Panik Atağı Nasıl Yendim?
Bitmek bilmeyen kalp çarpıntıları, titremeler, "Ne zaman öleceğim?" düşüncesi... Yaklaşık 6 senedir çoğu gece yaşadığım durum buydu.
Yurtta yatağımda yatarken, ailemi ziyarete gittiğimde eski odamda çocukluk anılarımla birlikte uykuya dalmaya çalışırken ya da seyahatlerde kaldığım otellerin rahatsız edici yataklarında dönüp dururken, beni ısrarla yalnız bırakmayan panik atak üniversite yıllarımı mahvetti diyebilirim. Herhangi bir ortama girmeden önce, eve giderken, markette, asansörde, uçakta, arkadaşlarımla, sevgilimle... Kısacası her yerde ansızın beni yakaladı durdu ve ne kadar mücadele etmeye çalıştıysam da olmadı.
Yalnız başına baş etmek zor. Sizi anlayan birisine ihtiyacınız var. Bunu yaşamayan ve uzman olmayan kişi bilemez ne yazık ki. O yüzden bir psikolog ile ya da uzmanla görüşmekte hiç tereddüt etmeyin. Ben 6 sene bekledim, savaştım ancak yardım almadığıma pişmanım. Çözüm bu kadar basitken insan ısrar etmemeli yalnız başına mücadele etmekte. Şimdi hazırsanız 6 yıldır neler yaşadığıma ve nasıl bu rahatsızlıktan kurtulduğuma bir bakalım.
Panik Atak Belirtisi Başlıyor
Klasik bir panik atak gecesiydi. Yaşamayı bir kenara bırakmış, yok olmak için çabalıyordu adeta beynim. Hiçbir şekilde söz geçiremiyordum kafamdaki düşüncelere. "Hep aynı şeyler oluyor, ama bu sefer gerçekten kalp krizinden ölebilirim." diye düşüne düşüne atağın süresini daha da uzatıyordum. Sol kolum ve bacağım tamamen uyuşmuştu. Ellerim tir tir titriyordu. Çarpıntım vardı. Evde yalnızdım, arayabileceğim kimse de yoktu çünkü saat gecenin 3'üydü. Evin kapısının yakınında duruyordum ki bir şey olursa en azından kapıyı açarım ve bir komşu beni görüp ambulans çağırabilirdi. Başım zonklamaya başladı birden ve yere yığıldım.
Öleceğimden o kadar emindim ki hayatım bir film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Göğsümün ortasında bir yumruk varmış da içimi sıkıyormuş gibi hissediyordum. Tamamdı, yok oluyordum. Her şey buraya kadardı. 24 yaşında evimin kapısının önünde yığılıp gidecektim. Sevdiklerime ne olacaktı? Ya ölünce bana ne olacaktı? Ölüme bu kadar yakın hissederken aslında fazlasıyla yaşıyor olmak nasıl bir tezatlıktı? İşte bu sorular, bu gergin ve stres dolu geceler tek bir cevapla sonlanıyordu: her gün aynı şeyi yaşıyorum, hiçbir şey olduğu yok.
Bitmek Bilmeyen Panik Atak Nedir?
Gece saat 4 olduğunda biraz kendime gelmiştim ama çok yorgun hissediyordum, sanki 24 saat işçilik yapmış gibiydim. Uyumak ve yorgunluğumu atmak istiyordum. Fakat kafamda hala "Uyuyacağım ama uyanır mıyım acaba?" sorusu da yok değildi. Endişe içinde bunları düşünürken uyuyakaldım. Sabah büyük bir yorgunlukla uyandım ve dedim ki: bak uyandın, yine bir şey olmadı. Ardından karar verdim: bu illeti gerçekten hayatımdan çıkaracaktım.
Bunun için yaptığım ilk şey çalışmak oldu. Ne iş olursa olsun yaptım, kendimi evden uzak tuttum. Akşam eve yorgun gelmek panik atağın beynimi ele geçirmesini çoğu zaman engelliyordu. Bunun için spor yapmanın da çok iyi bir seçenek olduğunu gördüm. İnat ettim ve her gün bedenimi yordum, düşüncelerim de bu noktada zamanla hırçınlığı bıraktı. Sadece yarın ne yapacağımı düşünebilir oldum. Tabii bir noktadan sonra bu da yeterli olmadı. Bir süre sonra ataklar tekrar başladı ve artık sinirden ağlıyordum. Panik atak anında yaşananlar beni yiyip bitirmişti artık. Bitmemişti, hayatımın sonuna kadar bu rahatsızlıkla baş etmek zorundaydım.
Peki Panik Atak Nasıl Geçer?
Bu kadar ümitsizken çok sevdiğim bir dostumun tavsiyesiyle online terapiye başladım. İlk bakışta inanmıyordum bana bir şeyin iyi gelebileceğine fakat bir şans verdim ve psikologla görüşmeye başladım. İlk seansta beynimin bana nasıl oyun oynadığını öğrendim. Panik atakta vücut bir tehdit varmışçasına alarm verir ve kendisini korumaya çalışır. Aslında olan şey bu: yanlış alarm. Çünkü ben de biliyorum fiziksel bir sorunum yok aslında. Kaç tane doktora gittim, hiçbir sorunum olmadığını söylediler ama buna kendisini inandıramıyordu beynim. İlerleyen seanslarda da gördüm ki artık kontrolü ele alabilirim çünkü "Her gün aynı şeyi yaşıyorum ama hiçbir şey olduğu yok". Evet, kesinlikle hiçbir şeyim yok, bir şey de olmayacak bu yüzden. Buna kendimi inandırdım ve panik atağım gün geçtikçe azaldı. Atak gelecek gibi olduğunda "bir şey olmayacak yine, boşuna yorulma" diyordum beynime.
Artık günlük hayatıma devam edebiliyorum. Arkadaşlarımla buluştuğumda sol koluma uyuşma girmiyor ya da işe gittiğimde çarpıntım olmuyor. Gece yatağa yattığımda "Acaba panik atak gelir mi?" diye sormuyorum. Kendimi kötü hissettiğimde ya da biriyle konuşma ihtiyacı duyduğumda terapistimden randevu alarak görüşme yapıyorum. Kötü düşünceler geldiğinde ya da panik atağım gelecek gibi olduğunda "Aman... Bana bir şey yapamazsın!" diyorum ve yaptığım işe devam ediyorum. Ufak gerilmeler yaşadığımda not alıyorum ve terapistimle paylaşıyorum. İnanılmaz geliyor hala ama 8 aydır panik atak geçirmedim.
Eğer siz de panik atakla nasıl savaşabiliriz ya da bu ataklar nasıl geçer diye merak ediyorsanız bir profesyonelden yardım alarak işe başlayın. İnanın bir bilenin desteğiyle hayatınız çok daha huzurlu olacak. Aşağıda bulunan butona tıklayarak ilk adımı atabilir ve bir uzmanla online görüşme yapabilirsiniz. Kaygılarınızı kontrol edebilmeniz ve huzurlu olmanız dileğiyle...
Profesyonel desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız psikologofisi.com platformumuzdaki uzmanlarımızla her zaman görüşebilirsiniz.