Doğum Sonrası Depresyonu Babaları Etkiler mi?
- Erkeklerde Doğum Sonrası Depresyonunun Nedenleri
- Babalar Doğumdan Sonraki İlk Yılda Depresyon Yaşayabilir
- Erkeklerde Doğum Sonrası Depresyon Genellikle Teşhis Edilmez
- Hormonal Değişiklikler Rol Oynayabilir
- Bir Dizi Faktör Babaları Doğum Sonrası Depresyona Daha Yatkın Hale Getirebilir
- Babalarda Doğum Sonrası Depresyon Kendini Farklı Şekillerde Gösterebilir
- Babalarda Doğum Sonrası Depresyonu İlişkilerine Zarar Verebilir
- Babalarda Doğum Sonrası Depresyonu, Çocuklarının Gelişimi Üzerinde Etkili Olabilir
- Teşhisi Mümkündür
- Babalarda Doğum Sonrası Depresyon, Annelerde Doğum Sonrası Depresyon İle Aynı Şekilde Yönetilir
- Doğum Sonrası Depresyonu Yaşayan Babalar İçin Öneriler
Yapılan son araştırmalar, 10 babadan 1'inin doğum sonrası depresyonu ve anksiyete ile de mücadele ettiğini gösteriyor. Evet, yanlış okumadınız babalar da doğum sonrası depresyonu yaşıyor! Semptomları yavaş yavaş daha fazla tanınmakta, teşhis edilmekte ve başa çıkılabilmekte ancak net olan bir şey var ki doğum sonrası depresyonu erkekler için de bir gerçek.
Herkes bebeği dünyaya geldikten sonraki sürecin neşe ve mutluluk dolu olacağını hayal eder. Hayatınız boyunca en çok seveceğiniz kişi olacak bebeğiniz artık sizinledir ve bundan daha mutluluk verici bir şey olamaz. Ancak gerçekler her zaman böyle olmayabilir. Doğum sonrası süreci hem anneler hem babalar için psikolojik açıdan oldukça zorlu geçebilir.
Doğum sonrası depresyonu, bir çocuğun doğumunu takiben annelerde şiddetli depresyon duygularının ortaya çıkması olarak tanımlanır ve çoğunlukla anneliğe psikolojik uyum, hormonal değişiklikler ve yorgunluktan kaynaklandığı düşünülür. Düşünülenden daha yaygın olan bu durum yaklaşık 7 anneden 1'inde görülür. Genellikle doğum yaptıktan sonra ortaya çıkan ve postpartum depresyonu olarak da adlandırılan bu durum hamilelik sırasında bile gelişebilir.
Kadınlarda olduğu gibi, erkekler de bebek doğmadan önce de dahil olmak üzere herhangi bir zamanda depresyon yaşayabilir. Ebeveynlerin ruh sağlığı, bir çocuğun refahını büyük ölçüde etkileyeceği için bu ciddiye alınması ve mutlaka çözülmesi gereken bir sorundur. Araştırmalar, babalardaki depresyonun aşağıdakilerle ilişkili olduğunu gösteriyor;
- Bebeğin sağlığına daha az dikkat
- Okul öncesi çağındaki çocuklarda daha yüksek davranış sorunları riski
- Daha fazla fiziksel ve zihinsel sağlık sorunu olan çocuklar
- Kötü aile ve evlilik ilişkileri
Riskler yüksek - neyse ki, herhangi bir ebeveynde doğum öncesi ve doğum sonrası depresyon ve kaygıyı fark ettiğimizde destek mevcuttur. Araştırmaların 2019 tarihli bir meta-analizi, hamilelik sırasında en yüksek depresyon riskinin ilk üç aylık dönemde meydana geldiğini buldu. Çalışma ayrıca, doğum sonrası depresyonun, bebek 3 ila 6 aylıkken erkekler arasında en yüksek olduğunu gösterdi.
Erkeklerde Doğum Sonrası Depresyonunun Nedenleri
Babanın doğum öncesi veya doğum sonrası depresyon geliştirmesinde çeşitli faktörler rol oynayabilir:
- Hormonlar: Araştırmalar, babaların eşlerinin hamileliği sırasında ve sonrasında hormonal değişiklikler yaşadığını, özellikle de testosteronda düşüş olduğunu göstermiştir.
- Partnerin depresyonu: Depresif partnerleri olan erkeklerin yarısı depresyon belirtileri gösterir.
- Anne ve bebekten kopuk hissetmek: Babalar yeni doğan deneyiminin bir parçası olmak isterler, ancak çoğu zaman kendilerini “dışarıdaymış” gibi hissederler. Anneler, babayı bebeğe bakmaktan dışladıklarını her zaman fark etmeyebilirler. Ya da bebeğe bağlanmaya o kadar kapılmış olabilirler ki, babanın da küçük çocukla vakit geçirmek istediğini fark edemezler.
- Kişisel veya ailede depresyon öyküsü: Herhangi bir depresyon veya diğer akıl hastalığı öyküsü, doğum öncesi veya doğum sonrası depresyon riskini artırır.
- Ebeveynliğe psikolojik uyum: Ebeveyn olmak, önemli başa çıkma becerileri gerektirir. Bu anneler ve babalar için çok zor olabilir.
- Uyku yoksunluğu: Yeni anne babaların çoğu, uyku eksikliğinin anksiyete ve depresyon belirtileri geliştirmede oynayabileceği rolü hafife alır. Ayrıca genellikle ne kadar uykusuz olduklarını hafife alırlar!
Babanın doğum sonrası depresyonuna katkıda bulunabilecek diğer faktörler arasında kolik ya da prematüre bir bebeğe sahip olmak, finansal stres, ilişki sorunları, yakın zamanda yaşanan kayıp veya travma ve işte ebeveyn izninin olmaması gibi ebeveynlik için sosyal desteğin yetersiz olması sayılabilir. Doğum sonrası dönemde annelere odaklanmamız anlaşılabilir ama desteğe ihtiyacı olan babaları da unutmamak gerekir.
Uykusuzluk, para endişeleri, yeni sorumluluklar veya ilişki dinamiklerinin değişmesi gibi konularda babaların da hesaba katması gereken çok şey vardır. Bu, her iki ebeveyn için de büyük bir yaşam değişikliğidir. Bunun da ötesinde, babalar, sabah 3'te emziren veya doğum ve doğumdan sonra iyileşen kişiler olmadıklarını bilerek eşlerinin yaşadıkları konusunda suçluluk duyabilirler.
İşte erkeklerde doğum sonrası depresyon hakkında bilmeniz gerekenler…
Babalar Doğumdan Sonraki İlk Yılda Depresyon Yaşayabilir
Baba olduktan sonraki ilk yıl içinde depresyona giren erkeklerin sayısı, genel nüfusun büyük bir kısmıdır ama çoğu erkek bunu fark etmez. İlk kez baba olan erkekeler özellikle savunmasızdır. Her on babadan biri, eşlerinin hamileliği sırasında depresyona girer.
Erkeklerde Doğum Sonrası Depresyon Genellikle Teşhis Edilmez
Erkeklerde doğum sonrası depresyonun zirve zamanı doğumdan üç ila altı ay sonradır. Annelerde doğum sonrası depresyonda olduğu gibi, genellikle teşhis edilmez. Semptomlar, yeni doğmuş bir bebek sahibi olmanın günlük streslerine çok benzeyebilir. Kendinizin veya eşinizin zihinsel sağlığıyla ilgili endişeleriniz varsa, destek hizmetlerine erişmenize yardımcı olabilecek aile doktorunuzdan yardım istemeniz çok önemlidir.
Hormonal Değişiklikler Rol Oynayabilir
Tıpkı annelerde olduğu gibi, hormonlardaki değişiklikler babalarda doğum sonrası depresyonu daha olası hale getirebilir. Testosteron, östrojen ve prolaktin gibi hormonlar, bebekleri doğduktan sonraki dönemde babalarda değişebilir. Annede doğum sonrası depresyon da varsa babalarda ostnatal depresyon daha olasıdır. Biriniz duygusal ya da zihinsel sağlık sorunları yaşıyorsa, diğerinin de öyle olması daha olasıdır. Depresif eşleri olan babaların %24 ila %50'si kendileri de depresyon yaşar.
Bir Dizi Faktör Babaları Doğum Sonrası Depresyona Daha Yatkın Hale Getirebilir
25 yaşın altındaki babaların doğum sonrası depresyona girme olasılığı, ilerleyen yaşta baba olanlara göre daha fazladır. Yine de erkeklerde doğum sonrası depresyon için tek risk faktörü yaş değildir. Diğer önemli risk faktörleri arasında depresyon ve anksiyete öyküsü yer alır. Erkeklerde doğum sonrası depresyonu daha olası kılan diğer faktörler şunlardır: bebekle ilgili uyku veya ağlama sorunları; uyuşturucu kullanımı veya bağımlılığı ve partnerleri tarafından desteklenmediklerini hissetmek. Bununla birlikte, neden ve sonuç belirsizdir, bu nedenle bu faktörler, zihinsel sağlık sorunlarının doğrudan nedeni olmayabilir.
Babalarda Doğum Sonrası Depresyon Kendini Farklı Şekillerde Gösterebilir
Belirtiler şunları içerebilir:
- Gelecekle ilgili korku, kafa karışıklığı, çaresizlik ve belirsizlik
- Aile hayatından, işten ve sosyal durumlardan geri çekilme
- Kararsızlık
- Hayal kırıklığı, sinirlilik ve öfke
- Evlilik çatışması
- Aile içi şiddet
- Olumsuz ebeveynlik davranışları
- Alkol ve uyuşturucu kullanımı
- Uykusuzluk hastalığı
- Hazımsızlık, iştah ve kilo değişiklikleri
- İshal, kabızlık, baş ağrısı, diş ağrısı ve mide bulantısı gibi fiziksel semptomlar.
Babalarda Doğum Sonrası Depresyonu İlişkilerine Zarar Verebilir
Babalarda doğum sonrası depresyonu, bebeğin annesiyle olan ilişkilerini etkileyebilir. Ayrıca çocuklarıyla olan ilişkilerini de etkileyebilir. Çocuklarıyla daha az oynayabilir ve onlarla daha az ilgilenebilirler ve onlar hakkında daha olumsuz konuşabilirler. Çocuklarına daha az şarkı söyleyip daha az kitap okuyabilir ve onları daha sert bir şekilde disipline edebilirler.
Babalarda Doğum Sonrası Depresyonu, Çocuklarının Gelişimi Üzerinde Etkili Olabilir
Babaların depresyonu, çocuklarında duygusal, sosyal ve davranışsal problemlerin yanı sıra gelişimsel gecikme ile ilişkilidir. Bir baba doğum öncesi ve doğum sonrası depresyon yaşadığında ve semptomları özellikle şiddetli olduğunda bu ilişki daha güçlüdür. Annemin de zihinsel sağlık sorunları olduğunda ise bu ilişki çok daha zor bir şekle bürünür.
Teşhisi Mümkündür
Teşhisi daha çok fiziksel hastalıklarla ilişkilendirebilirsiniz ancak zihinsel sağlık teşhisleri yavaş yavaş yetişiyor. Endişeli erkekler depresyon testini kullanmalıdır. Endişeniz varsa, doktorunuza görünmeniz ya da online destek almanız önerilir.
Babalarda Doğum Sonrası Depresyon, Annelerde Doğum Sonrası Depresyon İle Aynı Şekilde Yönetilir
Babanın doğum sonrası depresyonunda gerekli psikolojik destek sürecin erken aşamalarındadır. Şu anda uygun destek seçenekleri, antidepresan ilaçlar ve/veya konuşma terapileri alan annelerle aynıdır. İlişki danışmanlığı da yararlı olabilir. En önemlisi, nasıl hissettiğinizi paylaşmanız gerekir. Yalnız değilsiniz ve ihtiyaç duyduğunuzda her zaman destek bulabilirsiniz.
Doğum Sonrası Depresyonu Yaşayan Babalar İçin Öneriler
• Duygularınızla ilgili konuşmak erkekler için pek kolay değildir. Ama hem bu süreci daha kolay atlatabilmeniz hem de eşinizle ilişkinizin geleceği için onunla duygularınızı paylaşmanız çok önemlidir. Eşinizin nasıl bir süreçten geçtiğinizi anlaması gerekir. Ayrıca sorunlarınızı paylaşmadan yardım beklemek de mümkün değildir.
• Bu süreçte yalnız kalmamanız gerekir. Aile dışından kişilerle, arkadaşlarınızla görüşmek size iyi gelecektir.
• Gelen yardım tekliflerini geri çevirmeyin! Yaşadığımız durumu kabullenmek ve mümkün olan yardımı istemek çözüme daha hızlı kavuşmanızı sağlar. Hissettiklerinizle ilgili yardıma ihtiyaç duyuyor olmanız oldukça normaldir.
• Mükemmel olmak zorunda değilsiniz! Önemli olan herkese ve her işe yetişmeniz değil, kendinizi iyi hissetmeniz.
• Baba olmadan önceki dönemde size iyi gelen şeylere yine zaman ayırın. Kısa bir yürüyüş, kısa bir dizi izlemek ya da uzun bir banyo bile oldukça rahatlatıcı bir etki sağlayacaktır.
Kendi kendinize uygulayabileceğiniz bu yöntemler dışında depresyonunuz günlük yaşamınızı etkiliyorsa, intihar ya da kendine zarar verme gibi düşüncelere kapılıyorsanız, yardım alma zamanınız gelmiş demektir. Bu durumda alanında uzman bir psikologdan destek almanız çok önemlidir. Özellikle utanç ya da suçluluk hissediyorsanız, bir psikoloji uzmanının size yardımcı olabileceğini unutmamalısınız.