mevsimlerin psikolojiye etkisi

Mevsimlerin Psikolojiye Etkisi

İnsan psikolojisi, fark edilmese dahi pek çok şeyden etkilenmektedir. Mevsimlerin de sadece insan değil doğadaki bütün canlıların üstünde etkisi vardır. 

Nisan ayına geçerken doğa canlanır, her yer yeşillere bürünür, insanın içi coşkuyla dolar bu yüzden bu ay aşk ve mutluluk aylarının başladığı ay olarak da bilinir. 

Eylül ayı ise kasvetli, hüzün ayı olarak bilinir ve insanın mutsuz olmaya başladığı, doğanın renklerinin solduğu ve havaların kapandığı dönemlere giriş ayıdır. Mevsimler değişirken aynı zamanda gün ışığı, gece gündüz süreleri, havalar vs. birçok etken de beraberinde değişmektedir. 

Mevsimler kimilerinin gündelik hayatını dahi oldukça etkilerken kimilerine ise pek etki etmez. Etki etmesinin yanı sıra zaten var olan anksiyete, depresyon gibi ruhsal bozuklukların daha da tetiklenmesine yol açabilir. Mevsimler, uyku süresini, iştahı, enerjiyi yani gündelik hayatı etkileyecek faktörlerde de değişikliğe neden olur. 

İlkbahar ve yaz aylarında özellikle güneş ışığının fazla olması, gündüzlerin uzun olması, çiçeklerin açması ve doğanın yeşille kaplanması, sosyal etkileşimlerin artması, açık havada daha çok vakit geçirilmesi, okulun olmaması ve yapılan tatiller insan ruhu için oldukça faydalı ve besleyicidir. 

Bunların hepsi insanın mutlu olması açısından birer ihtiyaçtır ve bu mevsimler mutlu olabilmek, hayatın dolu dolu yaşanması için önümüze binbir türlü fırsat sunar. Güneş ışığının insan ruhunun üzerinde olumlu etkileri olduğu bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmıştır. 

Yaz ve ilkbahar aylarında insanlar daha mutlu, daha güler yüzlü ve daha yardımseverdir. Bu mevsimlerde pozitif ve negatif yüklü iyonlarda artış gözlenir. Pozitif yüklü iyonlar insanlarda enerjiyi artırıp daha zinde tutarken negatif iyonlar kişide yorgunluk ve halsizlik hissi uyandırır. 

İlkbahar ve yaz mevsimlerinde vücutta daha aktif ve coşkulu olmayı sağlayacak hormon sentezi artar ama eğer bireyde mineral, vitamin eksiklikleri, beslenme bozukluğu vs. gibi durumlar varsa vücut pozitif etki göstermez ve bahar yorgunluğu adı verilen halsizlik durumu görülür. 

Yani çoğunlukla bahar ve yaz ayları insana mutluluk, canlılık, enerji getirirken bazı insanlarda tam tersi etkiler de yaratabilir. 

Sonrasında sonbahar ve kış aylarına geçerken gün ışığının azalması, gündüzlerin kısalıp gecelerin uzaması ve sürekli kapalı ortamda vakit geçirmek fiziksel ya da ruhsal bazı olumsuz etkilere neden olabilir. 

Ruhsal sorunlara genellikle kış aylarında rastlanmaktadır. Bunun önemli nedenlerinden biri de gün ışığının hormonlara etki etmesidir. Mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonin hormonunun sentezi gün ışığıyla artmaktadır. 

Sonbahar ve kış aylarına geçtiğimizde aldığımız gün ışığı miktarı azaldığından mutluluk hormonu sentezi de beraberinde azalacaktır. Bunun yanında uyku hormonu dediğimiz melatonin hormonunun ise sentezi artacaktır. Bu sebeple uyku hali ve uyuma arzusu kış ve sonbahar aylarında daha baskındır, yorgunluk, halsizlik ve isteksizlik de daha çok görülür. 

Havanın soğuk olması nedeniyle daha çok kapalı ortamlarda ya da evde vakit geçirmek ve hareketsizlik de bu mevsimlerde insanın modunun düşük olmasına, depresif olmalarına zemin hazırlamaktadır. 

Halk arasında kış ve sonbahar için hüzün mevsimleri de denilmektedir. Çözüm olarak güneş ışığı almak için sabah saatlerinde biraz yürüyüş ya da açık alanlarda vakit geçirmeye çalışılmalıdır. Spor yapmak da kişisel doyum ve iyilik için önemlidir, iştah ve uykuyu da düzenler. 

Alınan gün ışığıyla birlikte kişinin gün içindeki modunun daha yüksek ve daha enerjik olması sağlanır. Özellikle sabah uyandıktan sonraki ilk iki saat içinde yapılan yürüyüş ya da spordan alınan verim maksimum olacaktır.

Mevsimler gibi bu mevsimler arası geçişlerin, hava değişimlerinin de insan, canlılar ve doğa üstünde etkisi vardır. Genellikle bahar yorgunluğu yaşanır, beden ile beyin birbiriyle uyum sağlayamaz ve bu durum kimilerini olumlu etkilerken kimilerini olumsuz etkiler. 

Doğanın canlılığı, enerjisi bazı insanları kuşatırken bazı insanlarda ise rehavete kapılma görülür. Bu durumda karşılaşılan şikayetler çoğunlukla; uyku bozukluğu, sinirlilik, eklem ve kemik ağrıları, umutsuzluk, iştah azalması ya da artışı, konsantrasyonda güçlük, düşük enerji gibi şikayetlerdir. 

Mevsimler arası geçiş ve hava değişimlerinin insan ruhuna etkilerini önlemenin bilinen bir yolu yoktur. Fakat bu şikayetleri yönetmek ve şikayetlerin ağırlaşmaması için erken adım atmak yararlı olabilir. Kişinin bu belirtileri yılın belirli zamanlarında ve her yıl ortaya çıktığından dolayı belirtilerin başlangıç zamanı tahmin edilebilir, bu zamanlarda beklenen olumsuz belirtiler kişinin önlem almasıyla kontrol altına alınabilir. 

Eğer kişinin almış olduğu önlem yetmediyse bir tedaviye başvurması önerilir ve bu tedavi, şikayetlerin ağırlaşmasını ve oluşabilecek komplikasyonları önler. 

Mevsim Geçişlerinden Kimler Daha Fazla Etkilenir? 

  • Kadınlar (Bunun nedeni erkeklere oranla serotonin hormonuna kadınların daha duyarlı olmasıdır.)
  • Ekvatordan uzakta yaşayanlar (Maruz kalınan gün ışığının azalması nedeniyle coğrafi konum önemlidir.)
  • Depresyon öyküsü olan bireyler
  • Bipolar bozukluğu olan bireyler
  • Mevsimsel duygudurum bozukluğu olan bireyler
  • Ailesinde mevsimsel duygudurum bozukluğu olan bireyler

Mevsimsel Duygudurum Bozukluğu

Mevsimsel duygudurum bozukluğu, bir diğer ismiyle mevsimsel depresyon, majör depresyonun alt çeşitlerinden biridir ve bu nedenle son derece önemlidir. Bu depresyon türü yılın belirli dönemlerinde ortaya çıkar. 

En çok sonbahar ve kış aylarında görülmesi nedeniyle kış depresyonu olarak da bilinir. Birey genellikle yazın coşkulu bir şekilde yaşar ve günlük rutinlerinde bir sıkıntı yoktur, kışın ise depresyon belirtileri gösterir. Fakat az da olsa yaz ve ilkbaharda da mevsimsel duygudurum bozukluğu görülebilir. 

Kişinin metabolik olarak mevsimsel değişikliğe verdiği tepkiden dolayı ortaya çıkar. Sentezi artan melatonin ve sentezi azalan serotonin majör rol oynayan etmenlerdir. Kişi, mevsimsel olarak fazla yemek yeme, buna bağlı kilo artışı, enerjide düşüş ve uykuya eğilim gösterir. Bu belirtiler bozukluğun başlangıcında görülür ve bozukluğun ilerlemesi halinde kaygı, anksiyete, ağrı, içe kapanma gibi belirtiler de görülmeye başlanır. Bu depresyon türünün nedenleri arasında stres, biyokimyasal maddeler ya da genetik yer almaktadır. 

Yapılan araştırmalar sonucunda Kasım ayından Mart ayına kadar olan gün ışığının fazla azaldığı dönemde bu depresyon türünün daha çok görüldüğü, kış aylarında şiddetlendiği, dünyada da bu mevsimleri ve soğuk havayı daha yoğun yaşayan bölgelerin daha fazla risk altında olduğu ortaya konulmuştur. 

Mevsimsel duygudurum bozukluğu için bir diğer risk faktörü ise kadın cinsiyettir. Mevsimsel depresyonun kadınlarda erkeklere oranla dört kat daha fazla görüldüğü belirtilmiştir. Mevsimlerle alakası olmasının yanı sıra bu duygudurum bozukluğu kişinin özelliklerine göre de şekillenmektedir. 

En Sık Görülen Semptomlar

  • İsteksizlik, gün içinde gerçekleşen olaylara karşı kayıtsız kalma ve yaşamdan zevk alamama
  • Hareketlerde yavaşlık, daha şiddetli bozukluklarda hareket isteğinin son derece azalması ve hareketsizlik, durgunluk
  • Daha çabuk yorulmaya başlama, enerjide azalma
  • Düşünceler kişiye zarar verici bir hal almaya başlamıştır. Kişi genellikle olumsuz deneyimleri, pişman olduğu ya da suçlu olduğu eylemleri düşünür. Geleceği hakkında ciddi kaygı duyar.
  • Görünüş olarak kendilerine olan bakımları azalmıştır, çökkün ve üzgün görünümlüdürler. Yürürken veya otururken çoğu zaman omuzları düşüktür.
  • Ağlama eşiği düşmüştür, çok kolay bir şekilde ya da ani ağlama görülebilir.
  • Uyku bozukluğu da sık görülür. Kış depresyonda normal depresyonun aksine uykuya eğilim ve uyku süresi artmıştır. Çok uyku süresine rağmen kişi gün içerisinde de uykuludur, uykusunu alamaz.
  • Libidoda azalma ya da cinsel istek kaybı görülebilir.
  • İştah genellikle artar ve karbonhidratlı yiyeceklere aşırı bir şekilde eğilim gözlenir fakat az da olsa iştah azalması ya da kaybı da görülebilir.
  • Sinirlilik, kavgaya meyil görülebilir.
  • Kişilerde değersizlik, özgüven kaybı, ümitsizlik oluşabilir ve bu durum şiddetini artırırsa ölüm isteğini doğurabilir.

Günlük hayatta çoğu insan karamsar bir ruh haline bürünür, olumsuz ya da kötü zamanlar geçirmiştir. Mevsimsel duygudurum bozukluğunu bu anlardan ayırmak önemlidir. Bu durumu ayırt eden şey semptomların yoğunluğu, sürekliliği ve semptomların bir arada görülmesidir. 

Tanıya mevsimsel depresyon denilebilmesi için üzgün ruh hali, hayattan zevk alamama ya da isteksizlik belirtilerinin mutlaka görülmesi ve yaşadığı en az beş belirtinin daha olması; semptomların kişinin gündelik hayatında da sorunlar yaratmaya başlaması ve günlük hayat işlevlerini yerine getirememeye başlaması, bununla beraber de belirtilerin en az iki haftadır görülüyor olması gerekmektedir. 

Aynı şekilde sonbahar kış aylarında başlayıp yaz aylarında sona eriyor ve bu periyodun düzenli bir şekilde tekrar ediyor olması da gereklidir. Eğer bu belirtileri gösterdiğini düşünüyorsanız dikkat edin ve uzman birine danışın.

Mevsimsel Duygudurum Bozukluğundan Nasıl Kurtulabiliriz? 

Belirtileri azaltmak, bu duygudurum değişikliğine karşı savaşabilmek için birkaç şey yapılabilir:

  • Gün ışığından daha fazla yararlanmak, açık havaya çıkmak, evde ya da kapalı alanlarda fazla kalmamak daha enerjik hissetmenizi ve gün içerisinde daha keyifli olmanızı sağlayacaktır. 
  • Günlük rutininize hobilerinizi, yapmaktan keyif aldığınız aktiviteleri eklemeniz gününüzün daha güzel geçmesini sağlayacaktır.
  • Sosyalliğe önem verin, arkadaşlarınızla, ailenizle, partnerinizle daha fazla vakit geçirin. Sosyalliğin olumsuz ruh haline oldukça faydası olmaktadır.
  • Düzenli bir şekilde beslenmeye özen gösterin. Fazla ve aşırı karbonhidratlı besinler tüketmek de depresif ruh haline zemin hazırlamaktadır. Tam tersi şekilde yemek yememek de aynı etkide bulunur. Düzenli ve sağlıklı bir şekilde beslenme alışkanlığı kazanmak ruh sağlığına olumlu katkıda bulunmaktadır.
  • Uykunuzu aksatmayın. Fazla uyumak veya az uyumak gün içerisinde halsiz, yorgun ve keyifsiz hissetmenize neden olacaktır. Sağlıklı bir ruh hali için uyku düzeni mutlaka olmalıdır.
  • Hareket de oldukça önemlidir. İlla spor yapmanıza gerek yok, günlük yarım saat bir yürüyüş bile size oldukça yardımcı olacaktır.
  • Sorunlarınızda ve kötü anlarınızda takılı kalmayın. Sabırlı olun ve sorunlarınızın hepsine birden odaklanmak yerine tek tek çözerek ilerlemeye çalışın.

Bunların yetersiz kalması durumunda psikolojik destek almayı da düşünebilirsiniz. Terapide kişinin semptomlarını azaltmak ve kişinin daha enerjik ve daha iyimser olması hedeflenir. Günlük işlerin aksamaması için kişinin enerjisini toplamasını ve hayatına devam etmesini sağlamaya katkıda bulunur, motive sağlar. 

Mevsimsel duygudurum bozukluğu yaşıyorsanız mutlaka uzman birisine başvurun ve size yardımcı olmasına izin verin.

Yazar
Avatar
Eren Artun ErgülPsikolog26 Ağustos 2023
0/1500
Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı