Depresyon Nedir? Depresyon Belirtileri ve Türleri Nelerdir?

Depresyon Nedir?

Bu yazı depresyon ile ilgili merak ettiğiniz her şeyi öğrenmenizi sağlayacak. Toplumun büyük bir kesimini doğrudan ya da aile ve yakınlar kanalıyla etkileyen depresyon; kişilerde haftalarca ya da aylarca devam eden bir isteksizlik hali, hayattan zevk alamama, kendine güvenin gitgide azalması ve yoğun umutsuzluk gibi negatif hisleri kapsayan bir duygudurum bozukluğudur. Depresyon, kişilerde çoğunlukla suçluluk, değersiz hissetme, çaresizlik gibi duyguları da beraberinde getirir. 

Depresyonun belirtileri herkeste farklılıklar gösterir. Ancak en sık rastlanan belirtileri; haftalar ya da aylarca neredeyse her gün devam eden üzgün, kaygılı ya da “boş” ruh hali, ümitsizlik, karamsarlık olarak sıralanabilir. Depresyondaki kişiler normalde severek yaptıkları aktivitelerden zevk alamadıklarını, giyinmek, yemek yemek gibi günlük ve zorunlu ihtiyaçlarını gidermek için bile kendilerinde güç bulamadıklarını ifade ederler. Çoğunlukla aile ve yakınlar da kişideki bu değişimi fark ederler. Ama nasıl yardım edeceklerini bilemezler.

Özellikle majör depresyon gibi şiddetli depresyon türlerinde hiçbir uzman desteği yöntemi uygulanmaması ciddi problemlere neden olabilir. Uzman desteği alınmayan depresyon, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi hayati tehlikeye mahal verecek durumlara yol açabilir. Bireylerin çevreleriyle olan ilişkilerini zayıflatarak, iş yerinde problemlere neden olabileceği gibi zamanla daha büyük hasarlara da neden olabilir.

Majör depresyon olarak da bilinen klinik depresyon, bireyin beden, düşünce ve duygu durumunu bütünleşik olarak etkileyen ciddi bir rahatsızlıktır. Depresyondaki bireyler için içinde bulundukları durumdan bir anda çıkabilmek mümkün değildir. Psikoterapi ve antidepresan kullanımı gibi gerekli tedavi yöntemleri uygulanmayan klinik depresyon aylarca hatta yıllarca devam edebilir.

Birbirinden ilginç durumlara sebebiyet verebilen bu rahatsızlık, aynı zamanda ilginç gerçeklere de ev sahipliği yapıyor. Depresyon Hakkındaki 8 Gerçek yazımızı okuyarak bu ilginç gerçekleri öğrenebilir, depresyona dair farklı bir bakış açısına sahip olabilirsiniz.

Depresyon Neden Olur?

Depresyon nedenleri çeşitli durumlarla kendini gösterir. Bu nedenleri;

• Bireyin sosyoekonomik durumunun elverişsiz olması,
• Madde ve alkol kullanımı,
• İşsizlik,
• Aile üyelerinden birini kaybetmek,
• Boşanmak,
• Ayrı yaşamak,
• Anksiyete bozuklukları,
• Daha önce depresyon geçirmiş olmak,
• Kişilik yapısı,
• Stres,
• Hormonal değişiklikler,
• Özellikle çocukluk döneminde cinsel veya fiziksel istismara maruz kalmak,
• Bazı ilaçlar,
• Tıbbi hastalıklar olarak sıralayabiliriz. 

Aynı zamanda bu nedenler, depresyonun risk faktörleri olarak da bilinmektedir. Eğer depresyonda olduğunuzu düşünüyorsanız "Depresyon Testi" sayfamızı ziyaret ederek kendinizi test edebilirsiniz. Diğer sitelerin aksine bizim platformumuzda tüm psikolojik testler online bir psikolog eşliğinde ister görüntülü ister sesli olarak tamamen ücretsiz gerçekleşir. Bu testleri yapmak için alanında uzman online psikologlarımızdan birine bağlanmanız sadece saniyeler sürmektedir.

Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Her ne kadar günlük hayatımızda moralimiz bozulduğunda ya da canımızı sıkan bir durum ile karşılaştığımızda hemen “depresyondayım” desek de depresyon, belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilen, psikolojik, biyolojik ve sosyal faktörlerin birleşiminden oluşan son derece karmaşık bir duygu durum bozukluğudur. Bu ağır depresyon belirtileri bireyler arasında farklılık gösterebileceği gibi en sık karşılaşılan karakteristik özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir;

• Ümitsizlik, değersizlik ve çaresizlik hisleri
• Duyguları kontrol edememe
• Günlük aktivitelere duyulan ilginin azalması
• İştahta belirgin artış/azalış
• Kiloda belirgin artış/azalış
• Uyku düzeninde belirgin değişimler
• Belirgin öfke ve huzursuzluk
• Belirgin enerji kaybı
• Kendinden nefret etme, şiddetli suçluluk duygusu
• Dikkatsiz davranışlarda artış
• Odaklanmakta problem
• Nedeni belli olmayan fiziksel ağrılar

Depresyondaki bazı kişiler yaşadıkları durumu “derin bir boşluk duygusu” şeklinde tanımlarken bazı bireyler ise yaşam ile bağlantıları kopmuş, boş bir duygusuzluk hali şeklinde ifade edebilirler. Özellikle erkeklerde depresyon belirtileri genellikle şiddetli öfke nöbetleri ve huzursuzluk şeklinde olabilirken kadınlarda yoğun hissizlik, yaşamdan zevk alamama şeklinde kendisini gösterebilir.

Kadınlarda Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Kadınlarda depresyon belirtileri genellikle;

• Kilo ve iştahta artış, özellikle karbonhidrat ağırlıklı beslenmeye yönelme,
• Artan uyku ihtiyacı,
• Yoğun suçluluk duyguları,
• Mevsime bağlı depresyon şeklinde kendisini göstermektedir.

Erkeklerde Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Erkeklerde depresyon belirtileri genel olarak;

• Uzun saatler çalışma,
• Yakın çevreyi oluşturan aile ve arkadaşlardan uzaklaşma,
• Madde kullanımı,
• Şiddete eğilimin artması, öfke nöbetleri,
• Sadakatsizlik gibi riskli davranışlarda artış olarak sıralanabilir.

Gençlerde Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Gençlerde görülen depresyon genellikle üzüntü nöbetlerinden çok huzursuzluk, öfke ve ajitasyon şeklinde kendisini gösterebilir. Depresyondaki gençlerde baş ağrısı, karın ağrısı gibi nedeni belli olmayan fiziksel ağrılar da görülebilir.

Yaşlılarda Depresyon Belirtileri Nelerdir?

Yaşlılarda depresyon, duygusal belirtilerden ziyade vücutta nedeni belli olmayan ağrılar, hafıza kayıpları gibi fiziksel belirtilerle kendini gösterir. Ayrıca yaşlılarda depresyon belirtileri olarak, kişisel bakımlarını aksatma ve kullanılması gereken ilaçları kullanmama gibi semptomlar da görülebilir.

Depresyon ve Ağlama Krizleri

Ağlamak her ne kadar depresyonun formal teşhis kriterleri arasında yer almasa da, birçok kişi depresyondayken engel olamadıkları ağlama atakları geçirdiğini ifade eder. Eğer engel olamadığınız biçimde, normalden daha fazla ağladığınızı düşünüyorsanız depresyonun diğer belirtilerini de gösterip göstermediğinizi gözden geçirmeniz faydalı olacaktır.

Depresyon ve Cinsellik

Depresyon tanısı konan kişilerin cinsel yaşamlarında problem yaşaması oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Depresyon ile birlikte orgazm olamama, ereksiyon sorunları gibi problemler görülebilir. Ancak bu gibi cinsel problemler uygun destek yöntemleriyle rahatlıkla kontrol edilebilir. 

Cinsellik ihtiyacı beynimizde başlar. Ve vücudumuzun cinsellik ile ilgili organlarına ulaşması gereken komutlar, nörotransmiterler aracılığıyla iletilir. Depresyon ve diğer duygu durum bozukluklarında cinsel isteksizlik gibi problemler yaşanmasının temel nedeni, beynin bu nörotransmiterler aracılığıyla iletişim kuran bölümlerinin olması gerektiği gibi çalışmamasıdır. Depresyon tanısı konan birçok erkek ve kadının cinsel istekte azalma ya da hiç cinsel istek duymama gibi şikâyetler duymaları bu nedenledir.

Görüldüğü gibi depresyonun birçok belirtisi ve yansıması vardır. Bu belirtilerin haricinde, "Gizli Depresyonun 6 Çok Bilinmeyen Belirtisi" yazımızı okuyarak, gizli depresyon belirtileri hakkında da detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz.

Depresyon Türleri Nelerdir?

Depresyon birçok farklı türde kendisini gösterir. Fakat en çok rastlanan türleri iki ana kategoride toplanır. Bunlar; klinik depresyon (majör depresif bozukluk olarak da adlandırılır) ve distimik bozukluktur. Depresyon şiddet derecesine göre hafif, orta şiddetli ve ağır depresyon olarak kategorize edilir. Yaşanılan depresyon türünün doğru tespit edilmesi destek sürecinin doğru sürdürülebilmesi için büyük önem taşır.

Majör Depresyon Nedir?

Klinik depresyon, aynı zamanda majör depresif bozukluk olarak bilinir. Ve depresyon çeşitleri içerisinde en şiddetli olarak değerlendirilen türdür. İnatçı üzüntü hali, ümitsizlik, değersiz hissetme gibi yoğun olumsuz duygularla seyreder ve kendiliğinden düzelmesi mümkün değildir. 

Majör Depresyon Belirtileri

Bir kişiye klinik depresyon tanısı konulabilmesi için, iki haftalık bir zaman periyodu içerisinde, aşağıdaki durumların beş ya da daha fazlasını karşılıyor olması aranır;

• Günün çoğunluğunda depresif hissetme
• Günlük aktivitelere ilginin azalması
• Belirgin kilo artışı ya da azalışı
• Şiddetli uykusuzluk ya da uyanamama hali
• Düşünce ve hareketlerde yavaşlama
• Günün çoğunluğunda bitkin/yorgun hissetme
• Odaklanmakta ve karar vermekte güçlük
• Tekrar eden ölüm ya da intihar düşünceleri

Melankolik Özellikli Majör Depresyon Nedir?

Melankolik özellikli majör depresyonda kişiler, önceden zevk aldıkları neredeyse hiçbir aktiviteden zevk almamaya başlar. Bununla beraber, kişiye majör depresif bozukluk tanısı konulabilmesi için aşağıdaki belirtilerden en az üç tanesini daha sergilemeleri beklenir;

• Zevk alınan çoğu/tüm aktivitelerden zevk alamama
• Yaşanan iyi olaylar karşısında tepkisizlik
• Psikomotor davranışlarda farklılaşma
• Şiddetli suçluluk duygusu
• Uykusuzluk
• Sabah yaşanan depresyonda artış

Atipik Özellikli Majör Depresif Bozukluk

Majör depresif bozukluklar kategorisinde değerlendirilen atipik depresif bozukluk, kişilerde belirli davranış kalıplarıyla kendini gösterir. Atipik depresyon yaşayan kişilerin duygu durumları dış uyaranlara göre şiddetli değişimler gösterir. Alınan iyi haberler karşısında aşırı sevinç, kötü haberlerde ise aşırı üzüntü görülebilir. Atipik depresyon genellikle ilk defa gençlik yıllarında başlar. Ve yetişkinlik süresince devam eder. Atipik depresyon belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir; 

• Kiloda belirgin artış
• İştahta belirgin artış
• Yoğun uyku hali
• Kollarda ve bacaklarda ağırlaşma hissi
• Reddedilmeye karşı hassasiyet

Bu depresyon en tehlikeli depresyonlar arasında gösterilir. Zira atipik depresyon, aynı zamanda gülümseyen depresyon olarak bilinir. Gülümseyen Depresyon yazımızı okuyarak, siz de bu konuda daha detaylı bilgi edinebilirsiniz.

Doğum Sonrası Depresyonu

Majör depresyon türleri arasında değerlendirilen doğum sonrası depresyonu, hamilelik süresince ya da doğumu takip eden dört hafta içinde ortaya çıkan bir depresyon türüdür. Doğum yapan kadınların yüzde 10-15’inde görülen doğum sonrası depresyonun neden kaynaklandığı tam olarak bilinememektedir. Bununla beraber doğum sonrası depresyonu yaşayan kadınlarda genellikle şiddetli üzüntü hali, sürekli ağlama, yoğun kaygı ve umutsuzluk sıklıkla görülen belirtilerdir.

