına çok kötü bir şey gelmesi, 
  • Kapalı bir yerde mahsur kalma gibi travmatik durumlar gösterilebilir.

Bu travmatik tecrübeler genellikle çocukluk çağında yaşanır. Kimi çocuklar yaşadıkları bu tip durumlardan çok daha fazla etkilenirler ve monofobi geliştirirler. Tabii ki hastalığın ortaya çıkışı sadece çocukluk yaşlarında değil, her yaşta olabilmektedir. Kişinin büyük bir ekonomik buhran yaşaması, iş hayatında büyük stres altında olması gibi faktörler de monofobiyi tetikleyebilmektedir.

Kişinin birinci dereceden akrabalarının sürekli kaygılı ve endişeli olduğu durumlarda da çocukta monofobi gelişme ihtimali artmaktadır. Zira çocuk, ilk olarak etrafındaki kişilerin olaylara ne tür tepki verdiğini izleyecek, akabinde kendi davranış haritasını da buna göre oluşturacaktır. Yakınındaki insanlardan bu tür duygusal tepkileri gören çocuk, bu tepkileri benimseyecek ve kendi hayatında da çoğu olaya karşı kaygılı ve stresli olacaktır. Kaygı ve stresin yoğun olduğu ortamlarda büyüyen çocukta da çeşitli türde fobilerin ve anksiyete, depresyon gibi psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkma ihtimali artış göstermektedir.

Monofobi Belirtileri Nelerdir?

Monofobinin çeşitli belirtileri vardır. Bu belirtileri genel olarak şu şekilde açıklayabiliriz: 

  • Hastalıktan muzdarip kişi, kendisini yalnız hissetmemek için normalde katılmak istemeyeceği sosyal ortamlara veya aktivitelere katılmak ister.
  • Kişi gece uyurken aynı odada veya evde başka hiç kimse yoksa televizyon veya bilgisayardan çeşitli videolar-müzikler açar. Bu durum, kişinin yalnız kaldığında hissettiği yoğun endişe duygusunu aşmak için yaptığı bir eylemdir. Eğer kişi yalnızsa ve odasında herhangi bir ışık, ses kaynağı yoksa uyumakta büyük güçlük çeker.
  • Söz konusu kişi, yalnız kaldığı durumlarda veya herhangi bir sebepten dolayı yalnız kalacağını hissettiğinde terlemeye başlar ve kalp atışları hızlanır. Bunlara ek olarak mide bulantısı, sıcak basması, soğuk basması, nefes almada güçlük, bacaklarda-kollarda uyuşma ve karıncalanma hissi, boğulma hissi, kulak çınlaması, yoğun baş ağrısı ve baş dönmesi gibi çeşitli fiziksel belirtiler görülebilir.
  • Monofobisi olan kişiler, diğer insanlara kıyasla ölüm korkusunu çok daha yoğun yaşarlar. Ayrıca bu kişilerin, yoğun ölüm korkusu (tanatofobi) ve çok fazla insanın olduğu açık alanlarda bulunma korkusu (agorafobi) gibi fobi türlerini de geliştirme ihtimalleri yüksektir. 
  • Kişi her an bayılacağını hissedip bayılmaktan korkabilir. Bu durumu da tek başına yaşamak istemez ve bayılırsam yanımda birileri olsun diye düşünerek insanlarla yakınlaşmaya çalışabilir.
  • Kişi hayatındaki diğer insanların veya olayların üzerinde bir kontrol sağlamak ister. Bu kontrolü sağlayamazsa her an terk edileceğini düşünür. Böylelikle etrafındaki kişilere karşı çok basit sebeplerden dolayı sinirlenebilir veya kırılıp gücenebilir.
  • Kişinin gerçek dünyaya dair algısı değişebilir. Korku ve endişe hissi yüzünden gerçekte olmayan şeylere inanabilir ve bunlardan korku duyabilir.

Monofobi Teşhisi Nasıl Konur?

Günümüzde kişide monofobi olup olmadığını saptayabilecek kesin sonuç veren bir tıbbi test mevcut değildir. Bu nedenle, internette görülen monofobi testi gibi dayanağı belirsiz testlere itimat etmek son derece yanlıştır. Hastalıktan muzdarip birey veya çevresi tarafından belirli semptomlar fark edildiği takdirde, en kısa zamanda bir psikologdan randevu alınmalıdır. Bu aşamada, altta yatan sebepleri tam olarak kavrayabilmek ve başka bir hastalıkla ilişkisi olup olmadığını anlayabilmek için kişiden çeşitli tıbbi testler istenebilir. Monofobinin teşhisi için ‘’Zihinsel Rahatsızlıkların İstatistik Kılavuzu’’ adı verilen ve Amerikan Psikiyatri Derneği tarafından yayınlanan kaynak da ülkemizde doktorlar tarafından sıkça kullanılmaktadır.

Monofobi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Monofobinin yarattığı etkileri azaltmak için evde denenebilecek belirli yöntemler vardır. Monofobisi olan birçok kişi arka planda çalan müziğin, televizyon veya radyo sesinin ve evcil hayvan seslerinin kendilerini rahatlattığını belirtmiştir. Bunun yanında kişi kendisini kötü hissettiğinde çeşitli nefes kontrol egzersizleri ile kendisini rahatlatmaya çalışabilir, meditasyon yapabilir veya internette ilgilerini çeken bir konu hakkında araştırma yapıp bir şeyler izleyebilirler.

Monofobi ile baş etmek için gerekli olan süreç; hastanın, hastanın çevresindeki kişilerin ve danıştığı psikoloğun ortak çabasını gerektiren bir süreçtir. Kişi öncelikle kendisinde bir sorun olduğunu kavramalı ve kendisiyle barışık olmalıdır. Bahsi geçen kişi hissettiği yoğun duyguların normal olmadığını idrak ettiğinde ve aşmaya istekli olduğunda, süreç çok daha konforlu ve kolay geçmektedir.  Unutulmamalıdır ki monofobisi olan kişiler yalnız bırakılmaya karşı çok hassastırlar ve bu durum yaşam kalitelerini son derece olumsuz etkiler. 

Monofobi tamamen geride bırakılabilen ve etkileri büyük ölçüde azaltılabilen bir ruhsal hastalıktır. Monofobiye karşı verilen profesyonel psikolojik destek için günümüzde en yaygın kullanılan yöntem, bilişsel davranışçı terapisidir. Bununla birlikte, kişinin durumuna ve ihtiyacına göre sistemik duyarsızlaştırma terapisi, grup terapisi ve maruz bırakma terapisi gibi farklı psikoterapi çeşitleri uygulanabilmektedir.

Bilişsel Davranışçı Terapi ile Monofobi Tedavisi

  hasta ve terapist iş birliğine büyük önem verilir. Terapide hastanın düşünceleri ve duyguları ile sergilediği davranışları arasında bir bağ kurulmaya çalışılır. Kişinin fobisiyle başa çıkabilmesi için çeşitli çözüm yöntemleri üretilir ve hastaya sorunlarını kendi başına çözme becerisi kazandırılmaya çalışılır. Bu yönteminde kişinin istekli olması ve terapistine güvenmesi, ortaya pozitif sonuçlar çıkartmaktadır. Monofobi ile mücadele için %75 gibi bir oranda bilişsel davranışçı terapi yöntemi kullanılmaktadır.

Duyarsızlaştırma Terapisi ile Monofobi Tedavisi

Duyarsızlaştırma terapisi, EMDR terapisi olarak da adlandırılmaktadır. Bu yöntemle kişiye geçmişte yaşadığı olumsuz deneyimler tekrardan yaşatılır. Kişinin bu deneyimleri yeniden işlenir ve yavaş yavaş kişi artık bu olumsuz deneyimlere karşı duyarsızlaşır. Böylece kişinin eskiden yaşadığı olumsuz deneyimlere farklı ve olumlu bir bakış açısıyla bakması sağlanır.

Maruz Bırakma Terapisi ile Monofobi Tedavisi

Maruz bırakma terapisinde ise kişi, yaşadığı yalnızlık hislerine doğrudan maruz bırakılır. Bu terapi yönteminde amaç kişinin korkularıyla yüzleşmesidir. Tabi bu kısa sürede olacak bir şey değildir. İlk olarak kişinin yalnızlıktan korkmasının temel sebepleri tespit edilir. Akabinde rahatsızlıktan muzdarip birey, bu durumlara aşama aşama kontrollü şekilde maruz bırakılır.  Kişi zamanla korkularıyla ve yalnızlığıyla yüzleşmeyi öğrenmeye başlar. 

Ek olarak kişiye kendini rahatlatabilmesi için nefes kontrolü teknikleri, kas gevşetme yöntemleri ve meditasyon yöntemleri öğretilir. Kişi korktuğu durumlara maruz kalarak yavaş yavaş alışacak ve böylelikle duyduğu korku hissi de azalacaktır. Bu yöntem sayesinde kişi, korktuğu ve endişelendiği şeylerin aslında düşündüğü kadar vahim durumlar olmadığını görecektir. Böylelikle artık yalnız kaldığı zaman kendisini büyük bir panik ve korku içerisinde bulmayacak, hayatında aldığı kararlarda kendisini daha çok kontrol sahibi hissedecektir. 

İlaç Tedavisi

İlaç tedavisi, genellikle psikoterapi yöntemlerinin tek başına yeterli olmadığı durumlarda ek tedavi yöntemi olarak kullanılır. Monofobiden kurtulmak için ilaç tedavisi genellikle tek başına yeterli olmamaktadır çünkü ilaç tedavisiyle asıl olarak hastalık değil, hastalığa bağlı olan bazı semptomlar tedavi edilmektedir (konsantrasyon problemi, endişe, depresyon vb.). Bu nedenle herhangi bir psikolojik destek almadığı halde, rahatsızlıktan kurtulmak için monofobi ilaçları aramak oldukça yanlış bir karar olacaktır. Zira ilaç tedavisi tek başına bu rahatsızlığın tedavisi için bir çözüm değildir. 

Ancak terapiye yardımcı olması için veya fobinin çok ilerlediği durumlarda kişiyi sakinleştirmek için ilaç tedavisine başvurulabilir. Monofobi tedavisinde beta bloker ilaçlar ve sakinleştirici ilaçlar kullanılmaktadır. Sakinleştirici ilaçlar, benzodiazepin maddesinden üretilir. Ayrıca kişinin kaygı, endişe ve panik gibi hislerini azaltmaya yardımcı olur. Lakin bu ilaçlar kesinlikle doktor tavsiyesinin dışında kullanılmamalıdır; zira bağımlılık yapma ihtimalleri bulunmaktadır. Beta bloker ilaçlar ise kişinin vücudundaki adrenalinden kaynaklanan dürtüyü bloke eden ilaçlardır. Stres esnasında vücudun vereceği tepkileri düzenler ve kişinin yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olurlar.

Son olarak bu fobiden muzdarip kişiler, yaşam stillerini değiştirerek ve kendi hayatlarında belirli aşamaları kat ederek bu psikolojik rahatsızlığı atlatma konusunda önemli bir adım atabilirler. Ancak bu süreçte uzman bir psikoloğa başvurmak, son derece faydalı olacaktır. Zira uzman bir psikolog gözetiminde psikoterapi almak, işleri hasta adına çok daha kolay hale getirecektir. Sahip olduğu kaliteli, deneyimli ve uzman kadrosuyla Psikolog Ofisi, monofobi gibi rahatsızlıkların üstesinden gelebilmeniz için yanınızdadır.

Modern bir yaklaşımla sorunları ele alan Psikolog Ofisi’nin çağdaş ve güvenilir hizmeti sayesinde, bulunduğunuz yer fark etmeksizin, sadece 1 dakika içerisinde dilediğiniz uzmandan online psikolog desteği almaya başlayabilirsiniz. Profesyonel destek alınmadığı takdirde hayat kalitesini çok ciddi derecede düşüren monofobi, Psikolog Ofisi’nin modern terapi teknikleri ve uzman kadrosu sayesinde üstesinden gelinebilecek bir rahatsızlıktır. Danışılacak psikolog konusunda son derece hassas olunması gereken bu rahatsızlığı en hızlı şekilde atlatmak için; siz de gerekli desteği Psikolog Ofisi’nin uzman kadrosundan alabilir, sağlıklı ve huzur dolu günlerinize tekrardan kavuşabilirsiniz.

Yazar
Avatar
Şebnem Akı KaraoğluUzman Psikolog14 Mayıs 2021
0/1500
Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı