tripofobi nedir

Tripofobi Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Fobi, oldukça geniş çaplı ve aslında başlı başına bir psikoloji dünyası oluşturabilecek binlerce çeşitten oluşan bir psikolojik bozukluktur. Fobi türleri o denli fazladır ki bir insanın tüm fobileri aklında tutması hayli zordur. 

Kimi fobiler fazlaca insanda görülebilir ve daha normal karşılanabilir; kimisi ise diğerlerine nazaran daha az görülür ve bazı kişiler tarafından mantığa aykırı bulunabilir. Ancak bir çeşit kaygı bozukluğu hali sayılabilen fobilerin tümü geçerli nedenlere dayalıdır ve çoğu zaman kişinin çocuklukta yaşadıklarına uzandığından her insan için mantığa uygun bir tarafı bulunmaktadır. 

Süngerler, çukurlar, deterjan ya da sabun köpükleri vb. birçok nesne deliklerden oluşmaktadır. Peki bu nesneleri gördüğünüzde ve hatta düşündüğünüzde dahi içinizde bir korku, rahatsızlık ya da tiksinti  hissediyor musunuz? 

Gelin, bugün beraber delikli nesnelere karşı duyulan korku ve rahatsızlık hissini; yani aslında delikli nesne fobisini ele alalım.

Tripofobi Nedir?

En basit tanımlamayla delikli yapıdaki nesnelere karşı duyulan korku ve rahatsızlık hissini ifade eden tripofobi; yunanca kökenlidir ve delik anlamına gelen ‘tripa’ ile korku anlamına gelen ‘phobos’ kelimelerinin birleştirilmesiyle türetilmişir. 

Burada önemle belirtmemiz gerekir ki tripofobinin gerçek bir fobi olup olmadığı hususu günümüzde halen daha tartışılan konular arasında yer almaktadır. Zira DSM-5 (Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı)’nda da tripofobi gerçek bir fobi olarak sayılmamaktadır. Bizce bunun başlıca nedeni tripofobinin çoğu zaman bir korku olarak değil tiksinti olarak kendini göstermesidir. 

Tanımında deliklere karşı duyulan korku olarak ifade edilse de nesnelerin üzerindeki düzensiz oluşturulmuş desenler, boşluklar veya gözenekler de tripofobinin kapsama alanına dahil edilebilecektir. 

Tripofobi hakkında bilinen ilginç bir bilgi; tripofobisi olan insanlarda cansız varlıklar, bitki ve hayvanların üzerinde tripofobik delikler görüldüğünde hissedilen etkinin, insan vücudunda gözenek, delik vs. tripofobik delikler görüldüğündeki etkiden daha hafif olmasıdır. 

Burada en önemli faktör beynin insan vücudundaki delik kümelerini diğerlerine nazaran tehlike ile daha çok ilişkilendirmesidir. 

Kişinin tripofobisini tetikleyebilecek bazı varlıklar şöyledir: 

  • Nar
  • Ciltteki gözenekler
  • Bulaşık süngerleri
  • Banyo lifleri
  • Bazı doğal taşlar
  • Mercanlar
  • Bal petekleri
  • Ayçiçekleri
  • Çilek
  • Baloncuk ve köpükler
  • Mısır koçanı
  • Duş başlığı
  • Ponza taşı

Tripofobinin Belirtileri Nelerdir?

Genel olarak tüm fobilerin belirtileri birbirleriyle benzerlik göstermektedir ve bazı fiziksel etkilerin yanında psikolojik semptomlar da fobilerin teşhisinde bizlere yardımcı olmaktadır. 

Fobilerin belirtileri genel olarak kişinin yaşamsal fonksiyonlarını etkilemeyecek şekillerde ortaya çıkar ancak elbette bazı durumlarda bu belirtiler daha tehlikeli boyutlara ulaşabilmektedir. Bu durumlardan en net olanı elbette fobisi olunan varlığa çok fazla maruz kalınmasıdır. Her ne kadar fobilerin belirtilerinin birbiriyle benzer olduğunu söylesek de tripofobi özelinde bu belirtileri hatırlatmakta bizce fayda var. 

Tripofobinin en temel belirtisi iç organlarının aşırı reaksiyon göstermesi olsa da elbette belirtiler bundan ibaret değildir. Tripofobinin belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Kalp çarpıntısı
  • Nefes darlığı 
  • Mide bulantısı
  • Baş dönmesi
  • Yoğun bir rahatsızlık ve tiksinti
  • Panik hissi
  • Ağızda kuruluk
  • Ellerde uyuşma ve terleme 
  • Yoğun kaygı ve endişe 
  • Nefes alışverişinde düzensizlik
  • Bağırsaklarda hareketlenme
  • Kaşıntı
  • Tedirginlik ve ürperme hissi
  • Soluk cilt 
  • Tüylerin ürpermesi (tüylerin diken diken olması)

Tripofobinin Nedenleri Nelerdir?

Tripofobi çok sık adı duyulan fobilerden olmadığından ilginç bulunabilmekte ve  ortaya çıkış nedenleri de insanlar tarafından bir hayli merak konusu olabilmektedir.

