Kardeş Kıskançlığı Nedir ve Nasıl Yönetilir?
- Kardeş Kıskançlığı Nedir?
- Kardeş Kıskançlığının Nedenleri Nelerdir?
- Kardeş Kıskançlığının Belirtileri Nelerdir?
- Kardeş Kıskançlığı İle Başa Çıkma Yolları Nelerdir?
- Kardeş Kıskançlığı Durumunda Ebeveynin Tutumu Nasıl Olmalı?
- Kardeş Kıskançlığı Yaşayan Çocukların Yetişkinlik Hayatındaki İlişkileri Nasıl Olur?
- Psikolojik Destek ve Aile Terapilerinin Kardeş Kıskançlığı ile Baş Etmedeki Rolü Nedir?
- Kardeş Kıskançlığı Konusunda Çocuk Psikologlarının Ebeveynlere Tavsiyeleri Nelerdir?
İki çocuğu olanlar bilir, aileler ikinci çocukları doğduğunda insanlardan ‘Büyüğü nasıl karşıladı, kıskanıyor mu?’ sorusunu duymaya oldukça aşinadır. Peki nedir kardeş kıskançlığı, ve altında hangi sebepler yatar?
Kardeş kıskançlığına dair kaleme aldığımız yazımızı okurken konuya dair tüm merak ettiklerinize cevap bulmanızı hedefledik. İçeriğimizde cevap bulamadığınız bir sorunuz olursa yorumlara yazmanız bizi oldukça mutlu eder ve en kısa zamanda yazımızı bu yönde güncelleriz. Keyifli okumalar dileriz…
Kardeş Kıskançlığı Nedir?
‘Kardeş kıskançlığı’, isminin de bizlere anlattığı üzere iki kardeş arasındaki kıskançlıkların bütünüdür.
Kardeş kıskançlığının nedeni çoğu zaman somutlaştığında tanımlanabilse de, işin özünde çok daha soyut ve katmanlı sebeplere de dayanabilir. Peki bunlar neden olabilir? Yazımızın devamında hepsine cevap vereceğiz…
Kardeş Kıskançlığının Nedenleri Nelerdir?
Kardeş kıskançlığının temel nedeni olarak rekabet duygusunu söylemek mümkün.
İki kardeş genellikle birbiriyle evin içinde rekabet halindedir.
Küçük kardeş çoğunlukla büyük kardeşi kendine rol model olarak görme ve onu taklit etme şeklinde ilerler. Onun ayak izlerini takip ederek ilerlemek ister, çünkü aynı ebeveynden yetişen ya da yetişmekte olan; ebeveynlerinin kendilerinden ne beklediğini daha önce öğrenmiş bir modelle karşı karşıyadır.
Düşünsenize, aile içinde uyum sağlayan ve ebeveynlerinin takdirini toplayan bir çocuk olma gayesindesiniz. Ebeveynlerinizin neleri takdir edip neler karşısında hayal kırıklığına uğradıklarına dair sıfırdan keşif yapmak ve deneyip yanılarak bunların neler olduğunu öğrenmek zorunda olmayabilirsiniz; çünkü aynı yoldan sizden daha önce geçmiş olan büyük kardeşiniz var gözünüzün önünde! O anne ve babanın nelerden hoşlanıp nelerden hoşlanmadığını sizden önce zaten keşfetmiş, rol model olarak harika bir seçenek değil mi?
Büyük kardeş için ise durum biraz daha dramatik olabilmekte. Anne ve babadan gelmesine alışmış olduğu ilgi, sevgi ve zaman artık paylaşmak zorunda kaldığı olgular. Üstelik de derecesi aralarındaki yaş farkına bağlı olarak, ilginin bölünmesi ve ailenin ikinci bir ilgi odağının olması sebebiyle onun için işler birazcık karmaşık bir hal almış olabilir.
Yeni kardeş haberinin verilme şekli ve çocuğu kardeş doğuncaya kadar bu duruma hazırlamak ve eğer bebekten sonra değişmesi gerekecek olan unsurlar varsa bunu bebek gelmeden önce yapmaya başlamak, çocuğun küçük kardeşini her şeyin sorumlusu olarak görmesinin önüne geçebilir.
Bebek doğduktan sonra kreşe gitmeye başlayan, bebek doğduktan sonra odası değişen, bebek doğduktan sonra çok sevdiği evcil hayvanı ile vedalaşmak zorunda kalan veya herhangi bir büyük değişikliği bebek doğduktan sonra yaşayan çocuğun; tüm bunların sebebi olarak bebeği görmesi ve onu rakip olarak görmesi olasıdır.
Bebek doğduktan sonra olması gerektiğine inandığınız herhangi bir değişikliğe bebek dünyaya gelmeden önce start vermeniz ve sebep olarak bebeği göstermemeniz ve hatta mümkünse bu durumun aslında onun iyiliği için düşünülmüş olduğunu öne sürmeniz yardımcı olabilir.
Büyük çocuğun; her türlü ihtiyacı için ebeveynlere muhtaç ve talepleri hiç bitmeyen, birdenbire eve gelmiş ve görmeye alışmış olduğu ilgi ve sevginin önemli bir kısmını gasp etmiş gibi görünen ailenin bu yeni üyesine karşı: bunları geri kazanmak için artık yeni yollar denemek konusunda iş başa düşmüş hissetmesi oldukça olağandır.
İkinci planda kaldığını düşünen büyük çocuk artık yeni yollar arayışına girer ve bu yollar genelde küçük kardeşin ekseninde ilerler. Çünkü büyük kardeş, bebekteki ilgiyi bütünüyle kendisine alamayacağını çabucak anlar. Madem öyle, bir şekilde ilgi odağı olan yeni bebek çevresinde kendisine bir yer edinmek ve yeniden öncelik olmak elzem olmuştur.
Bunun için; ağlamaya başlayan kardeşinin sesini duyduğunda, ebeveynleri onunla ilgilenmeye koşmadan önce kendisi ile ilgilenmelerini sağlayacağını düşüneceği iyi ya da kötü herhangi bir eyleme yönelmek artık onun için farz olmuştur.
Yeni öğrendiği bir yeteneğini sergilemek, acıkmak, herhangi bir yardıma ihtiyaç duymak, yeni problemler, şikayetler, birdenbire ortaya çıkacak olan herhangi bir ağrı, acı veya sağlık sorunu haberi ile size koşabilir veya öfke nöbetleri ya da küsüp kabuğuna çekilmek gibi ilgi beklentisi ile karşılaşabilirsiniz.
Öyle ki; çocuğunuz sırf çözmek için kendisi ile ilgilenin diye problemler bile yaratabilir. Mesela herhangi bir arkadaşına bir zarar vermek, uyum problemleri yaşamak, vurmak veya ısırmak gibi davranışlar edinmek, eskiden var olmayan yeme problemleri gibi dışavurumlar altında aslında sessiz bir ‘benimle ilgilenin bakın problemlerim var’ çığlığı olması mümkündür.
Kardeş Kıskançlığının Belirtileri Nelerdir?
‘Kardeş kıskançlığı nedir, belirtileri nelerdir?’ gibi bir arama yapıyorsanız muhtemelen çocuklarınızın arasında bir kıskançlık var ve siz bunun belirtilerini yakalamış ve durumun zaten farkındasınız demektir :)
Ama bazı spesifik noktalardan bahsetmek ve ikili arasındaki ilişkinin dinamiklerini daha iyi anlamak için daha açıklayıcı bir yazı olsun ve emin olabilin diye biz de biraz bahsedelim.
Eğer ki;
- İki çocuğunuz arasında yemek yerken eşit bölüşme isteği,
- Küçük kardeşin büyük kardeşle aynı harçlığı talep etmesi,
- Büyük kardeşin küçük kardeşe sağlanan tablet, bilgisayar ya da telefon gibi imkanlardan kendisinin bunları edinmek için beklediği yaşı beklemek zorunda kalmadan yararlanmasından yakınması durumu,
- Büyük çocuğun küçük gelen kıyafetlerini küçük kardeşiyle paylaşmak istememesi,
- Küçük kardeş ile ilgilenilmesini gerektiren zamanlarda büyük kardeşin birden yardıma ihtiyaç duymaya başlaması gibi bir durum varsa;
muhtemelen ilişkileri beklenen sağlıklı rekabetten ziyade daha paraziter bir rekabete dönüşmüş ve kıskanma duygusunu dile getirmeden belli ediyorlar demektir.
Kardeş Kıskançlığı İle Başa Çıkma Yolları Nelerdir?
Kardeş kıskançlığı ile başa çıkmanın yegane yolu, kuşkusuz ki iki çocuğun da hislerini açık yüreklilikle ifade edebilecekleri alanlar yaratmaktır. Yani açık iletişimdir.
Bunu yapmaya çalışmak için; bir çocuğun diğer kardeşi ile alakalı hislerini sizinle paylaşırken kardeşinin duymasına ve tartışma ortamı oluşmamasına dikkat etmek gerekir.
Bırakın size; hayatlarından çıkaramayacakları ve sonsuza kadar birbirlerine maruz kalacakları kaygısı ile savaştıkları düşmanlarına dair hislerini açsınlar.
Yargılanmadan, sözü kesilmeden, kendisine kızılmadan, ilgiyle ve sakince dinlenmekte olduğunun farkında olup kardeşine dair hislerini sizinle açıkça paylaşan çocuğunuz, bu hislerini fark etmeniz için başka yollar aramasına da gerek duymayacaktır. Çünkü bilir ki, ebeveyni durumu kendisinden zaten dinledi, kızmadı, yargılamadı ve onu bu konuda anlıyor.
Etkin bir dinleme yaparken diğer kardeşi savunma rolüne bürünmeyin. Unutmayın bu aşama henüz sizden çıkmış bir ikili ilişki değil. Doğru ışık tutarak aslında sonsuza kadar birbirlerinin yanında olacak bir çift (iki kardeş üzerinden ilerliyoruz diye) kol düğmesi olduklarını fark ettirebilirsiniz. Bu açık yürekli monologları kesintisiz dinleyerek bile oldukça fazla yol alabilirsiniz.
Çocuğunuzun hislerini dinlerken kardeşini ona karşı savunmaya başlarsanız; anlatsa bile anlaşılamadığını düşünmesine, iyi hissetmediğini size göstermek için yeni yollar aramasına veya kardeşine zarar vermeye çalışmasına sebep olabilir.
Çocuğunuzdaki kardeş kıskançlığını tetikleyen unsurları direkt olarak onun ağzından duymanız sizin için güzel bir fırsattır, böylece bu tetikleyicileri siz de tanıyabilir ve bu tetikleyiciler karşısında krizi başlamadan fark edip yönetme fırsatını elde edebilirsiniz.
İlerleyen süreçlerde fark edeceksiniz ki birbirleriyle olan o yangılı nefret yerini muhattap olmamaya bırakacak.
Sonraki aşamalarda da birer hakem gibi; onların birbirleriyle tartışmasını ve aynı hisleri kırıcı olmadan anlatmalarını isteyin. Her hafta ikisi de birbirinin yapmasından hoşlanmadığı bir davranışı yapmasın mesela. Bunu uygulamayana ceza vermektense işbirlikçi olup uygulamaya çalışana ödül koymayı deneyin. Ödülü hak edecek bir şey yapmamış olan çocuğu da dışlamayın. Başarısız olana da ödül verin ki; bu onayı olmadan kurulamayan bir ilişki olmasın.
Mesela, yapılacak bir etkinliği ödül alacak olan çocuğunuza seçtirerek onu ödüllendirebilirsiniz, fakat bu etkinliğe diğer çocuğunuzu da dahil ederek onu da dışarıda bırakmamış ve birbirine karşı rakip olduklarını düşündürmemiş olabilirsiniz.
Bazen ikisi birden ödül hak edecekler, bu durumda ödül konusunda hemfikir olmalarını isteyebilirsiniz ve bu işbirliği ilişkileri için iyi olabilir.
Kardeş Kıskançlığı Durumunda Ebeveynin Tutumu Nasıl Olmalı?
Ebeveynin görevi sevgi saygı bağını temelden yeniden inşa etmektir hiç kuşkusuz. Bunu da yukarıda anlatıldığı gibi yapabilirsiniz.
Evet ikisi de sizin çocuğunuz, fakat ikisinin de ebeveynleri aslında aynı görünse bile başka. Şöyle ki;
Birinin dünyaya gelmiş olduğu zamandaki yaşta değilsiniz. Enerjiniz, dert ettiğiniz şeyler, tahammül seviyeniz, gününüzü nasıl geçirdiğiniz, öncelikleriniz, hatta belki zevkleriniz ve rutinleriniz bile apayrı. Biri üç yaşındayken olduğunuz kişi ile diğeri üç yaşındayken olduğunuz kişi artık aynı olmayabilir, zaman içinde değişmiş olmanız çok olağan.
İki çocuğunuz da aslında aynı anne-babanın çocuğu olma tecrübesini birbirinden farklı olarak deneyimliyor olabilir bu yüzden. Aslında ayrım yaptığınız için değil, normaliniz, bilinciniz, tecrübeniz artık farklı olduğu için.
Büyük çocuğunuz ebeveynlerinin ikinci çocuk için artık aynı ebeveynler olmadığını gözlemleyebilir, bu da normal. Siz eşit davrandığınızdan emin olsanız bile çocuğunuz ‘ben bunu yaptığımda bana kızılıyordu ama’ diye içerleniyor da olabilir.
Çocuklarınız da birbirinin aynısı değil. Davranışları, zevkleri, bakım zorluğu, sağlık durumları, hassasiyetleri apayrı olabilir. Biri gerçekten kızılacak hiçbir eylem sergilemezken diğeri sürekli olarak kendisine zarar verebilecek hareketlerde bulunarak uyarmanızı gerektirebilir. Aynı davranmaya çalışmak da çok mümkün olmayarak sizi oldukça yıpratabilir.
Onlar birbirini değil, çoğu zaman sizleri kıskanıyorlardır.
Birbirine karşı kızgınlıkları, kırgınlıkları, kıskançlıkları olduğunda bunu diğerinin yanında konuşmamaya, çocuğunuzu dinlerken onunla yalnız kalmaya çalışmalısınız. Size güvenerek anlattığı hislerini kardeşine anlatarak onu ele vermemelisiniz.
Kardeşini savunmanız, kardeşinin haklı taraflarını öne sürmeniz veya hakemlik yapmanız işleri çözmekten çok, onları iki farklı taraf kılıp, haklılığın söz konusu olduğu bir duruma kolayca çevirebilir. Bunu yapmak yerine bunun ona nasıl hissettirdiğine odaklanmanız, bu hissi için üzgün olduğunuzu belirtmeniz, eğer böyle bir duruma şahit olacak olursanız bunu fark edip, bunun ona öyle hissettirmemesi için elinizden geleni yapacağınızı söylemeniz duruma daha yardımcı olabilir. Bahsettiği duruma benzer bir durum yaşanırken ondan önce tepki vererek diğer çocuğunuza ‘bu yaptığın kardeşini üzebilir, şöyle hissettirebilir, bizler birbirimize böyle yapmayız, şöyle yapsan daha iyi olmaz mı?’ gibi bir müdahaleyi, rekabet ortamını tetiklemeyecek çok yumuşak bir tonda uygulayabilirsiniz. Böylece çocuğunuz sizinle paylaştığı hislerinin sizin tarafınızdan önemsendiğini ve benzer durum karşısında bunun için birşey yapmakta olduğunuzu, çabanızı görür. Diğer çocuğunuzsa sakin tavrınız karşısında azar işitiyor gibi hissetmek yerine, bir konuşma ve paylaşım ortamı olarak hissederse katılımcı olabilir. Söyleyecekleri arasında anladığını gösteren cümlelerini ve davranışlarını takdir ederek destekleyebilirsiniz.
İki çocuğunuzun da diğeri ile alakalı olumsuz düşüncelerini saklamalı ve her ihtiyaç duyduklarında onları ilgiyle dinlemelisiniz. Onları bu konuda destekleyecek bir yaklaşımda bulunarak kardeşine karşı onunla da taraf olmamalısınız ama kardeşini savunarak kardeşinden taraf olduğunu da düşündürmemelisiniz. Tamamen tarafsız ve ‘ne yapılabilir’ odaklı olabilir, benzer bir durum karşısında eğer o an orada olup bunu fark edemeyecek olursanız onun bu konuda neler yapabileceğini konuşabilir, bu konudaki fikirlerini dinleyebilir, yapıcı bir davranış geliştirmesine yardımcı olabilirsiniz. Bu sayede, kardeşi ile kavga etmeden rahatsızlığını onunla paylaşması, belki kardeşinin ilgisini başka yere yönlendirmesi konusunda bir yol bulması, orta yolu bulmak konusunda beceri kazanmasını zamanla sağlayabilirsiniz.
Kardeş Kıskançlığı Yaşayan Çocukların Yetişkinlik Hayatındaki İlişkileri Nasıl Olur?
Kardeş kıskançlığı yaşayan, ve bunu yaşarken çözümleyememiş çocuklarda, çözümleyemediği duygular gelecekteki davranışlarına etki edebilir.
Mesela, kardeşinin gördüğü ilgi karşısında gölgede kaldığını düşünerek büyüyen ve ilgi çekme çabaları sadece azar işitmek ile sonuçlanan bir çocuk, ileride öz güven problemleri yaşayabilir veya çok istediği şeyler karşısında onu zaten elde edemeyeceği düşüncesi ile çabalamayı denemeyebilir.
Bu insanlar genel olarak hep arkalarını kollaması gerektiğini düşünürler. Çünkü bağlanma biçimleri yanlıştır. Çünkü ebeveyninin kendisi kadar sevdiği başka biri daha vardır ve belki de bu başka biri, onun en çok önem verdiği resmini karalamıştır. Bunun karşısında ebeveyninden ‘o küçük’ açıklamasını duymuş olan çocuk, kardeşi tarafından kendisine karşı yapılabilecek herhangi bir şeyin onun küçük olmasından kaynaklı olduğu ve onun hep kendisinden küçük olacağı için de onun kendisine her zaman zarar verebileceği, çünkü ‘küçük olmak’ gibi haklı bir sebebi olduğuna inanabilir.
Bu inanç doğrultusunda, artık kardeşinden zarar görmesinin olağan bir hal olduğunu düşünen çocuk; zarar görmemek için gardını indirmemesi gerektiği inancına sarılabilir ve zarar görmemek için sürekli olarak bir şeyler yapmak zorunda olduğu inancı ile büyüyerek; gelecek ilişkilerinde de bunun izlerini görebilir.
Belki en yakın arkadaşı olarak gördüğü; çok iyi anlaştığı, herşeyi birlikte yaptığı kişi kardeşi olan bir çocuğu ele alalım. Bu çocuk, hayatta en yakın arkadaşı olarak gördüğü kardeşinin eve çocuklu bir misafir geldiğinde veya başka çocukların da olduğu ortamlara girdiklerinde kardeşinin o çocuklarla yalnız oynamak istediğini ve kendisini bu oyunlara dahil etmediğini gördüğünde yaşadığı hayal kırıklığını çözümleyemez ve içselleştirirse, hayatta bu hissi yaşayacağı her ana dair farkındalığı artar ve sevdiklerini başkası ile paylaşım içinde gördüğü her an tetiklenebilir. Sevdiği insanların başka insanlar ile iletişimde olduğunda kendisini ikinci planda hissedebilir ve ilişkileri oldukça yıpratıcı olabilir.
Bütün bunlar olurken halledilemeyen kıskançlık, sonrasında çocuklarda kin ve öfke olarak filizlenebilir. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın aksi bir durumun olamayacağını fark edip çabalamayı bırakabilir mesela. İlgiyi çekebilmek ya da sevilmek için hep absürt hareketler yapıp dikkat çekmesi gerektiği, en iyi ihtimalle karşılıksız sevilmeyeceği düşüncesini geliştirebilir.
O yüzden, henüz daha bu kıskançlıkları yaşarken, bu duyguların içerisindeyken hala; duygularını paylaşması ve bunlar üzerine konuşabilmesi oldukça önemlidir. Onda bu duyguları tetikleyen unsurların farkında olabilir ve bunu içselleştirmemesi veya normalleştirmemesi, bunun bu konu özelinde olduğunu ve böyle hissedildiğinde neler yapılabileceği üzerine konuşması önemlidir.
En yapıcı ve yardımcı yol, çocuklarınızda kardeş kıskançlığını gözlemlediğinizde profesyonel destek almanız olacaktır. Bir psikologdan ebeveyn danışmanlığı alarak, yaşayacağınız durumlar karşısında yapabilecekleriniz ve bu süreçleri çocuklarda yanlış bağlanmaya sebep olmadan ve travmalar edinmeden geçirmek için yollar ve yöntemler geliştirebilirsiniz.
PsikologOfisi’nde kolayca randevu oluşturabilir, evinizin konfor ortamından bile çıkmadan psikoloğunuza bağlanıp gelişmeleri aktarabilir ve profesyonel destek alabilirsiniz. 7/24 aktif hizmet veren PsikologOfisi’nde çevrimiçi olan psikologlardan ‘şimdi konuş’ butonu ile hemen başlayacak bir seans alabilir veya müsait olacağınız bir zaman için kolayca randevu oluşturabilirsiniz.
Psikolojik Destek ve Aile Terapilerinin Kardeş Kıskançlığı ile Baş Etmedeki Rolü Nedir?
Kardeş kıskançlığı durumu ne kadar erken fark edilir ve çözüme yönelik doğru adımlar atılırsa, hem ikilinin ilişkisi hem de çocukların kendi hayatlarındaki temel tutumu o kadar doğru ilerler.
Benden size tavsiye, çok daha basamaklı ve bilirkişi yönetiminde bir yol almak çok daha kolaylaştıracaktır işinizi. Çünkü sizler de bu duruma üzülüp yıpranabilir ve çözmeye çalışırken çatışmayı istemeden ve fark etmeden daha da alevlendirebilir ve aralarındaki rekabet hissini tetikleyebilirsiniz.
Ne derler bilirsiniz: bin bilsen de bir bilene sor.
Kardeş Kıskançlığı Konusunda Çocuk Psikologlarının Ebeveynlere Tavsiyeleri Nelerdir?
Aslında yazımız boyunca bir düzine tavsiyeden ve çıkış yolundan bahsettik fakat bizler olayın tam dökümanını bilmeden nokta atışı tavsiyelerde bulunamayız.
Mesela ara ara bu kıskançlık şiddet unsuru doğuruyor olabilir. Sizin yanınızdayken size saygılarından veya sevginizi kaybetme korkusundan buz dağının yukarısını ancak görebiliyor olabilirsiniz.
Veya kardeş kıskançlığı altındaki nedenler veya tetikleyiciler konusunda fark edemediğiniz detaylar olabilir veya anladığınızı düşünüp o yönde aksiyon aldığınız nedenler asıl nedenler olmayıp konuyu çözmekten öte aralarındaki rekabet duygusunu körüklüyor olabilir.
Sizin ilişkiyi stabil tutmak amacıyla koyduğunuz kuralların etrafında dolanıyor olabilirler.
Tüm bunlar çözüm yolunun baştan aşağı yenilenmesini gerektirir.
Her çocuk, her ilişki, her durum farklıdır.
Her tavsiye, her durum üzerinde aynı beklenen sonucu vermeyebilir. En sağlıklısı psikolog ile görüşerek çocuklarınız, siz, aile dinamikleriniz ve yaşadıklarınız özelinde kendisi ile konuşarak, siz ve çocuklarınız için geçerli olan durum ve size özel süreç üzerine ilerlemek olacaktır.