Mevsimsel Duygu Durum Bozukluğu

Mevsimsel duygu durum bozukluğu, belirli mevsim dönemlerinde görülmesiyle diğer depresyon türlerinden ayrılır. Özellikle gün ışığının azaldığı kış dönemlerinde görülen mevsimsel duygudurum bozukluğu nüfusun %1-2’lik bölümünü etkiler. Bununla beraber, genellikle kadınlarda ve gençlerde görülür. Mevsimsel duygu durum bozukluğu yaşayan kişiler, kış aylarında yaz aylarında oldukları hallerinden bambaşka bir görüntü sergilerler. Genellikle ümitsiz, üzgün, stresli ve ilgisiz bir görüntüyle devam eden mevsimsel duygu durum bozukluğu, sonbahar- kış döneminde başlayıp günlerin uzadığı ilkbahar yaz aylarına kadar devam eder.

Psikotik Özellikli Majör Depresif Bozukluk

Halisünasyon ve sanrılarla seyreden majör depresif bozukluk türü psikotik özellikli majör depresyon olarak adlandırılır. Psikotik özellikli majör depresyonda kişiler kendilerinin değersiz olduklarını ve yaşamayı hak etmediklerini söyleyen sesler duyduklarını belirtebilirler.

Katatonik Özellikli Majör Depresif Bozukluk

Katatonik özellikli majör depresyon yaşayan kişilerde psikomotor davranışlarda şiddetli bozulmalar görülür. Katatonik özellikli depresyonda aşağıdaki belirtilerin en az iki tanesinin görülüyor olması aranır:

• Kaslarda hareketsizlik
• Nedensiz kas hareketleri
• Şiddetli negativite ya da hiç konuşmama
• Alışılmamış beden pozisyonu
• Başkalarının söz ve hareketlerini tekrar etme

Distimik Bozukluk

Distimi depresyonun hafif ancak kronik formlarından biridir. Belirtileri genellikle en az iki yıl boyunca devam eder. Distimik bozukluk bireyin yaşamını klinik depresyona göre daha olumsuz etkiler. Zira belirtileri daha uzun bir süre boyunca kendisini gösterir. Distimik bozukluk yaşayan kişilerde günlük aktivitelere duyulan ilgide azalma, kendilerini ümitsiz hissetme, verimlilikte düşüş ve düşük öz güven gibi belirtiler sıklıkla görülür. Distimik bozukluk yaşayan kişiler çevreleri tarafından genellikle eleştirel, sürekli şikâyet eden ve yaşamdan zevk alamayan bireyler olarak tanımlanır.

Depresyon Tedavisi Nasıl Yapılır?

Özellikle son dönemde yapılan araştırmalar, depresyonun yüksek oranda baş edilebilen bir rahatsızlık olduğunu göstermiştir. Günümüzde orta dereceli ve şiddetli depresyonun tedavisi için en çok tercih edilen yöntemler antidepresanlar ve psikoterapi uygulamalarıdır. Çoğunlukla iki yöntemin birlikte uygulandığı depresyon tedavilerinde başarı oranının daha yüksek olduğu görülür. 

Son dönemde bu alanda gerçekleştirilen araştırmalar, özellikle depresyonun daha hafif formlarında konuşma terapilerinin en etkili yöntem olduğunu gösteriyor. Özellikle bilişsel davranışçı terapi uygulamaları, depresyondaki kişilerin kendilerini depresyona sürükleyen düşünce tarzlarını değiştirmelerine ve pozitif biliş kalıpları oluşturmalarına yardımcı olmaları yönünden en etkili yöntemler arasındadır.

Psikoterapi (Konuşma Terapisi)

Depresyonun hafif ve orta şiddetli formlarında en sık tercih edilen yöntem psikoterapi uygulamalarıdır. Psikoterapi, genellikle 12-20 hafta süresince, haftada 1-2 saatlik seanslar şeklinde uygulanır. Psikoterapi uygulamaları içinde ise en sık kullanılan yöntemleri şu başlıklar altında inceleyebiliriz:

Bilişsel Davranışçı Terapi: İrrasyonel düşünce kalıplarını tespit edip ortadan kaldırmayı amaçlayan kısa süreli bir terapi türüdür.

Kişiler Arası Terapi: Kişiler arası terapi, bireylerin çevreleriyle kurdukları ilişkilerin psikolojik sağlıkları üzerinde büyük etki sahibi olduğu düşüncesi üzerine kuruludur. Kişiler arası terapide psikoterapist depresyondaki bireyin düşünce ve davranış kalıplarını değiştirmesine ve dış ilişkilerini geliştirmesine yardımcı olmaya çalışır.

Psikodinamik Terapi: Kişide depresyonun altında yatan, su yüzüne çıkmamış nedenleri ortaya çıkarmayı amaçlayan, uzun süreli bir psikoterapi türüdür.

EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing): Travmatik anıları ortaya çıkarmayı hedefleyen psikoterapi türüdür.

Depresyon İlaçları ve Antidepresan Kullanımı

Orta şiddetli ve şiddetli depresyon mücadelesinde en sık tercih edilen yöntem antidepresan kullanımıdır. Antidepresan ilaçların etki süresi genellikle 2-4 hafta arasında değişir. Antidepresan tedavisinde karşılaşılan en büyük problemlerden biri de kişilerin birkaç günlük ilaç kullanımından sonra işe yaramadığı gerekçesiyle ilacı bırakmalarıdır. Bu nedenle, eğer depresyon tedavisinde doktorunuz tarafından ilaç önerildiyse, önerilen süre boyunca ilaçları aksatmadan kullanmak önem taşır.

Antidepresan Kullanımı Cinsel İsteksizliğe Neden Olur mu?

Depresyon gibi duygu durum bozukluklarında doktorlar tarafından önerildiği takdirde antidepresan kullanımı etkili ve gerekli araçlar olsa da özellikle (SSRIs) olarak bilinen bazı antidepresan türleri istenmeyen yan etkilere neden olabilirler.

Antidepresanlar nörotransmiter olarak bilinen beyin kimyasallarının yapısını değiştirerek, depresyondaki bireylerin duygu durumlarını iyileştirmeye yardımcı olurlar. Cinsellikle ilgili ihtiyaçlarımızda da aynı kimyasallar etkilidir. Bu nedenle antidepresanların, vücudumuzda cinsellikle ilgili mesajların iletilmesinden sorumlu olan sinir yolarını da etkileyerek cinsel problemlere yol açabildiği bilinmektedir. Kullanılan ilacın dozu arttıkça cinsel sorunlarla ilgili şikâyetler de artabilir.

Antidepresan Kullanımıyla İlişkili Olabilecek Cinsel Sorunlar Nelerdir?

Antidepresan kullanımıyla birlikte görülebilen cinsel problemleri şu şekilde sıralayabiliriz:

• Cinsel isteksizlik
• Sertleşme problemleri ya da geç boşalma
• Cinsel birleşmeyi başlatamama
• Orgazm olamama

Bunların haricinde, depresyon tedavisinde kullanılan diğer alternatif yöntemler ise meditasyon, yoga, besin takviyeleri, egzersiz ve masaj terapileri olarak sıralanabilir.

Depresyon Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Depresyon, yüksek oranda kontrol edilebilen ancak süreç kişiden kişiye farklılık gösteren, oldukça zorlu bir süreçtir. Bu süreçte başarıya ulaşabilmenin en önemli noktalarından biri, depresyondaki bireyin tüm yöntem seçenekleri hakkında bilgi sahibi olup, kendisi için en uygun seçeneğe karar verebilmesidir. Depresyon desteğinde en sık kullanılan yöntemler genellikle psikoterapi, yaşam tarzı değişiklikleridir. Ağır seyreden depresyonlarda ise antidepresan kullanımına başvurulabilir. Uygulanacak yöntem ise kişiye ve belirtilerin şiddetine göre belirlenir.

Majör Depresyon Tedavisi Ne Kadar Sürer?

Depresyon vakalarının büyük çoğunluğu bilinen yöntemlerden faydalanır. Majör depresyon, uzman yardımı alınmadığı takdirde iki yıldan fazla bile sürebilir. Bu nedenle, ihmal edilmemelidir. Vakit kaybetmeden uzman bir psikologdan yardım almak faydalı olacaktır. Zira doğru yönetilen süreç, majör depresyonun kontrol altına alınma süresini birkaç aya indirebilmektedir.

Depresyon Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Majör depresyon olarak da bilinen klinik depresyon bireylerin beden, düşünce ve duygu durumunu bütünleşik biçimde etkiler. Bu gibi şiddetli depresyon türlerinin uzman yardımı olmaksızın geçirilmesi ciddi sıkıntılar doğurabilir. Zira destek almak konusunda ihmal edilen depresyon, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi hayati risk teşkil edecek durumlara davetiye çıkarabilir. Ayrıca bu durum, bireyin çevresiyle olan ilişkilerini zayıflatarak, iş yerinde problemlere neden olabilir. Diğer yandan zamanla daha büyük hasarlara da sebebiyet verebilir.

Depresyondaki bireyler için depresyondan bir anda kurtulmak mümkün değildir. Psikoterapi ve antidepresan kullanımı gibi gerekli tedavi yöntemleri uygulanmayan klinik depresyon aylarca hatta yıllarca devam edebilir. Depresyon pek çok insan için hayatı oldukça zor hale getiren ve kişinin ayaklarına prangalar vurmasına sebep olan bir rahatsızlıktır. Ancak bu durumda çözüm, tamamen sizin elinizde. Psikolojik desteğe ihtiyaç duyduğunuz her an psikologofisi.com’da yer alan deneyimli ve uzman psikologlarımızdan destek alabilir, bu gibi psikolojik rahatsızlıklardan en hızlı şekilde kurtulabilirsiniz. 

Bünyesinde bulunan uzman kadrosuyla Psikolog Ofisi, bütün psikolojik rahatsızlıklarda olduğu gibi, depresyonun rahatsızlığının üstesinden gelebilmeniz için de yanınızdadır. Sıkıntılarınızı modern bir yaklaşımla ele alan Psikolog Ofisi, desteğe ihtiyacınız olduğunuz her an doğru çözümler üretir. Bu rahatsızlık hayat kalitesini olumsuz etkilese de, doğru uzmanların elinde endişe etmenize gerek yoktur. Zira siz de Türkiye'nin ilk ve en büyük online terapi platformu Psikolog Ofisi’nin uzman psikologları ile her türlü psikolojik rahatsızlığınız için destek alabilir; sağlıklı ve mutlu olduğunuz günlere tekrardan kavuşabilirsiniz.

Depresyon Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Depresyonda Halüsinasyon Görülür mü?

Depresyonun bir çeşidi olan psikotik depresyonda, depresyon belirtileri ile birlikte psikozun sanrılı düşünceleri görülebilir. Bu durum beraberinde halüsinasyon ve sanrıları getirdiği için, bu rahatsızlığı yaşayan kişilerde genel olarak gerçeklikten kopma söz konusudur.

Psikotik Özellikli Depresyon Ne Demek?

Psikomotor ajitasyon veya retardasyon olarak da bilinen bu rahatsızlık, bilişsel fonksiyonlarda bozulma ve konfüzyon hali gibi şiddetli semptomlarla kendini gösteren psikiyatrik bir sendromdur.

Psikotik Depresyon Tedavi Edilir mi?

Evet, tedavi edilebilir. Elektro Konvülsif Tedavi (EKT), psikotik depresyon için etkili bir yöntemdir. Lakin süreç sonrası rahatsızlığın nüks etme riski de yüksektir. 

Ağır Depresyon Nedir?

Ağır depresyon, her ne kadar ciddi bir rahatsızlık olsa da, iyileşilmesi mümkün olan ruhsal bir hastalıktır. Bireye yansıması ise zihinsel, fiziksel ve duygusal semptomlardır. En karakteristik niteliği ise hayattan zevk alamama ve olumsuz ruh halidir.

Majör Depresif Bozukluk Ne Demek?

Aynı zamanda bunalım olarak da bilinen bu rahatsızlık, en az iki hafta boyunca, sabit bir şekilde düşük ruh hali ile karakterize bir zihinsel hastalıktır. 

Majör Depresyon Nasıl Anlaşılır?

Bu rahatsızlık; en az iki haftadır devam eden düşük ruh hali, istemsiz kilo kaybı veya artışı, iştahsızlık, düşük uyku kalitesi ve enerji kaybı ile kendini gösterir.  

Depresyon İnsanı Öldürür mü?

Bu rahatsızlık kişinin her anını etkiler. Zira son derece yıpratıcıdır. Her şeyden öte, intiharın dahi birincil sebepleri arasında gösterilir. Dolayısıyla direkt olarak olmasa da, dolaylı yoldan ölüme neden olabilir.