Fobilerin altında yatan en önemli etkenler genellikle bireyin çocukluk çağlarına kadar uzanmaktadır. TSSB(travma sonrası stres bozukluğu) birçok psikolojik bozukluğun meydana gelmesinde en önemli rolü oynadığı gibi fobilerin oluşmasında da önemli bir etken halini almıştır. 

Kişiler çocukluk çağlarında yaşadıkları travmatik bir olayı ya da genel olarak travmatik bir olguyu hatırlatan herhangi bir varlığa karşı fobi geliştirmeye oldukça yatkındır. Zira insanların adeta kötüyü hatırlatan şeylere karşı daha fazla duyarlı olması da normal karşılanmalıdır. 

Ancak bunun yanında tripofobi özelinde de bilim insanları neden ortaya çıktığına dair bazı görüşler ortaya atmışlardır. Bu görüşlerden ilki benekli hayvanlar ya da delikli yapıdaki hayvanların insanlarda hastalıklara neden olabileceğine dayanan bir evrimsel adaptasyon sonucu tripofobinin ortaya çıktığıdır. 

Bir diğer görüş ise beyindeki nöronların delik vb. yapılar gördüğünde tehlike sinyalleri vermesidir. Bunların yanında tripofobinin kişilik bozukluklarına sahip bireylerde daha sık görüldüğünü bu nedenle kişilikle ilgili bozuklukların tripofobinin tetikleyici unsurlarından biri olabileceğini savunan ve anksiyete, depresyon vb. psikolojik deneyimlerin de tripofobinin nedenleri haline gelebileceğini savunan görüşler bulunmaktadır. 

Görüleceği üzere birçok farklı faktör tripofobinin nedeni olabilmektedir. Bunları kısaca:

  • Çocukluktan gelen travmalar
  • Psikolojik etkenler
  • Karakteristik özellikler ve kişilik yapısı ile ilgili etkenler
  • Evrim teorisine dayanan adaptasyon etkenleri
  • Kalıtımsal etkenler olarak özetleyebiliriz. 

Tripofobi Nasıl Tedavi Edilir?

Tripofobi birçok farklı nesneye karşı ortaya çıkabildiğinden kişinin günlük hayatını daha zor bir hale getirebilen fobilerdendir. Zira tripofobiyi tetikleyebilecek nesnelerden bazıları olan bulaşık süngeri, sabun köpükleri, deterjan köpükleri, banyo lifi gibi nesneler günlük hayatımızda oldukça sık kullandığımız nesnelerdir. 

Bu nesneleri kullanmak bir yana dursun karşılaşıldığında dahi tedirginlik ve korku hissi uyandırması haliyle kişinin hayatını bir hayli zorlaştıracaktır. Dolayısıyla profesyonel destek gereken önemli fobilerden biri olduğunu söyleyebiliriz. 

Başa çıkma yöntemlerine geçmeden önce tripofobinin nasıl teşhis edilebileceğine dair de bilgi sahibi olmak konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacaktır. 

Tripofobinin teşhisi yapılırken elbette gösterilen belirtilerin dikkatli bir şekilde gözlemlenmesi ve yorumlanması oldukça önemlidir. 

Belirtmemiz gerekir ki tripofobi teşhisini kesin bir şekilde yapabilen bir test bulunmamaktadır. Ancak bu tripofobi teşhisinin net olarak yapılamayacağı anlamına gelmemektedir. Tripofobinin teşhis edilmesine yardımcı olan işlemlerden bazıları fiziksel muayene, psikiyatrik muayene, laboratuvar ortamında yapılacak testler ve bazı beyin görüntüleme cihazlarından faydalanılarak yapılacak olan testlerdir. 

Bunların yanında tripofobi teşhis edilirken gösterilen belirtilerin yanında kişinin sosyal yaşamı, psikolojik geçmişi, aile hayatı, çocukluğu gibi pek çok farklı faktör de dikkatli bir şekilde gözlemlenmeli ve hesaba katılmalıdır. 

Tripofobinin teşhisi yapıldıktan sonra psikiyatristin ve kişinin ortak vereceği karar ile tedavi aşamasına geçilir. Bu aşamada her zaman doktorun ve kişinin işbirliği ve uyum içinde hareket etmesi oldukça önemlidir. Tripofobi tedavisinde çoğu zaman kaygı bozukluğu da bu fobiyle beraber ilerlediği için kaygı bozukluğu (anksiyete) ilaçlarının kullanılabileceğini söyleyebiliriz. 

Bununla beraber henüz özel bir tripofobi tedavisi yöntemi keşfedilmiş değildir.

Tripofobiden kurtulmak isteyen kişiler psikolojik yöntemlere de sıklıkla başvurmaktadır. 

Tripofobi için diğer fobilerin mücadelesinde sıklıkla kullanılan maruz bırakma terapisi de verimli bir yöntem olabilecektir. Bu yöntemde kişi; küçük uyaranlara maruz bırakılarak terapiye başlanılır ve giderek uyaranların korku riskleri arttırılır. Böylece kişinin fobisi olan nesneyi bir nevi normalleştirmesi hedeflenir. 

Ayrıca diğer tüm fobilerde olduğu gibi BDT (bilişsel davranışçı terapi) de tripofobi için de oldukça verimli bir yöntem olabilecektir. Bu terapi yöntemi sayesinde delikli yapılara karşı korku duymanıza ve bu nedenle tedirgin davranışlar sergilemenize neden olan geçmiş deneyimlerinizi ve düşünce kalıplarınızı keşfedebilir; onları pozitif inançlarla değiştirebilirsiniz. 

Bunların yanında tripofobiden kurtulmaya çalışan insanlar konuşma terapisini de tercih edebilir. 

Her ne kadar tüm fobilerden olduğu gibi tripofobiden kurtulmanın da kişinin kendi kendine uygulayabileceği yolları olsa da; bir psikiyatrist ile beraber yürütülecek bir süreçle kesin çözüme kavuşmak kişinin izleyebileceği en doğru yoldur. Zira fobilerin etkisi kişinin kendi çabalarıyla azaltılabilirse de herhangi bir fobiden tamamiyle kurtulmak kişinin kendi yöntemleriyle zor olabilecektir. 

Tripofobi Yaygın Mıdır?

Tripofobinin toplumda görülme sıklığını ortaya koyan net veriler henüz var olmasa da sık rastlanan fobilerden biri olmadığını söylemek mümkündür. Bununla birlikte ortalama veriler yetişkin ve çocukların yaklaşık %20’sinde farklı düzeylerde tripofobi gelişmiş olduğunu göstermektedir.  

Ayrıca son gözlemlere bakıldığında günümüz modern dünyasında yaygınlaşmaya başlayan fobilerden biri olduğunu da söyleyebiliriz. Ayrıca tripofobinin erkeklere nazaran kadınlarda daha fazla görüldüğü de bilinmektedir. 

Tripofobi Ne Kadar Ciddi Bir Sorundur?

Öncelikle tripofobiyi tetikleyen bazı canlı ve cansız varlıklardan bahsedecek olursak bunlar çilek, nar, sünger, deterjan köpüğü ya da sabun köpüğü, ayçekirdeği gibi hayatın birçok alanında sıklıkla karşımıza çıkan nesneler ya da oldukça lezzetli ve aynı zamanda vitaminli bazı meyvelerdir. 

Dolayısıyla tripofobinin kişinin günlük hayatını ne denli olumsuz etkileyeceğini tahmin edebilirsiniz. 

Örneğin yemek yedikten sonra kullandığı malzemeleri yıkamak isteyen bir kişinin bulaşık süngerini kullanması gerekecek ve ayrıca o kişi deterjan köpüğüne de ister istemez maruz kalacaktır. Veya yemek yedikten, tuvalete gittikten ve daha birçok şey yaptıktan sonra doğal olarak ellerini yıkama ihtiyacı duyan bir kişi sabun köpüklerini görmeye bir nevi mecburdur. 

Bunlardan hiçbirinin olmadığını varsaydığımızda dahi insanların hayatı boyunca çilek ya da nar hiç yememeleri; yemeseler dahi canlarının hiç istememesi pek de mümkün değildir. Bu örnekler tripofobinin kişinin hayatına olan olası etkilerinden yalnızca birkaçıdır. 

Dolayısıyla tüm bunları göz önüne aldığımızda tripofobinin günlük hayatı çok zorlaştıran oldukça ciddi bir sorun olduğunu söyleyebiliriz. 

Ayrıca belirtileri dikkate alındığında, rahatsızlığın  ilerleyen safhalarında bu belirtilerin de ciddi boyutlara ulaşabilmesi muhtemeldir. 

Tüm bunları bir kenara bırakıp, tripofobinin insan vücudunda görülebilecek delikli yapılara daha şiddetli belirtiler gösterme özelliğini ele alsak dahi ciddi bir sorun olduğunu kavrayabilmek mümkündür. 

Zira kişinin ilişkileri bu nedenle olumsuz etkileneceği gibi kendisiyle iletişimi ve aynada kendine bakması dahi zor bir hal alabilecektir. 

Tripofobi Hakkında Daha Fazla Bilgi Edinmek İçin Nereden Yardım Alabilirim?

Bizler yazımızda her ne kadar tüm detayları ile açıklamaya çalışmışsak da tripofobi hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen kişiler olabilecektir. Eğer tripofobi hakkında daha detaylı bilgilere ulaşmak istiyorsanız konu hakkında yazılan makalelere internet üzerinden kolaylıkla ulaşım sağlayabilir, fobileri konu edinen kitaplardan da yardım alabilirsiniz. 

Ayrıca dijitalleşen dünyada tripofobi ile mücadele eden kişiler özellikle sosyal medya üzerinden birbirlerine de oldukça kolay ulaşabilmekte böylece hem kendisini anlayan birilerinin varlığını hissedip hem de merak ettiklerini bu kişilerden öğrenebilmektedir. 

Yazar
Avatar
Eren Artun ErgülPsikolog7 Nisan 2024
0/1500
Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı