Şımarık Ne Demek? Nedenleri, Belirtileri ve Baş Etme Yöntemleri
- Şımarık Davranışların Nedenleri ve Belirtileri
- Biyolojik ve Çevresel Faktörlerin Şımarıklığa Etkileri
- Çocuklarda Şımarıklığın Gelişim Süreci
- Şımarıklık ve Kendine Güven İlişkisi
- Aile Dinamiklerinin Şımarıklığa Etkileri
- Ebeveynlerin Şımarıklık İle Baş Etme Yöntemleri
- Romantik İlişkilerde Şımarık Davranışlar
- İşyerinde ve Profesyonel İlişkilerde Şımarıklık
Günümüzde neredeyse tüm çocuklar için kullanılan şımarıklık kavramı aslında tam anlamıyla idrak edilmeden ve birçok farklı kavram yerine kullanılabilmektedir.
Bazen her çocuğun doğası gereği sergilediği davranışlar ebeveynler tarafından şımarıklık olarak algılanırken bazen de bir psikolojik rahatsızlığın belirtisi olan davranışlar şımarıklık adı altında gözden kaçırılabilmektedir. Bu anlamda kimi zaman ebeveynler çocukların normal davranışlarında dahi onları şımarıklıkla suçlayıp baskılamaya çalışırken kimi zaman ise çocuğun davranışlarının şımarıklıktan kaynaklandığını düşünerek sağlığını ihmal edebilir.
Dolayısıyla çocuğun davranışlarının iyi gözlemlenmesi ve ayrıca ebeveynlerin çocuk yetiştirme ile ilgili araştırma yapmaya mümkün olduğunca özen göstermeleri önemlidir.
Şımarıklık; ısrarcı ve abartılı isteklerde bulunan, isteklerini ertelemeyi reddeden, beklemeyi ve sabretmeyi hiçbir koşulda kabul etmeyen, her yerde ve zaman fark etmeksizin ön planda olmak isteyen, tüm ilgiyi kendi üzerinde toplamaya meraklı, empatiden yoksun, karşısındakini dinlemeyi bilmeyen, isteklerini genel olarak ağlama krizleri ya da öfke nöbetleri ile dile getiren, sürekli inat eden kişilerin davranış biçimine verilen isimdir.
Ancak belirtelim ki her çocuğun zaman zaman bu tarz davranışlar göstermesi doğaldır. Böyle bir durumda olması gereken çocuğun bu sürecinin aileler tarafından sağlıklı ve doğru yürütülmesidir.
Bu davranışların şımarıklığa dönüşmesi aslında anne babanın bu tarz davranışlar karşısındaki tutumuna bağlıdır. Çocuğun bu tarz davranışlarına karşı sürekli onay verilmesi ya da aşırı ve azarlayarak tepki verilmesi bu davranışların sürekli hale gelerek şımarıklığa dönüşümüne sebep olabilmektedir.
Şımarık Davranışların Nedenleri ve Belirtileri
Öncelikle şımarıklığın nedenlerine değinecek olursak; şımarıklık aslında temelde iki nedenle ortaya çıkar. Bu iki neden:
- Çocuğun çevresindekilerden aşırı ilgi görmesi ya da,
- Çocuğun ilgi görmek istemesi yani aslında ilgiye muhtaç kalmış olmasıdır.
Buradan da aslında çocukta şımarıklık oluşmasına bakım verenlerinin çocuğa karşı olan tutumlarının neden olduğu kolaylıkla anlaşılmaktadır.
Çocuğun şımarık yetişmesine sebep olabilecek bazı ebeveyn tutumları ise şöyledir:
- Çocuğu, anne babası olarak ona hizmet etmek için var olduklarına inandırmak.
- Çocuğun her istediğini her an yapmak ve isteklerini asla reddetmemek.
- Çocuğun isteğini başlangıçta reddetse de ağladığında ya da öfkelendiğinde isteği kabul etmek.
- Çocuğu başkalarının özgürlük alanlarına ya da sahip olduklarına karşı duyarsız davranmaya alıştırmak.
- Çocuğa saygıyı öğretmemek.
- Çocuğa çok fazla oyuncak almak.
Şımarıklık aslında yalnızca çocuklara özgü bir tutum değildir. Karakter gelişimini tam anlamıyla tamamlayamamış ve olgunlaşmamış yetişkin bireyler de pekala şımarık tutumlar sergileyebilmektedir.
Dolayısıyla hem çocuklarda hem yetişkinlerde görülebilecek bazı şımarıklık belirtileri şöyledir:
- İsteklerini ağlayarak dile getirmek
- Herhangi bir kişi isteklerini reddettiğinde ağlama krizi ya da öfke nöbeti geçirmek
- Sürekli ısrarcı bir tavır içinde olmak
- Her ortamda ilgi odağı olma ihtiyacında olmak
- Empatiden yoksunluk
- Başkalarının özgürlük alanlarını yok saymak ve özgürlük alanına daima müdahale içinde olmak
- Sabretmeyi bilmemek
Biyolojik ve Çevresel Faktörlerin Şımarıklığa Etkileri
Sonrasında detaylandıracak olsak da, konuya hızlı bir giriş yapmamız gerekirse; hiçbir çocuk şımarık bir yapı ile dünyaya gelmez.
Şımarık bir çocuğa sahip olduğunu söyleyen her anne baba bunun sorumluluğundan kurtulmak için iki kaçış yoluna başvurur. Bu yollardan birincisi ya biz çocukluğumuzda şımarık değildik, bu çocuk neden böyle oldu anlamadık cümlesini sıklıkla kurmak; ikincisi de tam tersi, ben çocukken çok şımarıkmışım işte çocuğumuz tam da bana benzemiş cümlesini kullanmak.
Bu cümlelerden ikincisi akla şımarıklık genetik midir sorusunu getirebilir. Bu sorunun cevabı ne evet ne de hayırdır. Zira şımarıklık tüm yönleri ile çevresel bir sorun olmadığı gibi; tamamen genetik ve önlenemez bir sorun da değildir.
Kanada’da yapılan bazı çalışmalar çocuklarda genetik faktörlerin şımarıklık için tetikleyici olabileceğini göstermiş ise de aslında şımarıklık belirtisi olabilecek davranışlara olan genetik yatkınlık; anne babanın olmaması gereken tutumlar sergilemesi karşısında şımarıklığa dönüşecektir.
Bunun yanında örneğin biyolojik faktörlerden birisi olan cinsiyet de çevresel faktörler ile birleştiğinde şımarıklık üzerinde etkili olacaktır.
Toplumdaki erkek çocuklar daha şımarık olur şeklindeki bir düşünce kalıbı; aslında erkek çocukların daha şımarık yetiştirilmesine sebep olur ve böylece erkek cinsiyeti çocuğun şımarıklığı üstünde dolaylı yoldan etkili olur.
Çevresel faktörler ise; çocuğun anne ve babası, diğer yakınları, yetiştiği çevre, gittiği okul vb. olabilir. Bu faktörler de elbette çocuğun şımarıklığı üzerinde oldukça etkilidir.
Örneğin; istediklerini sürekli ağlayarak yaptıran ve oldukça ısrarlı bir çocuğun istekleri anne babası ya da mesela dedesi tarafından her seferinde yerine getiriliyorsa o çocuk artık bu davranışı normal görecek ve aslında zamanla şımarık bir yapıya bürünecektir.
Çocuklarda Şımarıklığın Gelişim Süreci
Çocukların şımarık doğmayacağını söylemiştik. Peki çocuklarda şımarıklığın ortaya çıkışı ve gelişim süreci nasıldır?
Öncelikle şımarıklık tek bir davranışla ve bir anda ortaya çıkan bir olgu değildir. Şımarıklık, belli bazı davranışların zamanla sürekli hale gelmesi ile çocuğun karakter özelliği sayılabilecek bir hal almasını işleyen bir gelişim süreci ile ortaya çıkar.
Dolayısıyla herhangi bir şımarıklık belirtisini bir anlık sergileyen çocuğunuza aşırı tepki göstermek o çocuğun ilerde isteklerini dile getiremeyen ve baskılanmış bir yetişkin olmasına neden olabilir. Bununla beraber, şımarıklığın bir süreç ile ortaya çıktığı olgusunun farkında olmalısınız.
Her çocuk zaman zaman istekleri yerine getirilmediğinde ağlar, öfkelenir yani kısaca ısrarcı davranır. Böyle bir sorunla karşılaşan ebeveynler ya çocuğun isteğini anında yerine getirir, ya çocuğa karşı tıpkı bir yetişkinmişçesine aşırı tepki gösterir ya da çocuğa doğru bir yaklaşımla ağlamasının ya da öfkelenmesinin isteklerinin karşılanması için bir sebep olamayacağını öğretir.
Bu üç davranıştan ilk ikisinde aslında şımarıklığın gelişim süreci başlar. Daha sonra çocuk etrafındaki diğer büyüklerden de aynı taleplerde bulunur. Bu sefer saydığımız seçenekler söz konusu büyükler için de ortaya çıkar.
Daha sonra öğretmen, arkadaşlar vs. birçok kişi çocuk ile bu durumu deneyimler. Onların da ilk seçeneği seçmeleri halinde çocuk, artık sürekli ağlayarak isteklerde bulunan, istekleri gerçekleşmediğinde öfke nöbetleri geçiren, empatiden yoksun ve ilgi odağı onda olmadığında agresifleşen bir çocuğa yani agresif bir çocuğa dönüşür.
Burada ikinci seçenek kafanızı karıştırabilir; ancak unutmayın ki ebeveynlerinden ilgi görmeyen ve ilgiye muhtaç kalan bir çocuk da kendini ifade etmenin yolunu öfkelenmekte ya da ağlamakta bulabilir.
Şımarıklık ve Kendine Güven İlişkisi
Çocuklarda kendine güven ile şımarıklık çoğu zaman birbirine karıştırılabilmektedir. Bunun nedeni aslında özgüven olgusu ile şımarıklık olgusu arasında oldukça ince bir çizgi var olmasıdır.
Bu ikisini birbirinden ayıran ince çizgi çocuğun isteklerini dile getirebildiği, mutluluğunu ya da üzüntüsünü rahatlıkla ifade edebildiği ebeveynlerinin var olmasıdır.
Yani isteklerini dile getiren bir çocuk ya ebeveynleri tarafından ciddiye alınır ve böylece ağlamasa da duygularının ve isteklerinin önemsendiğine ikna olur ve zamanla özgüvenli bir çocuk haline gelir ya da yok sayılır ve yalnızca ağladığında ve öfkelendiğinde ebeveynleri tarafından fark edileceğine ikna olur ve zamanla şımarık bir çocuk halini alır.
Dolayısıyla genel olarak çocuk gelişiminde olduğu gibi burada da çevresel faktörler, özellikle ebeveyn tutumları oldukça önemlidir.
Aile Dinamiklerinin Şımarıklığa Etkileri
Aile dinamikleri şımarıklık üzerinde, yazımızın başından beri de üstünde durduğumuz gibi oldukça etkilidir.
Örneğin anne baba evde sürekli kavga ediyor ve birbirleri ile öfkeli konuşuyorsa çocuk da iletişimin böyle ilerlemesi gerektiğine ikna olabilir. Ya da kardeşlerinin isteklerinin ağladıklarında yerine getirildiğini gören bir çocuk isteklerin böyle dile getirilmesi gerektiğini öğrenerek büyüyebilir.
Bu örnekler çoğaltılabilir ancak burada anlatmamız gereken temel öğreti aile dinamiklerinin şımarıklık üzerinde fazlaca etkisinin bulunması ve bu nedenle yalnızca çocuğunuz ile olan iletişime değil ev içindeki genel iletişime de oldukça fazla önem vermeniz gerektiğidir.
Ebeveynlerin Şımarıklık İle Baş Etme Yöntemleri
Her ne kadar şımarıklık baş etmesi zor ve yorucu bir olgu gibi görünse de sürecin doğru yönetilmesi ile beraber sabır gösterirseniz elbette baş edilebilir bir olgudur.
Bu arada öncelikle sıklıkla yapılan iki yanlıştan bahsedersek; çocuğunuz şımarık tutumlar sergilediğinde ona aşırı öfkeli bir yaklaşım sergilememelisiniz, onu kendi haline bırakıp bıkkın bir şekilde tüm isteklerini yerine getirmemelisiniz.
Şımarıklık olgusu ile sağlıklı bir şekilde baş etmek istiyorsanız size verebileceğimiz bazı tavsiyeler şunlar:
- Çocuğunuza hayır demeyi ve onu reddetmeyi öğrenin.
- Çocuğunuza hayır derken sert ifadeler kullanmayın ancak hayır dediğiniz için ondan özür de dilemeyin.
- Çocuğunuzu takdir edebilirsiniz ancak dozunuzu ayarlayın.
- Çocuğunuza hayatta kurallar olabileceğini ve bu kurallar konusunda işbirliği yapması gerektiğini söyleyin.
- Sizin onu hizmetçisi olduğunuzu düşünmesine izin vermeyin. Yetişkinlerin hakları olduğunu öğretin.
- Çocuğunuza, yaşına uygun olacak ölçüde sınırlar çizin ve kurallar koyun.
- Özellikle çok erken yaşlardaki bir çocuk için fazla demokratik olmaya çalışmayın.
- Çocuğunuza canının sıkılabileceğini, ancak bazen beklemesi gerektiğini öğretin.
- Çocuğunuz başarısız olduğunda bunu söylemekten çekinmeyin ve normal olduğunu vurgulayın.
- Dünyayı çocuğunuza hazırlamak yerine çocuğunuzu dünyaya hazırlamaya özen gösterin.
Romantik İlişkilerde Şımarık Davranışlar
Şımarık yetiştirilen çocuklar, yetişkin hayatında da birçok alanda karşıdakine hayatı zorlaştırabilir. Bu alanlardan biri de romantik ilişkilerdir.
Romantik ilişkilerde bencil davranışlara daha yatkınlığı olan şımarık bireyler ilişkinin merkezinde daima kendileri olmak isteyebilir.
Bu tipte kişiler partnerinin ilgisinin daima onun üzerinde olmasını bekler ve karşı tarafın en yoğun ya da stresli zamanlarında dahi ihmal edilmeye toleransları yoktur.
Ayrıca tıpkı bir çocuk gibi herhangi bir istekleri karşılanmadığında oldukça öfkelenebilirler. Çocuklukta olan ağlama krizleri yerini muhtemelen aşırı öfkeye bırakmış olacaktır.
Bu kişilerin ilişkilerde daima mutlu edilmesi gereken, ihtiyaçları karşılanması gereken ve ilgi alması gereken taraf olduklarına dair aslında çocukluktan gelen bir inançları vardır. Dolayısıyla davranışları da bu inançlarına yöneliktir.
İşyerinde ve Profesyonel İlişkilerde Şımarıklık
Şımarık insanların zorlandığı ve etrafındakilere de zorluk yaşattığı alanlardan bir diğeri profesyonel hayattır.
Başkasının başarısına tahammül edemeyen şımarık bireyler çoğu zaman bunu aslında egodan değil ilgi odağının başkasında olmasına tahammül edememelerinden dolayı yapar.
Öte yandan şımarık insanlar ekip çalışmalarında da başarısızlığa yatkındır. Bunun nedeni empatiden yoksun, benmerkezci ve ısrarcı bir yapıda olmalarıdır.
Bu yapı onları karşılarındakilerinin fikirlerine saygı duymamaya yönlendirir ve bu da onları başarısız bir ekip üyesi yapar.
Tüm bunlar kişiyi istenmeyen bir çalışma arkadaşı yapabileceğinden dolayı profesyonel hayatta kişinin bu tarz özelliklerini bir kenara bırakması ve hatta bu özelliklerinden bir an evvel kurtulmak için çaba harcaması oldukça önemlidir.