Savaşın Psikolojiye Etkileri
Son dönemde dünya üzerinde birçok insan savaşlardan etkileniyor ve savaşın olduğu coğrafyada bizzat bulunsa da bulunmasa da bunun psikolojisi ile mücadele ediyor. Arkasında birçok psikolojik sorunu da beraberinde getiren savaş psikolojisini sizler için inceledik.
Savaş Psikolojisi Nedir?
Savaşlar Dünya’nın var oluşundan beridir var. İlk başta insan gücü ile yapılan savaşlar daha sonra ok, mızrak gibi silahlarla ve ardından bomba ve tüfeklerle derken; günümüzde tırnak içinde ‘en modern hâliyle’ ve teknolojik yollarla olmak üzere soğuk savaşlar sürmekte.
Savaşlar sosyolojik yaralara yol açıyor ancak birey psikolojisine olan etkileri de oldukça büyük. Savaşın sürdüğü coğrafyada yaşayan insanların psikolojisi bu durumdan derinden etkilense de söz konusu coğrafyadan çok çok uzakta yaşayan insanlar bile çeşitli yayın organları ve haberlerden takip edip, insanların durumunu gördüklerinde psikolojileri savaştan oldukça etkileniyor.
Savaşın olumsuz psikolojik etkileri yadsınamaz. Ancak tarih boyunca savaşın olumlu psikolojik etkileri olduğunu söyleyen bazı psikologlar da olmuştur. Bunlardan en önemlisi William James' tir. Aynı zamanda savaşı inceleyen ilk psikolog olan William James, savaşın toplumu birbirine bağlamak, toplumu disipline etmek, insanları daha dinç hissettirmek, insanlara cesaret vermek gibi olumlu birçok sosyolojik ve psikolojik fonksiyonu olduğunu savunmuştur.
William James her ne kadar böyle diyor olsa da, savaşın travmasını yaşayan milyonlarca insanı göz ardı ederek ‘savaş psikoloji için iyidir’ diyemeyiz.
Savaşın Çocuklara Etkisi
Savaşın yetişkin psikolojisindeki etkilerinin büyüklüğü göz önüne alınırsa daha hassas ve etkilenmeye müsait olan çocukların psikolojisine olan etkisinin düzeyi de tahmin edebileceğiniz üzere oldukça tahrip edici olacaktır. Karakteristik özelliklerin şekillendiği çocukluk döneminde; bir savaşın içinde bulunmak bir kenara dursun; savaşı uzaktan takip etmek ve savaşın uzakta da olsa var olduğunu bilmek bile psikolojiyi oldukça derinden etkileyecektir.
Savaşın olduğu coğrafyada bulunan çocuklar bir vahşete şahitlik ederek büyür ve bu travmanın devamında da artık hep tetikte olurlar. Depresyon, anksiyete gibi psikolojik hastalıklara öncü olma olasılığı yüksek olan savaşa şahit olma durumu; aynı zamanda şizofreni ve bipolar bozukluk gibi hastalıklara da yol açabilecektir.
Tüm bunların ötesinde savaş psikolojisi; çocuğun yaşıtlarına kıyasla daha temkinli, kontrolcü, sinirli, insanlara güvenmeyen ve bağlanma sorunları yaşayan bir karakterde olmasına neden olabilir ve çözülmemiş savaş travması yetişkinlik hayatında da karşısına çeşitli ruhsal problemler olarak çıkabilir.
Savaş Sonrası Asker Psikolojisi
Savaştan sağ kurtulan bir asker olmanın psikolojik yükü ve etkileri oldukça büyüktür. Asker, kendisi savaştan sağ kurtulsa da birçok ölüme şahitlik etmiştir ve üstelik bu ölümlerden bazıları aynı cephede savaştığı arkadaşlarının ölümleridir.
Bir başka taraftan bakarsak savaşa katılmış sağ kurtulmuş bir askerin kendisinin de düşman cephelerine silahla ateş ettiği ve belki birilerinin ölümüne sebep olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Tüm bunların psikolojik etkileri elbette ki inanılmaz bir düzeyde olacaktır.
En başta başka insanların ölümüne sebep olmanın yanında aynı zamanda cephe arkadaşları ölmüşken sağ kurtulmuş olmak da kişiye büyük bir vicdan azabı yükler. Bu vicdan azabı; depresyon, bağımlılık, özgüven düşüklüğü, kaygı bozukluğu, stres gibi birçok psikolojik sorunu beraberinde getirir.
Aynı zamanda savaşta sürekli tetikte olmanın ve birileri tarafından takip ediliyor olmanın düşüncesiyle şizofreni gibi psikolojik hastalıklar da oluşabilir.
Savaştan çıkan bir askerin kendi çabalarının yanında profesyonel destek alması da psikolojisinin aldığı yaraların tamiri açısından oldukça önemlidir.
Savaş Psikolojisi ve Cinsellik
Savaş psikolojisi aynı zamanda kişilerin cinsel hayatında da etkiler bırakır. Bu olayın en önemli boyutu savaşlarda, cinselliğin kadınlara karşı bir silah olarak kullanılabilmesidir. Savaşın en trajik ve korkunç yanlarından biri olan bu durum savaştan çıkan ülke kadınlarında büyük etkiler bırakacağı gibi savaştan ve cinsellik silahından haberdar olan kadınlarda da cinselliğe karşı tabular oluşmasına neden olabilir.
Savaş psikolojisinin cinsel etkileri kadınlarda orgazm olamama, cinsel birleşmeye izin vermeme gibi sorunlar; erkeklerde sertleşme sorunu, ereksiyon olamama ve genel olarak iki tarafta da cinsel isteksizliktir.
Savaşın Neden Olduğu Psikolojik Sorunlar
Savaşın neden olabileceği birçok psikolojik sorun vardır. Bu sorunlar kişilerin etkiye açık olmalarına da bağlı olarak savaş coğrafyasında büyüyen bir çocukta ya da savaştan çıkan bir asker de görülebileceği gibi savaşı haberlerden takip eden bir bireyde dahi görülebilir.
Bu nedenle kendinizde herhangi bir savaşın etkilerini yüksek dozda hissediyorsanız psikolojik destek almaktan çekinmemelisiniz. Savaşın yaratabileceği psikolojik sorunlardan bazıları şöyledir:
- Yüksek kaygı
- Sürekli korku
- Stres
- Öfke kontrolünde zorlanmak
- Depresyon
- Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB)
- Anksiyete bozuklukları
- Bağımlılıklar
- Obsesif kompulsif bozukluk (OKB)
- Özgüven düşüklüğü
- Motivasyon kaybı
- Asosyallik
- Şizofreni
- Bağlanma sorunları
Savaş Psikolojisi İle Baş Etmek
Savaşın psikolojik etkileri elbette yadsınamaz. Ancak bu etkilerin hafifletilmesi de mümkün. Bunun için, savaştan ne düzeyde etkilendiğiniz fark etmeksizin size bazı tavsiyelerimiz var.
- Hayatın yaşanılabilir yönlerine odaklanın.
- Yetenek ve hobilerinizin üzerine gidin.
- Sevdiğiniz insanlarla vakit geçirin. Kendinizi eve kapatmayın.
- Aynı zamanda serotonin hormonunun salgısına da yardımcı olacağından spor yapın.
- Eğer savaşı haberlerden takip ediyorsanız bir süre kendinizi bu gündemden uzak tutun.
- Meditasyon ve mindfullnes egzersizlerin yapın.
- Gerekli olduğunu düşünüyorsanız profesyonel destek almaktan çekinmeyin.