İlk gece korkusu

İlk Gece Korkusu

İlk cinsel birliktelik ve birlikte geçirilen ilk gece, hem kadın hem erkek açısından oldukça özel ve önemlidir. Bu nedenle her iki partnerin de ilk cinsel birliktelik hakkında endişelenmesi ve stres yapması oldukça normaldir. 

Ancak kimi durumlarda kişi, ilk cinsel birlikteliği hakkında günlük hayatını ve hatta psikolojik sağlığını etkileyecek derecede kaygı ve korku duyar. Bu kaygı kişide hep var olmakla beraber, birlikte geçirilecek ilk gecenin öncesinde ve ilk cinsel birliktelik sırasında çok daha yoğun olarak yaşanır. 

İlişkiyi, kişinin günlük hayatını, cinsel ilişki sırasındaki tatmini oldukça etkileyen bu durum; birçok nedenle ortaya çıkabilen ve sağlıklı bir cinsel hayat için mutlaka çözümlenmesi gereken bir sorundur. 

İlk gece korkusu olan kişiler; cinsel ilişkiye girmek istemez ve dolayısıyla ilişkinin zamanını sürekli erteler. Çoğu zaman cinsel ilişki ile bağlantılı bir durum olsa da bazı kişilerde ilk gece korkusu ufak dokunuşlarda ve temaslarda dahi kendini gösterebilir. 

İlk gece korkusu yaşayan kişilerde cinsel ilişki sırasında korku ve kaygıdan kaynaklı olarak kasılma oluşur ve bu nedenle cinsel ilişki de gerçekleşemez. Bu da özellikle evli çiftlerde, zamanla partnerler arasında gerginliğe, cinsel çekimde azalmaya ve karşı tarafta da cinsel isteksizlik oluşmasına neden olabilir. Bu da ilk gece korkusunun, toplum tarafından çoğu zaman göz ardı edilse de, hafife alınmaması gereken bir sorun olduğunu göstermektedir. 

Üstelik çoğu insan tarafından dile getirilmek istenmese de aslında; özellikle kadınlarda olmak üzere, oldukça yaygın görülen bir sorundur. 

İlk Gece Korkusunun Nedenleri Nelerdir?

İlk gece korkusu birçok farklı nedenle ortaya çıkabilir. Bunun yanında yaşla doğrudan orantılı olduğu söylenmekle beraber aslında her yaşta, çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilmektedir. 

İlk gece korkusu oluşumuna neden olabilecek bazı faktörler ve olaylar şöyledir: 

  • Başkaları tarafından verilen yanlış ve abartılı ilk cinsel ilişki bilgileri
  • Cinsel ilişkinin oldukça acı veren ve ağrılı bir aktivite olduğu algısı
  • Toplumda var olan cinsel ilişkinin yalnızca erkeğe zevk verdiği algısı
  • Cinsel ilişki sırasında yırtılma olduğu, acil servise gidildiği, çok fazla kanama olduğu gibi algılar
  • Çocuklukta yaşanan cinsel taciz, cinsel istismar gibi travmalar
  • Cinsel sorunlardan herhangi birinin varlığı ya da cinsel kaygı
  • Tecrübesizlikten kaynaklı performans kaygısı
  • Örf-adetler ve kültürel faktörler
  • Yetiştirilme tarzı ve ailede cinselliğe karşı adeta yasaklı bir kavrammış gibi yaklaşılması
  • Partner tarafından beğenilmeme ve partneri tatmin edememe korkusu
  • Anksiyete bozukluğu ve yoğun kaygı sorunları yaşamak

Toplumsal Beklentiler ve Baskıların İlk Gece Korkusu Oluşumundaki Rolü 

Toplumlarda genel olarak birçok konuda yerleşmiş ve kalıplaşmış düşünceler, toplumsal rollerden kaynaklı beklentiler ve ön yargılar bulunmaktadır. 

Cinsellik ise tüm bunların en yoğun şekilde var olduğu bir konudur. Toplumda cinsel ilişkilerde erkeklerden ve kadınlardan ayrı ayrı beklentiler var olmakla birlikte cinsellik; çoğu zaman tartışmaya kapalı ve konuşulmaktan çekinilen bir konudur. 

Bunun nedeni aynı zamanda cinsellik hakkında pek çok ön yargının da bulunmasından kaynaklıdır. Çocukluktan başlayarak çocuklara mahremiyet eğitimi ve özellikle ergenlikte de cinsellik eğitimi verilmesi gerekirken; ebeveynler, cinselliği çocuklarda gizli ve keşfedilmemiş hatta yasaklı bir kalıba oturtur ve eğitimini vermek bir yana dursun, sözünü dahi açmaz. 

Dolayısıyla çoğu ailenin çocukta yarattığı algı; cinsel ilişkinin yasaklı, üzerine konuşulmaması gereken ve utanç verici bir aktivite olduğu algısıdır. 

Hal böyle olunca birçok insan ilk cinsel ilişkisinde oldukça tecrübesiz olmakla beraber teorik bilgiden dahi yoksundur. İlk gece korkusunun yaşanmasında bu durumun rolü oldukça büyüktür. 

Öte yandan toplumun cinsellikle alakalı iki cinsiyete de biçtiği farklı roller vardır. Örneğin cinsel ilişkinin süresi, erkeklerde penisin boyu, kadınlarda ilişki sırasında erkeğin tatmin olmasının daha önemli olduğu algısı hem erkeklerde hem kadınlarda zorlayıcı beklentiler yaratır. 

Bu beklentilerden kaynaklı oluşan performans kaygısı ise çoğu zaman bireyde ilk gece korkusuna kadar varan sonuçlara yol açmaktadır.

Bir başka husus ise özellikle kadınlarda yaratılan ilk cinsel ilişki algısıdır. İlk cinsel ilişki sırasında kadında yırtılma olabileceği, çok acılı bir aktivite olduğu, fazla kanama olduğu, kadının acil servise gitmek zorunda dahi kalabildiği, erkeğin penisinin yanlış hareketleri ve zorlamaları olacağı gibi toplumsal algılar; kadınlarda ilk gece korkusu oluşmasında oldukça büyük bir etken halini almaktadır. 

İlk Gece Korkusunun Tetiklediği Psikolojik Rahatsızlıklar

İlk gece korkusu birçok sorunu beraberinde getiren bir durumdur. Özellikle kadınlarda vajinismus, erkeklerde ise erken boşalma ya da boşalamama gibi cinsel sorunları beraberinde getirebilen ilk gece korkusu; bunların yanında bazı psikolojik rahatsızlıkları da tetikleyebilecektir. 

Bu psikolojik rahatsızlıklardan en sık görüleni ve en önemlilerinden biri depresyon, bir diğeri ise anksiyete bozukluklarıdır. 

Özellikle performans kaygısı, bununla beraber gelen ilk gece korkusu ve buna paralel olarak da partner ile cinsellik hayatının olmaması; kişiyi hem cinsel ilişkinin ve temasın arttırdığı mutluluk hormonundan yoksun kılacak hem de zamanla ilişkide sorunlara yol açarak kişiyi depresyona sürükleyebilecektir. 

Ayrıca cinsel ilişki hakkındaki yoğun kaygı ve günlük hayatı etkileyecek derecede var olan ilk gece korkusu, kişide anksiyete bozukluklarını da tetikleyebilecektir. 

İlk gece korkusu olan kişi, yeni kişilerle tanışmaktan ve ilişki kurmaktan çekinerek kendini yalnızlaştırıp, sosyal ortamlardan soyutlanabilir ve bu durum kişiyi zamanla asosyal kişilik bozukluğu sahibi biri haline getirebilir. 

Ayrıca stres, öfke sorunları ve bağımlılıklar da ilk gece korkusunun tetikleyebileceği psikolojik sorunlardır. 

Zira kişinin cinsel ilişkiye karşı duyduğu yoğun korku ve kaygı kişide öfkeye sebep olacak; özellikle ilk cinsel ilişkinin yaklaştığı hissedildiğinde kişi yoğun şekilde stres altına girecek ve kimi zaman da alkol, sigara gibi bağımlılık yapan maddeleri kaçış yolu olarak kullanabilecektir. 

İlk Gece Korkusu Erkeklerde Görülür mü?

Toplumun tıpkı kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de düşünce kalıpları oluşturan beklenti ve baskıları bulunmaktadır. 

Penisin boyu, boşalma süresi gibi hususlara dayanan bu baskılar erkeklerde beğenilmeme korkusu, performans kaygısı ve sonucunda da ilk gece korkusuna neden olabilecektir. 

Bunun yanında; cinselliğe karşı ön yargının ve tabuların yoğun olduğu ailelerde büyüyen erkeklerde, çocukluğunda taciz görmüş erkeklerde ve cinsel eğitimsizlik nedeniyle cinsellikle ilgili öz güven düşüklüğü yaşayan erkeklerde de ilk gece korkusu yaşanabilecektir. 

Dolayısıyla bilinenin aksine; ilk gece korkusu yalnızca kadınlarda ortaya çıkmaz. Kadınlar kadar yaygın görülmese de erkeklerde de ortaya çıkabilen bir durumdur. 

İlk Gece Korkusunun İlişki Üzerine Etkileri Nelerdir?

İlk gece korkusu kadının ya da erkeğin ilk cinsel birliktelikten kaçınması, birlikteliği ertelemek için devamlı bahaneler sunması ve kimi zaman temastan dahi kaçınmasını ifade eder. 

Oysa cinsellik, bir ilişkiyi dinamik tutan önemli faktörlerden biridir. Cinselliği bir ilişkinin temeline almak her ne kadar yanlış olsa da, bir çeşit sevgi ifade ediş şekli de olan cinselliğin ilişkinin devamlılığında da önemli bir rolü olduğu inkar edilemeyecektir. 

Hal böyle olunca ilk gece korkusunun önce çiftin cinsel yaşamını daha sonra da ilişkisini etkileyeceği bir gerçektir. Zamanla diğer partnerde de cinsel isteksizlik görülebilir, çiftler arasındaki diyaloglar azalır, ten uyumu azalır ve samimiyet düşer. Çünkü cinsellik çiftler arasındaki paylaşımın önemli bir sembolüdür. Tüm bu faktörler çiftler arasındaki gerilimi artıracak ve tartışmalar ortaya çıkacaktır. 

Öte yandan cinsellik ve sevilen kişi tarafından arzulanma hissi, kişide değerli olma ve sevilme hissini de artırdığından ilişkide önemli bir yere sahiptir. Cinsel hayatın olmaması ile partnerin temastan ve cinsel birliktelikten kaçınıyor olması hissi de kişide değersizlik hissini ve öz güven düşüklüğünü tetikler ve bu hisler de zamanla ilişkiye ve partnerler arasındaki gerilime büyük oranda etki eder. 

Dolayısıyla; bir ilişkinin devamlılığı ve sağlıklı bir ilişki olması için gerekli olan faktörlerden birinin cinsellik ve cinsel çekim olduğu unutulmamalı ve ilk gece korkusu ile baş edilmeye çalışılmalıdır. 

Ancak ilk gece korkusu olan partner bu korkuyu yenmek için çaba gösterirken diğer partnerin de anlayışla ve sabırla yaklaşması oldukça önemlidir. Zira korkusunu yenmek için çaba gösteren bir partnerin karşısında sabırsız, anlayışsız ve tahammülsüz bir partner olması da ilişkinin sağlığı ve devamlılığının önünde büyük bir engeldir. 

İlk Gece Korkusuyla Başa Çıkma Yolları Nelerdir?

Öncelikle ilk gece korkunuz var ise cinsel yakınlaşmadan önce bunu partnerinizle paylaşmanız oldukça önemlidir. 

Partnerinize ondan destek beklediğinizi ifade etmek, mümkünse bu durumun olası nedenlerini konuşmak ve birlikte bu sorunu aşmaya çalışmak oldukça önemlidir. 

Bunun yanında kişinin, ilk gece korkusunun kaynağını tespit etmeye çalışması da gerekmektedir. Zira çoğu zaman ilk gece korkusunun kaynağında bilinçaltında bulunan bir inanç kalıbı yer almaktadır ve bu kalıp bazı olumsuz söylentiler ya da yaşanmışlıklar sonucu ortaya çıkmaktadır. 

Bu inanç kalıplarını olumluya çevirmek için çalışmalar yapmak ve gerektiğinde profesyonel destek almak çok önemlidir. Meditasyon ve yoga gibi aktiviteler de bu konuda size yardımcı olacaktır. 

Korkunuzla baş etmek için adımlar atmaktan da çekinmemelisiniz. Ufak temaslar ve yakınlaşmalar size yardımcı olacaktır. 

İlk Gece Korkusunda Partner Desteğinin Önemi 

İlişki içinde partnerlerin her konuda birbirine desteği ve anlayışı oldukça önemlidir. 

Cinsellik ise partnerlerin anlayışı ve desteğinin en önemli olduğu konulardan biridir. Partnerler birbirlerinin zevklerine, istek ve ihtiyaçlarına özen göstermeli ve bunları birbiri ile konuşmaktan çekinmemelidir. 

Kişi ilk gece korkusu olan bir ilişki içerisinde ise destek ve anlayış çok daha önemlidir. Zira diğer partnerin anlayışsız, sabırsız ve tahammülsüz yaklaşarak partnerine destek olmaması; kişiyi bu durumla baş etmeye çalışırken tam aksine daha da geriye götürebilir. 

Dolayısıyla partner, kişide ilk gece korkusunu oluşturan olumsuz düşünce ve inanışları destekleyecek şekilde konuşmalar yapmamalı; partnerinin bu konuda güvenini kazanmaya ve ona destek olmaya çalışmalıdır. 

İlk Gece Korkusu ve Toplumsal Algı

Toplumsal algılar, hayatımızı şekillendirme konusunda oldukça başarılıdır. Toplumun baskısına ve beklentilerine karşı sağlıklı sınırlar çizmediğimiz sürece, bu baskı ve beklentiler bizi etkisi altına alarak hem psikolojik sağlığımızı olumsuz etkileyebilir hem de hayatımızı şekillendirirken bizi sağlıksız bir şekilde sınırlandırabilir. 

Cinsellik konusu da toplumun en çok ön yargı beslediği, baskı ve beklentilerinin var olduğu konulardan biridir. Özellikle kadın cinsellikten zevk almaz, erkeğin penisi küçük olursa cinsellikten keyif alınmaz, kadın mutlaka bakire olmalıdır, cinsel ilişkinin süresi mutlaka uzun olmalıdır, cinsel ilişki için sürekli erkek adım atmalıdır gibi artık herkes tarafından bilinen toplumsal baskı ve beklentiler; kişide beğenilmeme korkusunu ve ilk gece korkusunu tetiklemektedir

İlk cinsel deneyim sırasında kadının çok kanaması olacağı ve çok canının yanacağı algısı da kadınlarda ilk gece korkusu oluşmasının en önemli sebeplerinden biridir. Üstelik toplumda ergenliğe giren çocuğa cinsel eğitim verilmesi de anormal karşılanmakta ve ayıplanmaktadır; oysa bu tarz bir eğitim, ilk gece korkusu sorununa getirilecek önemli bir çözümdür

İlk Gece Korkusu Normal mi?

Toplumsal bir baskı ile büyüyen, çocukluğunda cinsel travmalara maruz kalan, cinsel hiçbir tecrübesi ya da eğitimi olmayan kadın ya da erkeklerin ilk cinsel deneyimlerinden önce kaygı ve korku duyması oldukça normaldir ve bu sıklıkla yaşanır. 

Ancak bu durumun günlük hayatı ve psikolojik sağlığı etkileyecek düzeye gelmesi ya da partnerlerin ilişkisinde sorunlara yol açması halinde artık üstesinden gelinmesi gereken bir sorunun varlığından söz edilmesi gerekecektir. 

Dolayısıyla her ne kadar oldukça yaygın görülen bir durum olsa da ilk gece korkusunun normalleştirilmesi yanlıştır. 

Kişi mutlaka korkusunu yenmek için çaba harcamalıdır. Ancak elbette bu durum sizi korkutmamalıdır. Zira doğru yöntem ve aktiviteler ile ilk gece korkusu ile baş edilebilecektir ve ilk gece korkusu kalıcı değildir.

Dilerseniz yalnızca bir dakikanızı ayırarak hemen şimdi, cinsel terapi alanında hizmet veren psikologlarımızdan birini seçerek online terapi randevunuzu oluşturabilir, çözüm için ilk adımı atabilirsiniz. Online terapi için psikoloğunuzun ofisine gitmeniz, trafiğe karışmanız, hatta evden bile çıkmanız veya kamera açmanız gerekmez. Sesli veya görüntülü seçeneği ile tamamen anonim kalarak terapi almanız PsikologOfisi’nde mümkün.
 

Yazar
Avatar
Eren Artun ErgülPsikolog25 Temmuz 2024
0/1500
Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı