delirium

Delirium Ne Demek? Nedenleri ve Belirtileri

Delirium, ani olarak başlayan ve geri döndürülebilir, genellikle bir ayda kendiliğinden düzelen bir zihinsel bozukluktur. Bilişsel bir yıkım mevcuttur, uyku-uyanıklık , psikomotor davranışlar ve dikkatte bozulma ile seyreder. 

Halüsinasyonlar ve düzensiz konuşma tabloya sıklıkla eşlik eder. Delirium, kendi başına bir hastalığı tanımlamaz, birçok sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilen bir beyin sendromudur. 

Genellikle altta yatan patolojinin ciddiyetini gösteren bir bulgu olarak düşünülmelidir. Genel toplumda görülme oranı düşük olmakla birlikte yaş arttıkça risk de artmaktadı

Delirium, hastanın hareketleri ve uyku-uyanıklık durumu göz önüne alınarak üç alt sınıfa ayrılmıştır: 

Hiperaktif Delirium

Bu delirium tipinde hastada aşırı uyarılmışlık vardır ve hasta aşırı hareketlidir. Bu hastalar, hastanede daha kısa süre kalır ve daha iyi prognoza sahip olan hastalardır.

Hipoaktif Delirium

Bu alt tipte hastada uyuklama hali hakimdir, bilinç bulanıklığı vardır ve hasta oldukça hareketsizdir. Yorgun ve halsiz bir görünümleri vardır. 

Mikst/Karma Tip

Karma delirium tipinde hasta gündüzleri hareketsiz ve halsizken geceleri aşırı aktif ve hareketlidir.

Delirium Belirtileri

Delirium, zihni ve beyni etkileyen bir bozukluk olduğundan dolayı farklı şekillerde kendini gösterebilir. Belirtiler, oldukça hafif olabileceği gibi ölüme götürebilecek şiddette de olabilir ve genellikle üç gün gibi kısa bir sürede aniden ortaya çıkar. 

Huzursuzluk, uyku bozuklukları ya da anksiyete delirium için prodromal (haber veren) belirtiler olabilir. İlk ortaya çıkan bulgu ise çoğu zaman dikkatin bozulmasıdır. 

Delirium; bellek, davranış ve algıda bozulmaya yol açar. Bu alanlarda ne gibi bir bozulmaya yol açtığını ayrı ayrı ele alacak olursak;

Kognitif Belirtiler

  • Hafızada zayıflama ya da bozulma (özellikle yakın bellek etkilenir)
  • Dikkat bozuklukları, odaklanmada zorluk
  • Okuma yazmada güçlük 
  • Saçma ve alakasız konuşmalar
  • Kelimeleri hatırlayamamak ya da söylerken güçlük çekmek
  • Gündüz-gece döngüsünün tersine dönmesi, gündüzleri uyumak, geceleri uyanık kalmak
  • Yönelimde bozulma (yer, zaman, kişi)
  • Ajitasyon ve huzursuzluk

Davranışsal Belirtiler

  • Hastalarda hiperaktivite ortaya çıkabilir. Aşırı uyarılmış ve ajite bir hale gelebilirler.
  • Tam tersi şekilde deliriumun huzursuzluk, yorgunluk, halsizlik gibi belirtileri ortaya çıkardığı hastalar da vardır. Bu hastalar gün içerisinde oldukça hareketsiz kimselerdir. Bu durumun depresyonla karıştırılmaması da önemlidir. 
  • Davranış değişikleri, mantıksız davranışlar sergilemek
  • Kavga çıkarıcı hareketlerde bulunmak

Algısal Belirtiler

  • İllüzyonlar ve halüsinasyonlar oldukça sık görülür ve işitsel, görsel vs. tüm duyu organlarına ait olabilir. En sık olarak görsel halüsinasyonlara rastlanır. 

Duygusal Belirtiler

  • Depresif bir ruh hali
  • Sinirlilik, öfke patlamaları
  • Durduk yere aşırı coşkulu olmak
  • Ani ve tahmin edilemeyen duygu durum değişiklikleri
  • Endişeli, korkulu tavırlar
  • Paranoya
  • Çevreye karşı ilgisiz ve duyarsız olmak
  • Kişilik değişiklikleri

Otonomik Belirtiler

  • Terleme, ateş
  • Taşikardi (kalbin hızlı atması) ya da bradikardi
  • Bulantı, kusma
  • Diyare (ishal) ya da konstipasyon (kabızlık)
  • Hipotansiyon ya da hipertansiyon

Uyku Bozuklukları ve Delirium

Vücudumuzun uyku-uyanıklık mekanizması ile delirium arasında bir bağ bulunmaktadır. Delirium tablosu ortaya çıktığında ilk bozulacak mekanizma dikkat ve uyku-uyanıklık mekanizmasıdır.

Diğer yandan uyku-uyanıklık mekanizması bozulduğunda da delirium tablosuna yatkınlık artmaktadır. Uyku, bir insanın zihninin dinlendiği ve sağlıklı bir zihin için gün içerisinde oldukça önemli bir zaman dilimidir.

Beynimizin bir bölümü olan hipotalamus, gündüzleri uyanık kalmamızı ve geceleri uyumamızı sağlamakta görevlidir. İnsan vücudu bu döngüye ayarlanmıştır. Fakat bu bozulduğu zaman ya da insomnia (uyuyamama) hastalığında zihin zamanla yorulmaya başlar. 

Dikkat ve algı merkezi tam verimle çalışamaz. Zamanla beyinde oluşan yorulmanın sonucunda biliş, dikkat, algı gibi yetenekler zayıflar. Delirium tablosu ise bu sayede kendini gösterebilir. Yani uyku bozukluğuna sahip bir birey delirium açısından normal bireylerden daha fazla risk altında bulunmaktadır. 

Delirium ve Demans Arasındaki Farklar

Demans; beynin büyük bir bölümünü etkileyen, beyin dokusunda zedelenmeye ve yıkıma yol açan bir sendromdur.

Delirium gibi demans da zihinsel bir bozukluktur ve bellek, düşünme, yargılama fonksiyonlarında bozukluklar ile seyreder. Delirium da demans da önemli bir halk sağlığı sorunudur.

Bazı noktalarda birbirine benzerlik gösteren bu iki bozukluğun ayırıcı tanısını da yapmamız gerekmektedir. Peki, delirium ve demansı birbirinden ayıran noktalar nelerdir? 

  • Delirium, ani bir şekilde başlar ve genellikle farklı bir olaya ikincil olarak gelişirken; demans yavaş seyir gösterir ve sinsi bir şekilde ilerler. 
  • Delirium tablosunun yerleşmesi saatler ya da günler sürerken; demans tablosu aylar ya da yıllar içerisinde oturur. 
  • Delirium hastalarında dikkatini odaklama ve sürdürmede zorluk yaşanırken; demans hastalarında başlarda dikkatte bir problem görülmemektedir. 
  • Deliriumun gidişi dalgalı seyir gösterir. Yani hastalar bir gün iyi olup diğer gün kötüye gidebilir. Demans ise ilerleyici bir bozukluktur. Gün geçtikçe hastaların kliniği bozulur ve beyinde meydana gelen hasar artar.
  • Deliriumda hastaların konuşması konuyla alakasızdır. Soru sorulduğunda ilişkili olmayan cevaplar verir. Demans hastalarında ise konuşma genellikle normaldir ya da bazen afazik belirtiler gösterebilirler. Daha az sözcük kullanırlar.
  • Halüsinasyonlar, deliriumda genellikle görülürken demansta pek görülmez. 
  • Deliriumda psikomotor aktivite azalmış ya da artmış olabilir. Demansta ise normaldir.
  • Deliriumda tremor(titreme) görülebilir iken; demansta istemsiz hareketler çoğu zaman eşlik etmez.

Delirium Nedenleri

Delirium başlı başına bir hastalık değildir, evet. O zaman neden delirium ortaya çıkar?

 

Deliriuma neden olan olaylar nelerdir? Birlikte bakalım; 

Delirium çoğu zaman beyin dışında meydana gelen bir enfeksiyon sonrasında görülmektedir. Daha az olmakla birlikte beyinde meydana gelen hastalıklar, ilaçlar ya da bağımlılık yapıcı maddeler de delirium tablosuna sebebiyet verebilmektedir.

Birçok faktör ve hastalık primer patoloji olabilmektedir. Deliriuma sebep olan bu patolojileri 3 grupta inceleyebiliriz; 

  1. Sistemik Nedenler: 

  • Metabolik hastalıklar (kanser, diyabet, karaciğer hastalıkları vs.)
  • Kalp hastalıkları (kalp yetmezliği, kapak hastalığı vs.)
  • Enfeksiyon (vücudun herhangi bir yerinde gelişmiş enfeksiyon sebep olabilir)
  • Akciğer hastalıkları (pnömoni, tüberküloz vs.)
  • Kan hastalıkları (lösemi vs.)
  • Endokrinolojik sebepler (Hipertiroidi, adrenal yetmezlik vs.)
  1. Beyinle İlişkili Nedenler:

  • Travmalar
  • Kafa içi enfeksiyonlar (ensefalopati, menenjit vs.)
  • Tümör
  • Kafa içi apsesi
  • Damar hastalıkları (inme, kanama vs.)
  1. Toksik Nedenler: 

  • Alkol
  • Ağır metaller (civa, kurşun, arsenik vs.)
  • Bazı ilaçlar (antibiyotikler, ağrı kesiciler, antikolinerjik ilaçlar, antifungal ilaçlar, opioidler, anestezi ilaçları, benzodiazepinler vs.)
  • Eroin, esrar vs. gibi bağımlılık yapıcı maddeler
  • Zehirlenmeler (karbonmonoksit zehirlenmesi gibi)
  • Bağımlılık yapan maddelerden çekilme ve yoksunluk sendromu

Delirium Nasıl Saptanır? 

Deliriumun kesin olarak tanı koyduracak bir yöntemi bulunmamaktadır. Klinik değerlendirme ve bazı tetkikler yapıldıktan sonra delirium tanısı konulabilir.

İlk önce bir uzman tarafından hastanın anamnezi alınır. Belirtiler, semptomlar ve hastanın hikayesi öğrenilir. Hastanın fizik muayenesi yapılır, vital bulguları ölçülür. Sonrasında hastanın mental durum muayenesi yapılır. Bilişsel fonksiyonlar, dikkat, oryantasyon, hafıza, düşünce süreci, dil ve lisan değerlendirilir. Hastayla iletişim kurulur. Herhangi bir ajitasyon, huzursuzluk ya da uyuşukluk, konuşma bozukluğu, anlamsız davranışlar var mı diye bakılır. 

Delirium varlığı düşünüldüğünde deliriuma sebep olan problemi bulmak için tetkikler yapılır. Kan, idrar ve diğer laboratuvar testleri istenir. Şüphe varsa yapısal bir bozukluk olup olmadığına bakmak için ise görüntüleme (BT, MR vs.) tetkikleri istenebilir. Bu testler sonucunda bir patoloji saptanırsa bu patolojiye ikincil olarak delirium geliştiği söylenebilir. 

Yani deliriumun teşhisi ve tanısı, genel bir değerlendirme ve muayene sonucunda konmaktadır. Altta yatan patolojiye göre ise nasıl bir yol izleneceği belirlenir. 

Delirium İle Başa Çıkma Yöntemleri

Delirium, çoğu zaman kalıcı hasar bırakmamaktadır. Delirium ile başa çıkmada ilk yapılacak şey deliriuma sebep olan hastalığı bulmak ve gerekli yöntemleri uygulamaktır. 

Hastalık gerilediğinde ve iyileştiğinde genellikle delirium tablosu da gerilemektedir. Eğer sebep bir ilaç ise; ilacın kullanımı bırakılır ve bir süre sonra deliriumun da geçtiği görülür. 

Deliriumun kendisi için net ve spesifik bir yöntem bulunmamaktadır. Yapılabilecek en iyi şey, hastalığın destek süreci sonrasında da hastayı güvende tutmaktır.

Hastanın hava yolunun korunması sağlanır, sıvı ve beslenme desteği verilir, fiziksel bir bulgusu varsa onu gidermeye yönelik yöntemlere başvurulur.

 

Peki, delirium tablosu ile nasıl başa çıkacağız? Eğer bir yakınınız delirium tablosu ile mücadele ediyorsa bu tabloyu hafifletmek adına bazı desteklerde bulunabilirsiniz. 

  • Delirium hastaları için özellikle yeterli ve verimli bir uyku son derece önemlidir. Uyku için sakin ve sessiz bir ortam ayarlayın, ışık ayarlarını gün saatlerini dikkate alarak düzenleyin, geceleri uykunun bölünmemesine dikkat edin ve gün içerisinde uykudan uzak tutun. 
  • Delirium hastalarının sakin kalması ve günlük rutinlerinin normal tutulması sağlanmalıdır. Herhangi bir rutininde saat değişikliğinden kaçının. 
  • Hastalara yaklaşımınız oldukça sakin olmalı ve tartışmadan kaçınmalısınız. 
  • Gürültüyü ve dikkat dağıtıcı unsurları minimuma indirin. Dağınıklıktan kaçının. 
  • Hastanın uygun ilacını düzenli bir şekilde almasını sağlayın. 
  • Sağlıklı ve düzgün beslenmesini, bol sıvı almasını sağlayın ve günlük egzersiz için hastayı teşvik edin. 

Delirium Risk Faktörleri

Delirium, toplumda az rastlanan bir rahatsızlık demiştik. Genellikle altta yatan bir patolojiye ikincil olarak ortaya çıkan delirium, bazı hastalıklar ve bireylerde daha kolay ortaya çıkabilmektedir.

Ne gibi faktörler deliriuma yakalanma ihtimalini artırır? Gelin bakalım; 

  • Yaş en büyük risk faktörüdür. Özellikle de 60 yaş üstü hastalarda sıklık daha fazladır.
  • Uyku problemleri
  • Bağımlılık yapıcı madde kullanımı ya da alkol bağımlılığı
  • Hareketsizlik, sedanter yaşama sahip olmak
  • Depresyon ya da bilişsel bozukluk ile seyreden psikiyatrik hastalıklar
  • Dehidrasyon (sıvı azlığı)
  • Büyük cerrahi girişim öyküsü olanlar ya da anestezi alanlar
  • Kardiyak, nörolojik, metabolik vs. farklı bir kronik hastalığı bulunanlar
  • İşitme ya da görme problemi olanlar
  • Daha önceden hastanede özellikle de yoğun bakımda yatış öyküsü bulunanlar
  • Epilepsi (sara) hastaları
  • Bazı ilaçların kullanımı (benzodiazepin, narkotik ağrı kesiciler, antikolinerjik)
  • Daha önceden delirium geçiren kişiler

 

Peki sizce, deliriumu önleyebilir miyiz? Siz cevaplamadan biz cevaplayalım; 

Evet, deliriuma karşı bazı önlemler alarak riski azaltabilmek mümkündür. Yapabileceğimiz en etkili şey, kişide bulunan risk faktörlerini belirleyip bu risk faktörlerine uygun tedbirler almak olacaktır.

En önemli etken uyku düzenidir. Uykunun düzenli olması delirium için oldukça önemli bir savunma mekanizmasıdır.

Gündüzleri yaşam alanının yeterli aydınlatılması da uyku-uyanıklık döngüsü için değerlidir. Bunun dışında bireyin stressiz bir yaşam sürmesi, sakin ve düzenli bir hayatının olması da riski azaltmaktadır. Günlük yeterli sıvı alımı ve dengeli beslenme de önemli bir adımdır. 

Kısacası günlük rutinleri düzenli olan ve stresi olmayan, olumlu hayat koşulları ile yaşayan bir bireyde delirium tablosunun görülme ihtimali daha az olacaktır.

Yazar
Avatar
Eren Artun ErgülPsikolog24 Haziran 2024
0/1500
Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı