inkar savunma mekanizması

İnkar

İnkar, olumsuz bir duyguyu, kaygı verici ya da üzücü düşünceleri, kişiye zarar verici olayları başta olmak üzere bireyin istemediği ve huzursuz olduğu ruh hali, yaşadığı deneyimler, yaptığı eylemler vs. gibi birçok durumu kabul etmemesi; yüz yüze gelmek istemediği sorunlara karşı göstermiş olduğu bir tepkidir. 

Bazı insanlar acı verici duygulardan ya da düşüncelerden kaçmak için bu duygu ve düşünceleri inkar eder, bazı insanlar ise yapmış olduğu hatayı kabullenmek istemez ve hatalarını inkar eder. İnkar durumu çeşitlilik gösterebilir ve bireyler arasında çok farklı durumlarda inkar etme hali görülebilir. Genelde ise kişinin kendini koruma içgüdüsü ile yapmış olduğu bir davranıştır inkar. İnkar etmenin de kendi içinde birçok çeşidi vardır. 

Tipine göre inkar çeşitlerine baktığımız zaman gerçeği inkar etme, sorumluluğu inkar etme, etkiyi inkar etme, farkındalığı inkar etme gibi alt kategorilere ayrılmaktadır. Her birinin kişi için doğurduğu sonuçlar, belirtiler farklıdır. 

Ama bu alt kategorilerin de hepsi bireyin kendisini korumaya yöneliktir, inkar ettikleri şeyler farklıdır ama hepsi aynı amaca hizmet eder, o da kişinin kendini olumsuzluklara karşı korumaya almasıdır.

Savunma Mekanizması Olarak İnkar

Savunma mekanizmaları, bireyin kendi benliğini tehdit altında gördüğü durumlarda ortaya çıkan; kendini sorunlardan, olumsuz ruh halinden, acı verici duygulardan, kaygı verici düşüncelerden korumaya çalıştığı istem dışı psikolojik bir tepki ve stratejidir. Birçok savunma mekanizması vardır ve her bireyin başvurduğu savunma farklıdır fakat hepsi kişinin kendisini savunmaya çalışması nedeniyle görülür. 

Birey, bu savunma mekanizmalarının hepsini birden kullanamaz, birini tercih eder; bir savunma mekanizmasını ise her insan kullanamaz, kişiler arasında farklılık gösterir. Kişi, karakterine, yaşam tarzına ve ruh haline göre bilinçsiz bir şekilde herhangi birine başvurur. 

Birey, aynı zamanda bu savunma mekanizması ile psikolojisini de koruma altına almaya çalışır. Çünkü bilinçaltında daha fazla üzüntü veya kaygının psikolojisine zarar vereceğini düşünür; veya çok fazla başarısızlığa uğramıştır ve artık bir başarısızlığa daha uğramak özgüvenini ve özsaygısını oldukça zedeleyecektir. 

Yine bunlara karşı istemsiz bir şekilde bu savunma mekanizmasını geliştirebilir. İnkar, bu savunma mekanizmaları içerisinde en çok görülenlerden biridir.

Savunma mekanizması olarak inkar psikolojisi, ilk olarak Sigmund Freud tarafından ileri sürülmüş ve araştırılmıştır. Freud, savunma mekanizması olarak inkarı seçen zihinlerin olgunlaşmamış olduğunu düşünmüş ve öne sürmüştür. Bunun nedenini ise inkar eden bireylerin, içinde bulunduğu durumu kabul etmeme, yeni deneyimlere kapalı olma ve kişinin zihnini yeni bilgilere kapatması olduğunu söylemiştir. 

Kişi, kendini korumak adına inkar etmeyi seçer. İnkar aynı zamanda bir nevi kaçmaktır da diyebiliriz. Sorunlardan, sorumluluklardan, duygulardan ve kendinden kaçmanın, kendini koruduğu yanılsamasına düşülür. Savunma mekanizması olarak inkar, kişinin kendini olumsuz etkileyecek her şeyden kaçması, kabul etmemesi ile başvurduğu mekanizmadır. 

İnkarı Savunma Mekanizması Olarak Kullanmanın Nedenleri

İnsan, birçok nedenle bu savunma mekanizmasına başvurabilir, bu sebeplerin geneli ise bireyin içinde bulunduğu gerçekliği kabul etmek istememesidir. Çoğu savunma mekanizmasının temeli budur. 

Kişi, içinde bulunduğu durumu veya sorunları inkar ederken bunu genellikle bilinçli olarak yapmaz, bu mekanizma kişinin kendine ördüğü koza gibidir, bu şekilde birey kendini olumsuzluklardan, acı çekmekten ya da kaygıdan korumaya çalışır. 

Birey; ayrılık, ölüm, kaza, travma gibi olaylar sonrasında da bunların getirmiş olduğu olumsuz ruh hali ve duygulardan kaçınmak adına inkar ederek kendini savunmaya çalışabilir. 

Örneğin ayrılmak istemediği partneri ondan ayrıldığı zaman kişi bunu kabul etmez ve inkar eder. Çünkü bunun yaşatacağı acıdan, üzüntüden olabildiğince kaçmak ve ertelemek istemektedir. Bunların altında kimi zaman bir neden yatmazken kimi zaman geçmiş travmalar veya çocukluk dönemindeki kötü deneyimler bu durumlarda başvurulan inkar için zemin hazırlamaktadır. 

Eğer kişi, çocukluk döneminde sürekli olarak eleştiriye veya suçlanmaya maruz kaldıysa bu duyguları tekrar yaşamamak için yetişkinlik döneminde kendine savunma mekanizması seçebilir ve bunda da genel olarak inkar etme seçeneğine başvurur. 

İnkarı Savunma Mekanizması Olarak Kullanan İnsanların Özellikleri

İnkar eden insanların özelliklerinin en başında başkasını suçlama hali gelir. Örneğin ilişkilerinde tartışma ya da kavga olduğu zaman hata kendisinde olduğunda bile bunu kabul etmez ve karşı tarafı suçlamak için mutlaka bir bahane bulur. Başına bir şey geldiği zaman, yanlış bir karar verdiğinde bunun sonuçlarının kendi sorumluluğu dahilinde olduğunu kabul etmez, en basitinden kaderi suçlar.

Sürekli olarak inkar durumu ve bu suçu başkasına atma davranışı nedeniyle kurban psikolojisine girme eğilimi olur. Başına gelen her türlü olumsuzluk, kişiye göre ondan bağımsız bir şekilde olmuştur, hep başka biri suçludur veya başka bir nedeni vardır. Kurban psikolojisindeki bireylerde aslında savunma mekanizması gelişmiş olabilir.

Eleştiriye gelemezler. Kendisine herhangi bir eleştiri yapıldığında bunu bir tehdit olarak algılarlar ve öfkeye başvururlar. Öfke ve sinirlilik hali, tartışmaya meyil de bu bireylerde görülen özelliklerdendir. Suçlayıcı ve eleştirel tavırlara gelemezler. 

Karşılarındaki kişiyi düşünmezler. Söylemlerinin ya da eylemlerinin karşısındaki kişi için kırıcı veya üzücü olmasının onlar için bir önemi yoktur. Bu bireyler, eylemleri karşısında karşı taraf üzülse dahi kendilerinin neden olduğunu düşünmezler. 

İnkarı Savunma Mekanizması Olarak Kullanmak Nelere Yol Açar? 

İnkar etme nedenlerinden başka biri de çaresiz hissetmek ve bu çaresizlik hissinden olabildiğince kaçmaktır. Hayatta başımıza gelen birçok kötü olay olabilir, geçirilen olumsuz dönemler olabilir. 

Birey, bazı anlar bu sorunlara ve oldukça kötü geçen döneme karşılık kendini savunmasız ve elinden bir şey gelmiyormuş gibi çaresiz hissedebilir. Bu duygudan kaçınmak için de kendine savunma mekanizması oluşturabilir, sorunlarını ya da içinde bulunduğu kötü dönemi inkar eder. 

Peki, ya inkar etmek sorunlarımızla baş etmemizin önünü kapatıyorsa? Ya çaresiz değilsek ve geliştirilen bu savunma mekanizması bunu görmemize engel oluyorsa? Bazen sizin için en iyi seçenek duygulardan ve sorunlardan kaçmak gibi gelebilir. Çünkü bu olumsuzluklardan kaçınca üzüntü, keder, yas, kaygı gibi acı verici duyguları hissetmezsiniz. 

Bu duygulardan kaçmak her ne kadar iyi gibi gözükse de aslında size sadece zarar verir. Sorunlarınızı çözmek için o sorunu önce kabul edip anlamanız gerekir, inkar ettiğiniz zaman sorunlarınızla başa çıkamazsınız, çözüm üretemezsiniz. 

Yaşamaktan kaçındığınız duygular, bir yerde mecburen yüz yüze geldiğinizde birikimin de etkisiyle normalde hissedeceğinizin belki de on misli daha fazla acı verici olur. Hayatınızdaki sorumlulukları da inkar eder, hayatınız adına bir çaba göstermezsiniz, bir amacınız ve düzenli hayatınız olmaz. 

Bunların yanı sıra bu savunma mekanizması, psikolojik açıdan da sıkıntılara yol açabilir. Hem hayatı hem de psikolojiyi oldukça kötü etkiler ve kişiyi içten içe kemirir.

İnkarı Savunma Mekanizması Olarak Kullanan İnsanlarla İlişki

İnkarı savunma mekanizması olarak kullanan birey, bu durumun genellikle farkında olmadığından dolayı ilişki içerisinde olduğu bireyler için oldukça zor bir karakterdir ve bu durum ilişkilerini zorlar. Özellikle ikili ilişkilerde inkar mekanizması oldukça büyük sorunlara yol açabilmektedir. 

İnkar mekanizması içinde olan birey, ilişkilerindeki sorumluluklarını almaz ve kabul etmez. Her ilişkide karşılıklı olarak bireylerin sorumlulukları vardır ve bu sorumluluklar doğrultusunda ilişki sağlıklı bir şekilde ilerler. Fakat birey bu sorumluluğu yerine getirmeyip üstüne de kabul etmezse ilişkinin yürümesi oldukça güç olacaktır. 

Aynı şekilde ilişkilerindeki sorunları, olumsuzlukları kabul etmeyip yokmuş gibi de davranacaktır. Bu şekilde kendilerini korumaya çalışsalar da bu sorunlar büyüdüğünde ve ilişki bittiğinde inkar eden birey için ilişki bittikten sonraki dönem oldukça yıpratıcı ve zedeleyici olacaktır. 

Çünkü birey, bu sorunları ilişki bittikten sonra da kabul etmeyip ilişkinin bitmesi için bir neden bulamayacak ve kendi içinde sürekli bu nedeni arayacaktır. 

Bu bireyler ile ilişki içerisinde olan kişiler için bu ilişkiler oldukça yorucu ve yıpratıcıdır. Kişi, hem duygusal hem de fiziksel açıdan oldukça yıpranır, enerjisini tüketir. Karşısındaki bireye anlatmak istediği şeyleri ulaştıramazlar, çünkü karşısındaki kişi farkında olmadan bu olumsuzlukları ve sorunları, kendi ile ilgili eleştirileri kabul etmeyecektir. 

Özellikle ikili ilişkilerde, inkar mekanizması içindeki erkek bireylerin kadınlar tarafından değiştirilmeye çalıştıkları gözlemlenir. Fakat birey değişmez ve karşısındaki kişi psikolojik açıdan oldukça zarar görür. Hem beklentileri karşılanmamıştır ve hayal kırıklığı yaşamıştır, hem ilişkisi bitmiştir hem de bu süreçte kendini zorlamış ve oldukça yorulmuştur. 

Yani inkarı savunma mekanizması olarak kullanan bireyler için; ilişkileri hem kendi için hem de karşısındaki kişi için oldukça sorunlu bir hale gelebilmekte ve kişileri psikolojik açıdan kötü etkileyebilmektedir. 

İnkarı Savunma Mekanizması Olarak Kullanmaktan Kurtulmak

İnkar etmenin çoğunlukla olumsuz ve kötü duygulardan kaçmak için yaşananlardan, sorunlardan kaçmak olduğunu artık biliyorsunuz. Peki bu savunma mekanizmasından kurtulmak mümkün müdür? Evet, mümkündür. Belki kolay bir yolculuk değildir sama sabrederek ve doğru adımları uygulayarak bu inkar psikolojisinden kurtulabilirsiniz.

Bu savunma mekanizmasından kurtulmak için en temel adımınız kabullenmek olacaktır. Zira kabullenmeden hiçbir şeyi çözüme kavuşturmayı bekleyemeyiz. Örnek olarak önünüzde uzun bir yol var, taşlı bir yol ve siz çıplak ayak yürümek zorundasınız. Bu yolda da ilerlemekten başka şansınız yok. Olduğunuz yere oturabilir veya hiçbir şey yapmadan beklemeyi seçebilirsiniz, çünkü ilerlerseniz canınızın acıyacağını biliyorsunuz. Fakat o yolun sonunda sizi bir hayat bekliyor ve orada öylece durduğunuz süre boyunca hayatınız da bir yandan su gibi akıp gidiyor, sizi bekleyen güzel şeyler de. Bu yüzden o yolu geçmeniz gerektiğinizi kabullenmeli ve yürümeye başlamalısınız. 

Canınızın acıması, üzülmek, kırılmak insan doğasında oldukça normal ve doğal duygulardır, bunları hissetmeniz sizin sağlıklı olduğunuzu gösterir. Bu duyguları hissederek büyür, olgunlaşır ve daha güçlü olmayı öğrenirsiniz. Sadece sorunları değil, kendinizi, duygularınızı ya da hayata, ilişkilerinize dair sorumluluklarınızı da kabul etmeniz gerekmektedir. 

Duygu ve düşüncelerinizi kabullenmek, kendinizle daha barışık olmanızı ve kendinizi sevmenizi sağlar, kim olduğunuzu öğrenirsiniz. Hatalarınızı kabul etmeniz sizi daha duyarlı bir birey haline getirir, ilişkileriniz için ya da kendiniz için bu hatalarınızdan ders çıkarır, daha sağlam ilişkiler kurup daha olgun bir birey olursunuz.

Kabullenmek, kabullenmek, kabullenmek… 

Bu süreç bazı bireyler için maalesef oldukça zor ve sancılı olabilmektedir. Birey, her ne kadar kabullenmek için uğraşsa da tek başına bunu gerçekleştirmekte güçlük çekebilmekte ve desteğe ihtiyaç duyabilmektedir. Bu durumlarda da size bu desteği sağlayacak uzman bir terapist ile ilerlemeniz sizin adınıza bu süreci çok daha kolaylaştıracaktır. 

Terapi ile kabullenme süreciniz tahmin ettiğinizden daha kolay olabilmektedir. Hem kendinizi daha sağlıklı bir şekilde tanıyıp hem de bu süreçte daha sağlam ve rahat adımlar atmanızı sağlamak adına terapi ile ilerlemeyi mutlaka düşünün, deneyin ve göz ardı etmeyin.

Yazar
Avatar
Şebnem Akı KaraoğluUzman Psikolog28 Ağustos 2023
0/1500
Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı