Yükseklik Korkusu Nedir? Belirtileri ve Nedenleri
Korku hissini olumsuzluklar ile bağdaştırıp kötü bir olgu kategorisine koyarken, azıcık durup düşündüğümüzde; korkunun varlığının bizleri olası tehlikelerden korumak adına çalışıyor olduğunu hatırladığımızda, bu duyguya hayran olmamak elde değil.
Bir örnekle, kedi tarafından tırmalanan birinin kedi gördüğünde korkması gibi; kişi kediden zarar görmüş, kedi ile temasın kendisinde uyandırdığı acıyı öğrenmiştir ve artık kedi olgusuna karşı ilkel bir korunma mekanizması geliştirmiştir. Kedi gördüğünde korkmak, bu kişinin kediden uzak durması ve tekrar aynı şekilde zarar görmemesi adına çalışmaktadır. Bu korku, yalnızca tanımadığımız kedilere dokunmaktan kaçınacak kadar çalıştığında oldukça koruyucudur, fakat kedi olan eve hiç girememek, kedi dendiğinde bile irkilmek ve otokontrolü kaybetmek, kedi bulunması olası yerlerden geçmemek için yolu aşırı şekilde uzatmak gibi noktalara vardığında artık basit bir kedi korkusu olmaktan çıkar ve ‘fobi’ adını alır. Bu basit örneği aklınıza gelebilecek hemen her şey için çeşitlendirebilirsiniz.
Diğer her olgu gibi, korkunun da çok fazlası hayat kalitemizi negatif yönde etkilemeye başlayacak ve hayatımız üzerindeki olumsuz etkileri, olumlu etkilerinin çok önüne geçebilecektir.
‘Fobi’ kelimesini daha önce çok defa duymuş olmalısınız, içeriğimizde etkilerine sıkça değineceğimiz fobinin, alt türlerinden olan ‘yükseklik korkusu’nu kaleme aldık. Fobi, korkunun aşırı ve akıl dışı derecelerde artmış ve hayatımızı etkisi altına almış halidir. Korkuları fobiye dönüşmüş olan kişi, artık fobi geliştirdiği olguyu hiçbir şekilde yok sayamaz ve bu olgudan korunmak uğruna hayatını istem dışı bir şekilde bu olgudan korunmaya adar. Bu olgu ile karşılaşma ihtimalini hiçbir zaman için yok sayamaz ve bu olgu karşısında otokontrolünü yitirir. Yüksek yerlerde bulunma veya yükseklik ile ilgili durumlara karşı geliştirilen aşırı korku veya kaygı duyulması durumuna akrofobi (yükseklik korkusu) diyoruz. Bu durum kişinin herhangi bir yüksekliğe maruz kaldığında aşırı rahatsızlık hissetmesine ve hatta panik atak geçirmesine neden olabilir.
Fobiyi, bizleri tehlikelerden korumakta olan ve güvende tutan duygu olan ‘korku’dan sanırım artık daha rahatlıkla ayırıyoruz.
O halde akrofobi (yükseklik korkusu) belirtileri ve olası nedenlerini kaleme aldığımız içeriğimizi okurken aklınıza takılan herhangi bir sorunuz olursa yorumlarda tamamen anonim kalarak sorabilir, yazımızın merakınız yönünde güncellenmesi için bizlere destek olabilirsiniz.
Sizin de yükseklik korkunuz varsa veya yükseklik korkusu geliştirmiş birini tanıyorsanız, yorumlarda deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz. Keyifli okumalar dileriz…
Yükseklik Korkusunun Fiziksel Belirtileri Nelerdir?
Yükseklik korkusu (akrofobi) yaşayan bireylerde, yükseklik ile karşılaşma durumunda kendini gösteren birçok fiziksel belirti vardır. Tümü birden aynı kişide kendisini göstermeyebilse de, yükseklik fobisini; yüksekliğin seviyesini tehlikeli bulmuş olmaktan veya bundan o an için korkmuş olmaktan ayıran bu belirtileri gördüğümüzde kişide akrofobi (yükseklik korkusu) olduğunu anlamamız mümkündür.
Bu belirtiler, hissedilen korku miktarına ve o anki ruh haline bağlı olarak değişebilir. Yaygın olan fiziksel belirtilerin bazılarından bahsedecek olursak:
Kalp atışında hızlanma: Yükseklik fobisi olan kişinin, yükseklik ile karşılaşma durumunda stres tepkisi olarak salgılanan adrenalin sebebiyle kalp atışları hızlanır.
Terleme: Fobi unsuru ile karşılaşan kişi yoğun stres yaşar. Stres aşırı miktarda terlemeye sebep olabilir.
Nefes almada güçlük: Panik anında nefes darlığı yaşanabilir. Bu durum genellikle kaygının sonucu olarak ortaya çıkabilir ve kişinin panik seviyesini daha da artırabilir.
Titreme: Kaygı anında kasların gerginleşmesi ile bu durum ortaya çıkabilir. Titreme, yoğun korku karşısında ilk verdiğimiz fiziksel tepkilerden biridir ve bu sebeple fobi unsuru ile karşılaşan kişilerin büyük bir çoğunluğunda karşılaşılaşılan fiziksel tepkiler arasındadır.
Mide bulanması: Mide bulantısı kaygı, stres ve korku duyguları ile tetiklenerek ortaya çıkabilir ve fobisi ile yüzleşmek durumunda kalan kişilerde çok sık görülebilir.
Baş dönmesi: Korku ve buna bağlı olarak denge kaygı ile ortaya çıkan baş dönmesi kişide sersemlik hissine neden olabilmektedir.
Bulunulan yüksekliğin tehlikeli bir seviyede olduğunu düşünerek korkan biri ile, yükseklik korkusu olan biri arasındaki ayırıcı unsurlardan en sık karşılaştıklarımız bunlardır. Bunların varlığı halinde, kişinin o ana özel olarak korkuyor olmak yerine yerleşik bir yükseklik korkusunun halihazırda var olduğunu ve bunun tetiklendiğini rahatlıkla düşünebiliriz.
Yükseklik Korkusunun Bilişsel Belirtileri Nelerdir?
Yükseklik korkusunun bilişsel belirtileri, yükseklik ile karşılaşma veya karşılaşma ihtimalinin varlığı halinde kontrol edilemeyen düşünceler ve duygusal veya davranışsal durumları etkileyen; zihinsel durumları ifade eder.
Fobi seviyesinde yüksekten korkma durumunda, yüksek bir yerde bulunma düşüncesi kişide yoğun kaygı ve panik oluşturabilmektedir. 'Ya burdan düşersem?' gibi olumsuz düşünceler zihinlerinde yer etmektedir.
Mesela, yüksek bir binanın terasında yapılan eğlenceli bir mangal partisini hayal edelim; yükseklik korkusuna sahip olmayan kişi o an bulundukları katın yüksekliğini fark edince ‘kenarlara yaklaşmayayım’ diye karar vererek bu önlemi alıp partiye katılarak keyif almaya devam edebilir.
Yükseklik korkusu olan bir kişinin ise orada bulunduğu süre boyunca aklında bulundukları yerin ne kadar yüksekte olduğu düşüncesi vardır ve beyni istemsizce sürekli olarak yükseklik ile alakalı türlü senaryolar üretmeye devam eder. Herkes yemeğini yiyip sohbetini edip ortamdan keyif alırken, o sürekli olarak bir tehlike beklentisi içerisindedir. Düşmek, yaralanmak, ölmek gibi senaryolardan kendini kurtarıp ortama ayak uydurmakta zorlanacaktır.
Yüksek bir yerde olma düşüncesi, yükseklik korkusu olan kişide kontrolünü kaybedeceği ve dengesini sağlayamayacağı hissini de uyandırmaktadır. Yüksek yerden atlama, düşme, atılma gibi olası senaryolar zihninde dönüp dururken ne yapacağını bilemeyerek yanlış bir karar vermek ve sonucunda kendisini yüksekten düşerken bulmaktan korkar, elinden geldikçe yükseklikten kaçınır böylece kendi güvenliğini sağlamaya çalışır.
Yükseklik Korkusunun Nedenleri Neler Olabilir?
Yüksekten korkmak, aslında evrimsel süreçte tüm insanların edinmiş olduğu savunma mekanizmasının bir parçasıdır. Yanmamak için ateşten, düşmemek için yüksekten uzak durmak gibi eylemler çok küçükken edindiğimiz içgüdüsel korunma unsurlarındandır.
Atalarımızdan edindiğimiz bazı bilgi aktarımları sayesinde, henüz başımıza gelmemiş olan bazı durumların da tehlikeli olabildiğini bilebilmekteyiz.
Üzerimize bir fil bassa muhtemelen hayatta kalamayacağımızı, zehirli bir yılan tarafından ısırılmamız halinde ölümcül semptomlar gösterebileceğimiz veya felç kalabileceğimiz gibi bazı bilgileri başımıza gelmediği halde henüz daha çok küçüklüğümüzden beri biliyoruzdur. Hızla gelen bir arabanın altında kalmak veya nefessiz kalmak gibi şeylerin çok tehlikeli ve hayati yönden riskli olduğunu içgüdüsel olarak biliyor olmamızın sebebi; atalarımızdan öğrendiğimiz bu evrimsel aktarımdır.
Çok sevdiğim bir örnek var; maymunlarla yapılan bir deney hakkında.
Beş maymunun bulunduğu bir odanın ortasına muz asıyorlar ve muzu alan bir maymun olduğunda maymunların beşine birden tazyikli su sıkıyorlar. Bu birkaç kez tekrarlandıktan sonra maymunlar, artık muzu almaya yanaşmıyorlar.
Ardından, maymunlardan birini odadan çıkarıp başka bir maymunu onun yerine getiriyorlar. Bu yeni maymun, odanın ortasındaki muzu görünce sevinerek almaya gidiyor fakat diğer dört maymun onu birazcık hırpalayarak muzu almasına engel oluyorlar. Bu şekilde tek tek, odadaki tüm maymunları yeni birer maymun ile değiştiriyorlar ve sonunda tazyikli su cezası konusunda herhangi bir bilgi sahibi hiçbir maymun kalmıyor. Fakat yine de hiçbir maymun muzu almaya çalışmıyor. Maymunları değiştirmeye devam ediyorlar, ve maymunların tümü yeni gelen maymuna muzu alması konusunda kızarak engel oluyor. İlk beş maymun dışında hiçbir maymun ıslanmıyor. Devam eden maymunlardan hiçbiri muzu neden almadıklarını bilmiyor, ancak bir maymunun muzu alma ihtimalinden korkuyor ve buna engel oluyor. Çünkü bildikleri tek bir şey var; muzu almanın tehlikeli olduğu. Bunu nasıl öğrendiklerini bilmeseler de bu bilgiyi taşıyorlar.
Daha yürümeye başlamadan önce minik minik düşmeler veya sıcağa dokununca yanmalar gibi ufacık deneyimler, bu tür şeylerin tehlikeli olduğu konusunda bizleri uyarır ve bu sayede tekrar yaşanma olasılığı karşısında tehlikeyi tanırız. Bunlar hayatta kalmaya devam etmemizi sağlayan, son derece de gerekli korkulardır. Sadece; bazılarımızda bazı korkular kontrol edemeyeceğimiz seviyelere ulaşabilir fobi haline gelebilir ve eylemlerimiz üzerindeki kontrolümüzü elimizden alarak, bizim yerimize yönetmeye başlayabilir.
Aile üyelerinden birinde yükseklik korkusu bulunan kişi, yüksekten korkması gerektiğine koşullanarak büyümüş olabilir.
Bunun dışında, kendi çocukluğunda yaşamış olduğu ve başrolde yükseklik olgusunun yer aldığı kötü bir deneyim de kişide yükseklik korkusu oluşmasına neden olabilir. Yaşamış olduğu travma üzerine çalışılarak geçmişteki bu deneyimini çözümleyebilir, günümüzdeki yaşantısında kaybetmiş olduğu hayat kalitesini yeniden kazanabilir.