hipnoterapi nedir

Hipnoterapi Nedir? Ne İçin Kullanılır?

Hipnoterapi, hipnozun terapi amacıyla kullanıldığı yönteme denilmektedir. Tek başına bir tedavi olarak değerlendirilemez, belirli şikayetlerin mücadelesinde ya da başka yöntemlere ek olarak başvurulabilir. 

Özellikle psikolojide kullanımı daha yaygındır ve bazı hastalıklara iyi geldiği görülmüştür. Fobiler, anksiyete bozuklukları, depresyon gibi hastalıklar için oldukça destekleyici olabilmektedir. 

Hipnoterapinin ana etkisi beyin üzerinedir ve bu nedenle kalıcı etkiler oluşturabilmektedir. Bu nedenle uygulanan seanslara ve verilen telkinlere dikkat edilmesi gerekmektedir. Terapi süresince en önemli ve esas etkili unsur telkinlerdir. Bu telkinler sayesinde kişinin bilinçaltına inilir ve yanlış düşünceler değişime götürülür. 

Telkin verirken uzmanın sesi, vurguları ve ses tonu oldukça önemlidir.  

 

Terapiye haftada 2-3 seans şeklinde başlanır, giderek seansların arası açılır ve bu şekilde maksimum verim alınmaya çalışılır. Seansların ne kadar olacağı ya da ne sıklıkla yapılacağı kişiye ve şu faktörlere göre değişir: 

  • Çevrenin ve ortamın koşulları
  • Kişinin karakteri ve kişilik özellikleri
  • Hipnoterapist ve hasta arasında kurulan ilişki ve güven
  • Hipnoterapistin yaklaşımı ve başvurduğu telkinler
  • Çözülmek istenen sorun

 

Peki sorunların çözülmesinde oldukça yardımcı olan hipnoterapinin yan etkileri var mıdır? Hipnoterapi sonrasında bireyde bazı yan etkiler görülebilmektedir. Bunlar, kişiye büyük zarar verecek yan etkiler değildir. Hipnozun zararlı ve yan etkilerinin olabileceği fikri ürkütücü gelmektedir ama bir ilacı kullandığınızda nasıl yan etkisi olabiliyorsa hipnoterapinin de de aynı şekildedir. Hipnoterapide oluşabilecek yan etkiler şunlar olabilir: 

  • Endişeli hissetme hali
  • Baş ağrısı 
  • Baş dönmesi
  • Uyuşukluk
  • Depresif duygudurum
  • Çarpıtılmış ve yanlış anılar (konfabulasyon)

Bu yan etkiler bulunsa dahi hipnoterapi, hiçbir şekilde tehlike arz etmemektedir. 

Hipnoz ve Hipnoterapi Aynı Şey Midir? 

Hipnoterapi ve hipnoz farklı kavramlardır... Hipnoz ile kişinin bilinçaltına ulaşılır. Hipnoterapi ise hipnozun ve terapinin bir arada işlenmesidir. Kişinin hipnoz ile bilinçaltına inilip daha sonra da terapi verilmesine hipnoterapi diyoruz. 

Örneğin bir kitap okuyacağız, kitabın kapağını açmayı hipnoza; kelimeleri okuyup anlamaya çalışmayı ise hipnoterapiye benzetebiliriz. 

Hipnoz, kısa ve geçici süreliğine bireyin etki altına alınmasıdır. Hipnoterapide ise danışanın bilinçaltında kalıcı değişiklikler olmasını hedefleriz. 

Hipnoz Nedir? 

Hipnoz, kişinin bilinçaltına inmeyi ve bilinçaltındaki unsurlara ulaşmayı amaçlayan, zihinle bilinçli bir şekilde iletişim kurma yöntemidir. 

Çok eski zamanlardan beri varlığı kabul edilmiştir, kökeni on binlerce yıla dayanmakta ve hala uygulanmaya devam etmektedir. Kişi, hipnoz altındayken uyku halinde değil; trans halindedir, bilinci açıktır ve olup biten her şeyin farkındadır. Hipnoz, temel olarak 3 temel aşamadan oluşmaktadır. 

  1. Hafif hipnoz uyuması ya da letarjik evre dediğimiz evre ilk evredir. Kişi, kendini oldukça rahatlamış hisseder ve hafif uyuklama halindedir. 
  2. Orta evre ya da halüsinasyon evresi; kişi hala hafif hipnotik haldeyken bilincin yerine geldiği, görüntülerin netleşmeye başladığı ve bireyin çevresinin farkına varmaya başladığı evredir. Terapistlerin bireye telkin verdiği ve terapinin yapıldığı evre budur. 
  3. Derin evre ise uyurgezer olmaya benzerdir. Hipnoterapistler bu evreyi kullanmaz, genellikle eğlence amacıyla kullanılan bir evredir. 

 

Peki, hipnozdan çıkamama gibi bir durum var mı? Hayır, böyle bir durum söz konusu değildir. Hipnoz eden kişi hipnozu sonlandırmasa dahi kişi kendi kendine hipnozdan çıkabilmektedir. 

Hipnoz Altındayken Kontrolümü Kaybeder Miyim? 

Hipnoz hakkında duyulan en büyük endişelerden birisi bireyin kontrolünü kaybedeceğini ve tamamen karşısındaki kişiye teslim olacağını düşünmesidir. Bu, hipnoz hakkında yanlış bir inanıştır. 

Hipnoz içinde bulunan bir kişi, kontrolü kaybetmez. Kontrol tamamen onun elindedir, sadece bu kontrolü karşısındakiyle paylaşır. İstismara uğrama ya da hoşuna gitmeyen bir yönlendirme olması dahilinde kişi trans halinden çıkar. 

Hipnoterapinin Kullanım Alanları

Hipnoterapi, birçok rahatsızlığın mücadelesinde başvurulan bir yöntemdir ve giderek popülaritesi de artmaktadır. 

Özellikle son zamanlarda hipnoterapi yönteminin zayıflamak ve sigara bırakmak üzerine etkisi oldukça merak uyandırmaktadır. 

Hipnoterapi ile zayıflamak ve sigarayı bırakmak gerçekten mümkün müdür? Neden olmasın, değil mi? 

 

Obezite, sıklık açısından çok ciddi artış gösteren bir sağlık sorunu haline gelmiştir. İnsanlar, spor, diyet vs. dışında da çözüm yolları aramaktadır. 

Hipnoterapi de insanlar için bu yollardan birisidir ve yüksek rağbet görmektedir. Sonuçları da büyük ölçüde olumlu olmaktadır. Öncelikle, bireyde yemek yemek ile ilgili yanlış bir algı olup olmadığı öğrenilir. 

Örneğin, çocukluk döneminde az yemek yemenin hastalıklara yol açacağı inandırılmış bir bireyin ya da fazladan kalan yemeğin büyük bir israf ve günah olduğu için çocukken tüm yemeği bitirmesi zorlanan bir bireyin bilinçaltına oturmuş bu yanlış algıları hipnoz yöntemi ile yıkmamız ve değiştirmemiz gerekir. 

Tabii ki her kilolu bireyde yanlış algı olmak zorunda değildir. Böyle bir durumu olmayan bireyler için de diyet yapmak konusunda kişiyi teşvik etmek, kişide spor yapma isteği uyandırmak, kişinin kapıldığı olumsuz düşünceleri zihninden atmak gibi telkinlerle hipnoz yönteminden fayda sağlanır. 

Hipnoz ile zayıflamanın olumsuz bir yanı bulunmamaktadır. Ne kadar kilo verileceği kişiden kişiye değişmekle birlikte kilolu bir kişinin üç ayda ortalama on kilo verilmesi hedeflenir. Tabii dikkat edilecek noktalar bulunmaktadır. Alanında uzman biri tarafından hipnoterapi almak ve beraberinde sağlıklı beslenmek, egzersiz gibi konuları aksatmamak gerekmektedir. 

 

Sigara içmek, bir alışkanlıktır ve bilinçaltına işlenmiştir. Sigara içen bireyler genel olarak kötü bir olay yaşadığında, öfkelendiğinde ya da stres altında kaldığında sigara içme eğilimindedir. Sürekli yapılan davranışlar bilinçaltına yerleşirler ve zamanla sigara bağımlılığı ortaya çıkar. 

Hipnoterapi için en önemli ve ilk adım kişinin gerçekten sigarayı bırakmak istiyor olmasıdır. Başkalarının istekleri doğrultusunda sigarayı bırakmaya çalışan kişilerde başarısızlık oranı yüksektir. Seanslarda amaç, sigaranın gerçekten zararlı bir alışkanlık olduğunu bireye anlatmak ve sigaradan uzaklaştırmaktır. 

Duygularını sigara içerek değil, daha sağlıklı bir biçimde yaşamaları gerektiği anlatılır. Aynı zamanda kişi motive edilir, olumsuz düşünceler olabildiğince uzaklaştırılır. Kişinin bağımlılık derecesi seans süresini etkilemekle birlikte ortalama olarak 3-5 seans gerçekleştirilir. 

Kişinin istekli olduğu ve terapilere istikrarlı şekilde devam ettiği vakalarda başarı oranı yüksek bir terapi yöntemidir. 

 

Hipnoterapinin oldukça rağbet gören bu iki rahatsızlık dışında da birçok kullanım alanı bulunmaktadır. Bunlardan bazıları: 

  • Doğum esnasında annenin stresini azaltmak ve anneyi rahatlatmak amacı ile kullanılabilir.
  • Cinsel işlev bozuklukları ve psikolojiye bağlı oluşan erektil disfonksiyon
  • Fobiler
  • Stres ve kaygı duygularını abartılı yaşayan bireyler 
  • Uyku bozuklukları
  • Madde ve alkol bağımlılığı
  • İdrar kaçırma problemleri
  • Kekemelik sorunları
  • Aile ve evlilik sorunları
  • Depresyon ve anksiyete gibi bazı psikiyatrik hastalıklar
  • Uzun süren ağrı durumları (kronik ağrı)
  • Bazı cilt sorunları (sedef hastalığı, siğil, sivilce vs.)
  • İBS (irritabl bağırsak sendromu)
  • Sınavlar için motivasyon vermek
  • Özgüven problemleri

Hipnoz Teknikleri Nelerdir? 

Hipnoz sadece tek bir yöntemle değil, farklı yöntemlerle de uygulanabilmektedir. 

Kimyasal Hipnoz : Bu hipnoz çeşidinde hipnotik ilaç ya da maddeler kullanılır.

Otohipnoz: Hastanın kendi kendini hipnotize etme yöntemidir. Bir uzman tarafından hastaya doğru teknikler öğretildikten sonra bu yönteme geçilebilir ve ortalam 3-5 seans gerektirir. 

Self Hipnoz : Şartlanarak uğradığımız hipnoza self hipnoz denmektedir. Örneğin sabah sınavı olan ve uyanmak için alarm kuran bir kişi, alarmdan daha erken bir şekilde uyanır, kendini sınavı olduğu için uyanmaya şartlamıştır çünkü. Otohipnozla farkı, burada bireyin farkında olmadan kendine telkin vermesi; otohipnozda ise uzman tarafından kendi kendine telkin vermeyi öğrendikten sonra çeşitli yöntemlerle bunu yapmasıdır. 

Spontan Hipnoz : Hastanın bir uğraş olmadan dışarıdan tekrarlayan uyarılara maruz kaldığı durumlarda kendi kendine hipnotize olmasıdır. Gün içerisinde de kısmi zamanlarda spontan hipnotize olduğumuz zamanlar olabilir. Örneğin kulaklıkla müzik dinlerken, herhangi bir resme uzun süre bakınca ya da tek bir çizgide yürümeye çalışırken vs. anlık hipnotize olabiliriz.

Formal Hipnoz : Uzmanlar tarafından hipnoterapi sırasında uygulanan hipnoz yöntemi  budur. Bilinçli hipnoz, klasik hipnoz, grup hipnozu vs. gibi çeşitli yöntemler kullanılarak formal hipnoz uygulanabilir. Hastaya bir uzman tarafından telkin verilerek gerçekleştirilir. 

Subliminal Hipnoz : İnsanların farkında olmadan bilinçaltına işlendiği hipnoz şeklidir. Siyasette ve reklamcılık sektöründe genellikle bu hipnoz çeşidine başvurulmaktadır. Televizyonda ya da telefonda karşımıza çıkan reklamlar, siyasetçilerin yaptıkları mitingler, reklam panoları vs. bilinçaltımıza bir amaç doğrultusunda telkin yerleştirir ve bu şekilde hipnotize oluruz. 

 

Peki, hipnozda transa nasıl gireriz? Hipnozun etkili olabilmesi için gerekli olan en temel şey istektir. Bir kişi, hipnoz olmak istemiyorsa o kişi hipnoza girmez. Danışan, uzmanın vermiş olduğu telkinleri dikkatle dinlemeli, konsantre olmalı ve onları hayal etmelidir. Yani hayal gücü ve konsantrasyon da başarılı bir hipnoz için oldukça önemlidir. 

Hipnoz Terapisini Kimler Yapabilir?

Hipnoterapi, ciddi bir yöntemdir. Kesinlikle alanında eğitimini tamamlamış bir uzman tarafından yapılması gerekmektedir. Uzman eşliğinde gerçekleştirilmeyen hipnozlar kişi için manevi ve maddi kayba yol açabilmektedir. Bir psikiyatrist ya da psikolog eşliğinde yapılması önerilmektedir. 

Hipnoterapi ve Hipnoz Anlarını Sonrasında Hatırlar Mıyım? 

Bu durum, hipnozun derinliğine göre değişmektedir. Hafif trans durumlarında kişi konuşulanları ve verilen telkinleri hatırlayabilmektedir. 

Derin trans durumlarında ise seansı hatırlamama durumu görülebilmektedir. Fakat bu durum sizi korkutmamalıdır, seans sırasında yapılan her şey kişinin isteği doğrultusunda gerçekleşmektedir. 

Hipnoterapi Seansı Sırasında Anlatmak İstemediklerimi Anlatır Mıyım? 

Çoğu kişi, hipnoterapi esnasında bilinçaltında bulunan ama söylemek istemedikleri düşünceleri, duyguları ya da olayları anlatacağından korkarlar. Bu da hipnoz ile ilgili bilinen bir başka yanılgıdır. 

Bir durumu anlatmanın yanlış olduğunu düşünüyorsanız trans halindeyken de anlatmayacaksınızdır. Değer yargılarınıza uymayan hiçbir sözü söylemez, hiçbir davranışta da bulunmazsınız. Oldukça derin bir hipnoz esnasında bile bu durum böyledir. 

Sosyal medyada dolaşan hipnoz ile kişinin sakladığı şeyleri ortaya çıkarma videoları ya da film sahneleri gerçek hipnoterapiyi yansıtmamaktadır ve bir yanıltmacadan ibarettir. 

Hipnoz İle Unuttuğum Şeyleri Hatırlar Mıyım? 

Hipnoz, unutulan ve bastırılan anıların, davranışların ya da sözlerin hatırlanmasında etkili bir yöntemdir. 

Fakat, bu unutma fizyolojik olarak bir hastalığa dayanmamalı, beyinde bir problemden kaynaklanmamalıdır. Yaşanılan bir travma sonucunda ya da psikolojik stres, olumsuz duygular nedeniyle bir unutma söz konusuysa hipnoterapi fayda verebilir. 

Hipnoz ile bireyin bilinçaltına inilir ve hatırlamadığı bilgilere ya da anılara ulaşması amacıyla telkinler verilir. 

Bireyin kendini hatırlayamadığı durumlarda ise hipnoz faydasızdır. Kişi hem transa girmekte zorlanır hem de kendisi ile ilgili bilgileri telkinlerle hatırlaması oldukça güçtür.

Unutulmamalıdır ki, hipnoterapi ve hipnoz sihirli bir değnek değildir. Yani bireyler yüzde yüz sonuç beklememelidir. Sadece hipnoterapiye başvurmak başarıya götürmez. Beraberinde hem istekli olunmalı hem de fiziksel ya da psikolojik destekler de beraberinde alınmalıdır. 

 

Yazar
Avatar
Eren Artun ErgülPsikolog29 Mayıs 2024
0/1500
Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı