hezeyan ne demek

Hezeyan Ne Demek? Türleri ve Belirtileri

Hezeyan, diğer bir adıyla sanrı; aksi ispat edilmesine ve diğer insanların inanmamasına rağmen devam eden ve dünya gerçekliğine uymayan inanışlar olarak tanımlanmaktadır. 

Hezeyanlar, psikotik bozukluk göstergelerinden biridir. Gerçeğe uymayan düşüncelerdir ve sürekli bir şekilde bireyin zihnindedirler. Kişi, bu düşünceleri zihninden atamaz. İspatlarla dahi bu düşünceler değiştirilmeye çalışıldığında sonuç yüksek ihtimalle başarısız olur. 

Kişi, hezeyanlara karşı direnç göstermez ve kabullenir. 

Hezeyan Türleri

Hezeyanlar, oldukça çeşitlidir. Genel bir sınıflama yaptığımızda hezeyanları 3 şekilde ayırırız: 

  1. Sürekliliğine göre :

a.) Sistemli Hezeyanlar: Yıllarca değişmeden devam eden hezeyanlardır.

 

b.) Yarı Sistemli Hezeyanlar: Belirli bir hezeyana odaklanmadan devam eden gruptur. Farklı zamanlarda farklı hezeyanlar görülür. 

 

c.) Sistemsiz Hezeyanlar: Bireyin direnç göstermediği, kolayca değiştirilebilen hezeyanlardır. 

  1. Olma imkanına göre : 

a.) Bizar Hezeyan: Gerçekleşmesi mümkün olmayan hezeyanlardır. Örneğin, ‘uzaylılarla arkadaş olacağım’ gibi. 

 

b.) Non-bizar Hezeyan: Gerçekleşme imkanı bulunan fakat gerçekleşmemiş hezeyanlardır. Örneğin, ‘ben profesörüm’ gibi.

  1. Düşüncenin içeriğine göre : 

Grandiyöz: Büyüklük sanrısıdır. Kişi, her şeyden ve herkesten kendini üstün görür, kendisine göre oldukça bilge, güçlü, zengin ve zekidir. Aşırı güven duygusu içerisindedir. Örneğin, ‘ben bir kamyonu tek başıma kaldırdım’ tarzı söylemlerle kendini gösterebilir. 

 

Perseküsyon: Kişinin kötülük göreceğine inandığı sanrı türüdür. Çevresindeki bireylerin ona fiziksel ya da psikolojik olarak zarar vereceğini düşünür. En sık görülen hezeyan türlerindendir.

 

Referans: Kişinin sanki herkes onun hakkında konuşuyor, ona bakıyor gibi hissettiği ve öyle davrandığı hezeyan türüdür. Örneğin bir mekanda çevresinde oturan insanların onun hakkında konuştuğunu düşünür. 

 

Nihilistik: Yok sayma ve inkar sanrısıdır. Kişi kendisinin, çevresindekilerin ya da dünyanın var olmadığına inanabilir. 

 

Jaluzik: Kıskançlık sanrısıdır. Kişi, partnerinin ona sadık olmadığını düşünür ve sürekli bir kıskançlık, kuşku içerisindedir. Kafasında kurduğu aldatma sahnelerine inanmıştır. 

 

Hipokondriyak: Sağlıkla ilgili duyulan sanrıdır. Kişi, aksi durum ispatlansa dahi çok ciddi bir hastalığı olduğuna inanır, aksini kabul etmez ve sürekli sağlığıyla ilgili endişelidir. 

 

Mikromanik: Küçüklük sanrısıdır. Kişi, her açıdan kendini aşağıda ve işe yaramaz hisseder, sürekli yetersiz olduğunu düşünür. 

 

Religious: Dini sanrılardır. Kişi, kendisinin bir tanrı olduğuna ya da tanrının elçisi olduğuna inanmıştır. 

 

Erotomanik: Aşk sanrısıdır. Kişi, kendisinden daha yüksekte gördüğü birinin, ki çoğu zaman imkansız bir ihtimal olur; kendisine aşık olduğuna inanır. 

Hezeyanların Belirtileri

Bir bireyde hezeyanlar görülmeye başlandığı zaman beraberinde farklı belirtilerle kendini göstermez. 

Hezeyan sahibi bireylerde öz bakım azalması, günlük aktivitelerde aksama ya da iş hayatında kayıplar genellikle görülmez. Birey günlük rutinini aksatmadan devam ettirebilir. 

Fakat bu hezeyanların süresi uzadıkça ve patolojik bir hal almaya başladıkça bireyde bazı semptomlar da baş göstermeye başlayacaktır.

Genellikle hezeyanların sanrısal bozukluğa ilerlemesiyle görülen semptomlar şu şekildedir: 

  • Gün içerisinde sürekli sinirlilik hali ve gerginlik
  • Kin gütmek
  • Sürekli kaygılı hissetmek
  • Depresif belirtiler
  • Etrafındaki insanlardan ve ilişki içerisinde olduğu bireylerden şüphe duymak
  • Zarar göreceği düşüncesiyle yalnızlaşmak, insanlardan uzaklaşmak ve ilişkilerin bozulması
  • Yapılan iyiliklere ve iyi sözlere tehdit anlamı yüklemek
  • Ani parlama ve tepki verme dürtüleri
  • Nefret duygusunu yoğun bir şekilde yaşamaya başlamak ve kişilere düşmanca tavırlar sergilemek
  • Ani ruh hali değişimleri, tutarsızlık
  • Konuşmalarda ve davranışlarda çok küçük ayrıntıları fark etmek ve takıntı haline getirmek
  • Çevresine karşı duyarsızlaşmak
  • Suç işlemeye eğilim
  • Beraberinde halüsinasyonlar

Hezeyanların Nedenleri

Hezeyan, herkeste ve her koşulda görülebilen bir bozukluktur. Altında illa bir neden yatmasına ya da hazırlayıcı bir zemin olmasına gerek yoktur. 

Ruhen gayet sağlıklı ve kötü bir deneyim yaşamamış bir bireyde de hezeyan görülebilir. Fakat tabii ki de bazı koşullarda ve hastalıklarda hezeyanın ortaya çıkma ihtimali artacaktır. 

Hezeyan, hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilen bir bozukluk da olsa, erkeklerde kadınlara oranla biraz daha fazla görülmektedir. 

Yaş ilerledikçe de bilişsel fonksiyonlarda oluşan kayıp sebebiyle daha sık hezeyanlara rastlanmaktadır. 

Aile hikayesi de önemli bir faktördür. Aile öyküsünde psikoz ya da sanrısal bozukluk olan bireyler, diğer bireylere göre daha fazla risk altındadır. 

Genetik, yaş ve cinsiyet gibi değiştirilemeyen faktörlerin yanı sıra tabii ki de hezeyana sebep olan ya da zemin hazırlayan başka faktörler de vardır. Gelin, bunları inceleyelim; 

 

Hezeyan gören bir bireyde ilk önce bunun sebebine inmemiz gerekir. Hezeyan, zihni etkileyen herhangi bir olay sonucunda ortaya çıkmış olabilir. Beyinde meydana gelen bir patoloji sonucunda sinir iletiminin bozulması ya da kimyasal olarak salınan hormonlarda bozukluk meydana gelmesi bireyin gerçeklikten sapmasına ve yanlış düşüncelere inanmasına sebep olabilir.

Fizyolojinin yanı sıra bireyin psikolojik olarak bir travma yaşaması da hezeyan ortaya çıkarabilir. Kişinin sürekli stres altında olduğu bir yaşam tarzı ve olumsuz deneyimler bireyin ruh sağlığında zedelenmeye ve zayıflamaya yol açar.

Bu zayıflamanın farkına varan gerçek dışı ve bireye zarar verecek düşünceler, bireyin zihnine daha kolay bir şekilde sızacaktır. Hezeyan, birçok farklı etkene bağlı olarak görülebilmektedir. Bu nedenle başa çıkma yöntemleri de kişiye özel olarak etkene yönelik olacaktır. 

Hezeyanların Depresyon, Anksiyete ve Diğer Psikiyatrik Durumlarla İlişkisi

Psikiyatrik bozuklukların hepsi çoğu zaman beraber ele alınır. Herhangi bir hastalığın olması diğer hastalıkların da ortaya çıkmasını oldukça kolaylaştırır ve hepsi birbiriyle beraber görülebilir. Bu nedenle psikolojide görülen bir durum yüksek ihtimalle bir başka durumla ilişki içerisindedir. 

 

Hezeyan; depresyonşizofreni, demans, anksiyete en çok olmak üzere birçok psikiyatrik hastalığın habercisi olabilir. 

Hezeyan ile gelen bir hasta için neden; aslında altta yatan bu hastalıklardan herhangi birisidir. 

Hezeyanın en çok görüldüğü psikiyatrik hastalık şizofrenidir. Şizofreni hastalarının büyük bir çoğunluğu hezeyan yaşamaktadır. 

Bu hastalıklar hezeyanla kendini gösterebilir dedik; tam tersi şekilde bireyde ortaya çıkan hezeyanlar bireye oldukça zarar verebilir ve bir psikiyatrik hastalığın oluşmasına da sebep olabilir. 

Hezeyanlar sonucunda bireyde anksiyete oluşabilir, kişi depresyona girebilir. Yani hezeyan; hem hastalığın bir semptomu hem de hastalığın öncüsü olabilen önemli  bir bulgudur. Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan bilmecesi misali bir durumdur bu.

Hezeyanlarla Başa Çıkma Stratejileri

Sanrı, kişinin gerçeklik algısının değişmesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Bununla baş etmek çoğu zaman kolay olmamaktadır.

Kişi, kendisinin yanlış düşündüğüne ya da davrandığına inanıp bunu değiştirmeyi çoğu zaman istemez ve başkaları tarafından durumunun açığı çıkarılması ve kontrol için getirilir. 

Peki, bir düşüncenin hezeyan olduğunu anlamak mümkün müdür? Bunun için kendinize şu soruları sorabilirsiniz; 

  • Düşüncemi destekleyen bir kanıt bulunuyor mu? 
  • Düşüncemi çürütecek herhangi bir kanıt var mı? 
  • Kuşkularım başkaları tarafından giderildiğinde düşüncem de değişiyor mu? 
  • Başka birisi bu düşüncede olsaydı ona ne söylerdim? 

 

Eğer bu sorulara verdiğiniz cevaplar hezeyan olduğuna yönelikse, işte size birkaç tavsiye: Düşünce sürenizi yavaşlatın. Kontrollü bir şekilde, düzenli, yavaş ve derin bir şekilde nefes alarak, farkındalığınızı koruyarak düşünmeye başlayın. 

Alışkanlıklarınızı ve günlük rutininizi gözden geçirin. Belki de hezeyana sebep olan bir faktörü fark edebilirsiniz. Düşüncelerinizi paylaşın. Güvendiğiniz biriyle konuşmak ve onun sizi dinlediğini ve anladığını hissetmeniz size büyük bir rahatlama verebilir. Fakat genel olarak kişinin bu durumu fark etmesi ve kabul etmesi zordur. 

Başa çıkma süreci de psikoterapi ve antipsikotik ilaçlar ile olmaktadır.

Adli Vakalarda Hezeyanların Rolü

Hezeyan sahibi bir bireyin suç işleme potansiyeli nedir? Hezeyanlar, özellikle de perseküsyon hezeyanları şiddete eğilim ve suç işleme riski açısından tehlike arz edebilmektedir. 

Adli vakalara baktığımızda suçlu şahısların önemli bir kısmında şizofreni tanısı olduğu ve bu kişilerin çoğunda da hezeyanların görüldüğü belirtilmiştir. 

Farklı Kültürlerde Hezeyanlara Yaklaşımlar 

Ruhsal bozuklukların bazılarının tanımı evrensel olsa da bazen ifade edilişleri, ortaya çıkış biçimleri farklılık göstermektedir. Hezeyanların da farklı kültürlerde görülüş biçimleri farklı olabilmektedir. 

Örneğin; Kore ve Çin’de, geleneksel aile yapıları bulunduğundan hezeyanların içerikleri genel olarak aile ilişkilerine yöneliktir. Suudi Arabistan’da sosyo-kültürel bağlam, yerel kültür ya da cinsiyet eşitsizliği etkileri ile kötülük görme sanrılarının hakim olduğu görülmüştür. Türkiye’de görülen hezeyanların ise daha çok bir travma sonrası ortaya çıktığı gösterilmiştir. 

 

Kültürler arası farklılık iyileşme dönemini de etkilemiştir. Batı kültüründe iyileşmek için kişisel sorumluluk, kontrol duygusu ve kişinin kendi kendine karar vermesi özgürlüğüne ihtiyaç duyulmaktadır. 

Asya kültüründe ise bu kişilerin, umut ve maneviyat gibi bileşenlere gereksinim duydukları belirtilmiştir. 

Hezeyanlar Üzerine Örnek Vakalar

  • 28 yaşında bir kadın hasta R.A., ev hanımı, ilkokul mezunu ve yedi kardeşin altıncısı. Dört yıldır içine kapanma, kuşkuculuk, sinirlilik ve alınganlık şikayetleri ile yakınları tarafından hastaneye getirilir. İşlevselliği önemli ölçüde azalmıştır ve toplumsal alanda ilişkileri bozulmaya başlamıştır. Hasta evlidir ve iki çocuğu vardır. Hasta, kendisinden altı yaş büyük olan bir dolmuş şoförünün kendisine aşık olduğunu ve bu şahsın birçok kuruluşla ve kişilerle gizli bağlantıları olduğunu iddia etmektedir. 
  • 32 yaşında bir kadın hasta, lise mezunu ve çalışmıyor, annesi babası ile yaşıyor. Kendi kendine konuşma nedeni ile ailesi tarafından psikiyatri polikliniğine getiriliyor. Hasta ile ilk muayenede hastanın kendisine zarar verebileceği düşüncelerine inandığı öğreniliyor. İlaçlarını almayı bırakıyor, yemeğin içine zehir konulduğunu düşünüyor ve yemek yemeyi bırakıyor, yemekleri çöpe atıyor. 
  • 40 yaşında erkek bir hasta, lise mezunu ve çiftçilik yapıyor, tek başına yaşıyor. Köylüler tarafından köy hastanesine götürülüyor ve oradan da merkezi bir hastaneye yönlendiriliyor. Hasta, kendisini Allah’ın bir elçisi olarak tanımlıyor. İnsanlara doğru yolu göstermenin görevi olduğunu düşünüyor ve bu nedenle köydeki herkese dini nasihat vermeye çalışıyor, günah olduğunu düşündüğü davranışlar karşısında insanları uyarmakta bir sakınca görmüyor ve kişilerin hayat tarzlarına müdahalede bulunuyor.

Hezeyanların Farklı Yaş Gruplarındaki Etkileri

Çocukluk çağında görülen hezeyanların nedenleri tam olarak çözülememekle birlikte; sinir hasarı ve genetiğin rol oynadığı bilinen nedenler arasındadır.

Pediatrik dönemde olan sanrılar çok çeşitli şekillerde olabilmektedir. Genel olarak hayalle gerçeği karıştırma durumu görülebilmektedir. 

Hezeyanların sonucunda agresif tutumlar ve şiddete eğilim, çocuklarda yetişkinlere göre daha fazla görülmektedir. 

Duygularda küntleşme, emekleme, yürüme, konuşma gibi motor becerilerde yavaşlama ve gecikme, dikkat eksikliği, sosyal uyumsuzluk, sürekli ağlama durumu, ders performansında düşüş, gün içerisinde sürekli korku ve endişe hali hezeyanların çocuklarda yarattığı etkiler olabilmektedir.

Yetişkinlerde görülen hezeyanlar ise daha çok depresif belirtilerle kendini göstermektedir. İlişkilerinde bozulmaya ve zamanla gündelik işlerin aksamasına yol açabilmektedir.

Hezeyanların İş ve Okul Hayatına Etkileri

Hezeyanlar, şiddetine göre kişinin gündelik hayatını da etkilemeye başlar. Gündelik hayatın büyük bir bölümünü de iş ya da okul hayatı oluşturmaktadır. 

Çocuklarda görülen hezeyanlar okul hayatını farklı alanlardan etkileyebilmektedir. Dikkat eksikliği ortaya çıkan çocuklarda ders performansı düşebilir, hezeyanlar sosyal anlamda çocuğa ayak bağı olabilir. 

Arkadaşlık ilişkileri kurmakta zorlanabilir ve okulda yalnızlaşabilir. 

Yetişkinlik döneminde görülen hezeyanlar ise şiddetlendikçe kişiyi iş hayatında başarısızlığa sürükleyebilir. İş arkadaşlarıyla anlaşmazlıklar oluşturabilir ya da iş hayatından kaçmaya yol açabilir. 

Yazar
Avatar
Şebnem Akı KaraoğluUzman Psikolog11 Haziran 2024
0/1500
Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı