Depresyon ile Yaşamak
Hayatımın büyük bir kısmını depresyon ile geçirdim...
Vaktimin çoğunu intihar düşüncesiyle geçiriyordum. Depresyon belirtilerim az da olsa azaldığı zamanlarda ve kısmen iyi hissettiğim günlerde kendimi intihar gibi düşüncelere kaptırabildiğim için kızıyordum. Kötü olduğum günlerde ise tamamen intihara kaptırıyordu zihnim kendini.
Genç olduğum dönemlerdi ve anormal bir durum içinde olduğumun farkında değildim. Sanki normal olan şey buydu: herkes gününü intihar düşünceleriyle geçiriyordu. Her gün hayatta olmanın ve nefes almanın iyi ve kötü yanlarını düşünmek insanın doğasında varmış gibi düşünüyordum.
Mutluluğun nasıl bir duygu olduğunu başka insanlara bakarak öğrendim. Ses tonlarındaki heyecandan, kahkahalarından, vücutlarının duruşundan bile mutlu olduklarını anlayabiliyordum.
Bense çoğunlukla üzgündüm. Bknz: Depresyonda mısınız yoksa sadece üzgün mü?
Ancak depresyonda olduğumu bilmiyordum. Çoğunlukla hayatta başarısız olduğumu, mutlu olmak için ihtiyacım olan şeyi henüz bulamadığımı düşünüyordum.
Hayatımın ilk 27 yılını sanki hep mutluluğun bir adım ötesindeymişim gibi hissederek geçirdim. Ama mutlu olmamı sağlayacağını düşündüğüm hiçbir başarı beni gerçekten mutlu etmedi.
Geçici bir süre için kendimi iyi hissetmemi sağladılar elbette ama bu durum genellikle yalnızca birkaç gün sürdü. Hemen ardından depresyon, tıpkı Merhaba, benim adım depresyon’ da anlatıldığı gibi kollarını açmış beni bekliyordu.
Tüm hayatını depresyonda geçirmiş biri olarak depresyonun tıpkı bir koşu bandında koşmaya benzediğini söyleyebilirim.
Hem fiziksel hem de zihinsel olarak inanılmaz bir güç gerektirse de sonunda hep aynı yerde saydığınızı, hiçbir yere ulaşamadığınızı fark edersiniz.
Tabii gerçek bir koşu bandında bu kadar uzun süre geçirdiğinizde yakacağınız kaloriler ve sahip olacağınız o incelmiş vücut olmadan yalnızca daha fazla sinir bozukluğu kalır elinizde.
En çok da depresyonu hiç bilmeyen birine yaşadıklarınızı tarif etmek zorlar insanı çünkü sadece boşluk hissedersiniz.
Tıpkı depresyon ile mücadele eden 16 dünya starı listesinde ünlü yazar J.K Rowling’in söylediği gibi;
Depresyonun en kötü tarafı duygularınızı tekrar hissedeceğinize, bir gün kendinizi iyi hissedeceğinize dair ümidinizin olmayışıdır.
Asıl ruhunuzu emen, o soğuk, içi boş yokluk halidir.
Depresyon, sizi sürekli suyun altına çekmeye çalışan biriyle yüzmek gibidir aslında.
İlk başta tüm gücünüzle ondan uzaklaşmaya çalışırsınız ama bir süre sonra başarılı olup olmamasını çok da önemsemediğinizi fark edersiniz.
Acaba sizi boğmaya çalışan kişi doğrusunu yapıyor olabilir mi? Bir süre sonra suyun altı daha konforlu görünmeye başlar.
Bilinçaltınızda boğulmanın kolay olduğu tehlikeli sulara doğru çekilmeye başlarsınız. Başınıza kötü bir şey gelme ihtimali önemsizleşmiştir artık çünkü zaten kendinizi bildiniz bileli bu hisle yaşıyorsunuzdur.
Hatta bu his olmadan nasıl yaşayacağınızı bilmiyorsunuzdur.
Hiç depresyon geçirmemiş birinin bunun nasıl bir his olduğunu gerçekten anlayabileceğinden pek emin değilim.
Depresyon Hakkındaki 8 İlginç Gerçek yazısına göz atmanız faydalı olabilir ama depresyonu anlayabilmek için bilmeniz gereken en önemli şey bunun tıpkı zifiri karanlıkta, ışığın varlığından hiç haberdar olmadan yaşamak gibi olduğunu söyleyebilirim. Psikolojik desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız psikologofisi.com platformumuzdan uzmanlarımızla görüşebilirsiniz.