Doğum Sonrası Depresyonu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi
İçindekiler
Herkes bebeği dünyaya geldikten sonraki sürecin neşe ve mutluluk dolu olacağını hayal eder. Hayatınız boyunca en çok seveceğiniz kişi olacak bebeğiniz artık sizinledir ve bundan daha mutluluk verici bir şey olamaz. Ancak gerçekler her zaman böyle olmayabilir. Birçok anne için doğum sonrası deneyimleri hiç de anlatıldığı gibi mucizevi duygularla dolu değildir. Hatta birçoğu için doğum sonrası süreci beraberinde getirdiği kaygı ve stresle oldukça bunaltıcı olabilir. Bazı annelerde ise doğum sonrası depresyonu adı verilen ciddi bir psikolojik sağlık durumu ortaya çıkabilir.
Doğum Sonrası Depresyonu Nedir?
Doğum sonrası depresyonu, bir çocuğun doğumunu takiben annelerde şiddetli depresyon duygularının ortaya çıkması olarak tanımlanır ve çoğunlukla anneliğe psikolojik uyum, hormonal değişiklikler ve yorgunluktan kaynaklandığı düşünülür. Düşünülenden daha yaygın olan bu durum yaklaşık 7 anneden 1'inde görülür. Genellikle doğum yaptıktan sonra ortaya çıkan ve postpartum depresyonu olarak da adlandırılan bu durum hamilelik sırasında bile gelişebilir.
Doğum sonrası depresyon genellikle anneleri doğumdan sonraki ilk birkaç hafta içinde etkiler, ancak bunu doğumdan sonraki bir yıl içinde ya da birkaç ay içinde yaşayan kişiler de vardır. Doğum sonrası depresyonu sadece üstesinden gelmeniz gereken "üzücü bir duygu" değildir. Endişeli duyguları, aşırı ruh hali değişimlerini ve normal şekilde çalışamama durumlarını da içeren zorlu bir süreçtir.
Doğum sonrası annelerin çoğunun ruh hali değişimleri ve stres gibi şeylere eğilimli olduğu doğru olsa da, doğum sonrası depresyonu, yeni annelerin yaklaşık %70'inin yaşadığı, genellikle değişen hormonlara atfedilen ve "bebek hüznü" olarak da adlandırılan durumla ile aynı şey değildir. Ruh hali değişimleri, anksiyete ve depresyon halleri şiddetli olduğunda ve doğumdan sonraki ilk iki haftadan fazla sürdüğünde doğum sonrası depresyon tanısı konulabilir. Doğum sonrası depresyon hem bebek hem de yeni anne için tehlikeli olabilir.
Siz de terapiye ihtiyaç duyduğunuzu düşünüyor, yaşadığınız sorunları çözmek istiyorsanız Psikologofisi üzerinden deneyimli isimlerle görüşmeye hemen başlayabilirsiniz. Sesli ya da görüntülü gerçekleştireceğiniz online terapi seansları ile hayatınızdaki sorunlarınıza çözüm bulabilirsiniz
Doğum Sonrası Depresyonunun Belirtileri Nelerdir?
Doğum sonrası depresyonu belirtileri sadece klasik depresyon belirtilerini değil, aynı zamanda anksiyete, Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) ve hatta öfke belirtilerini de içerir. Aşağıdaki belirtileri iki haftadan uzun süredir yaşıyorsanız ve bunlar günlük yaşamınızı etkiliyorsa, doğum sonrası depresyonu yaşıyor olabilirsiniz...
Duygusal Belirtiler
Doğum sonrası depresyonunda görülebilecek duygusal değişiklikler aşağıdaki gibidir:
- Sürekli üzgün ve mutsuz hissetme,
- Aşılamayan çaresizlik hissi,
- Değersizlik hissi,
- İlgi ve isteğin ciddi seviyede azalması,
- Yetersizlik hissi,
- Suçluluk duygusu,
- Depresif ruh hali,
- Gerginlik hissi,
- Kaygılı hissetme,
- Ruh halinde ani değişimler,
- Çok ağlama.
Fiziksel Belirtiler
Doğum sonrası depresyonunda görülebilecek fiziksel belirtiler aşağıdaki gibidir:
- Aşırı yorgun hissetme,
- Enerji azalması,
- Sürekli uykulu olma ya da uykuya dalamama gibi uyku sorunları,
- İştahta ani azalış ya da artışlar,
- Genel bir yavaşlama durumu ya da sürekli hareket etme isteği,
- Gergin olma,
- Libido azalması,
- Cinsel isteksizlik.
Zihinsel Belirtiler
Doğum sonrası depresyonunda görülebilecek düşünce değişiklikleri aşağıdaki gibidir:
- Sürekli kendini eleştirme,
- Her aksilik için kendini suçlama,
- Bebek için yeterli olmadığını düşünme,
- Hızlı ve yanlış sonuçlara varma,
- Karar vermekte zorluk çekme,
- Umutsuz hissetme,
- Geleceğe dair kötü senaryolar düşünme,
- Kendini başka ebeveynler ile karşılaştırma ve daha başarısız olduğunu düşünme,
- Başkaları tarafından değersiz görüldüğünü düşünme,
- Karışık düşüncelere kendini kaptırma,
- Odaklanmada sorun yaşama,
- Ölüm ve intihara dair önlenemez düşünceler.
Davranışsal Belirtiler
Doğum sonrası depresyonunda görülebilecek davranışsal değişimler aşağıdaki gibidir.
- Çevresindeki insanlardan uzaklaşma,
- Evden dışarı çıkmak istememe,
- Kendine bakacak güç ya da isteği bulamama,
- Günlük yaşamın gerekliliklerini yerine getirememe ya da fazla sorumluluk yüklenme,
- Zevkle yaptığı şeyleri hayatından çıkarma,
- Kontrolünü kaybetme,
- Öfke patlamaları,
- Durduk yere tartışma, bağırma.
Bazı yeni anneler bu dönemde intihar düşüncesi yaşayabilirler. Kendinize ya da bebeğinize zarar vermeyi düşünüyorsanız, en yakın sağlık kurumundan acilen destek almanız gerekir. Eğer depresyon hakkında daha detaylı bilgi almak ve tedavisinden belirtilerine kadar depresyon hakkındaki her şeyi öğrenmek isterseniz " Depresyon Nedir? Depresyon Belirtileri ve Türleri Nelerdir?" adlı yazımızı okumanızı öneririz.
Kimler Doğum Sonrası Depresyonu Riski Taşır?
Aşağıdaki özelliklerden bir ya da birkaçını gösteren anne adaylarının doğum sonrası depresyonu geliştirme riski daha yüksek olabilir;
- Daha önce depresyon yaşayan kişiler,
- Hamilelik sürecinde depresyon yaşayan anne adayları,
- Diyabet, hipertansiyon, ortopedik, nörolojik rahatsızlıklar yaşayan anne adayları,
- Erken ya da geç gebelik vakaları,
- İstenmeyen/plansız gebelik durumları,
- Erken ya da geç evlilik,
- İstenmeyen, kötü giden bir evlilik,
- Cinsel travma öyküsü,
- İstenenden çok çocuğun olması,
- Zor doğum yapan anneler,
- Erken doğum,
- Travmatik doğum,
- Bebekte yoğun bakım ihtiyacı gibi ciddi sağlık sorunlarının olması,
- Bebekte gelişim kusurunun olması,
- Bebek kayıpları,
- Eşiyle ilişkisinde sorun yaşayanlar,
- Hayatında mücadele etmek zorunda kaldığı başka zorluklar yaşayanlar,
- Yalnız yaşayan anneler,
- Doğum sonrasında ailesinden ve yakınlarından yeterli desteği alamayanlar,
- Doğum sonrası izole edilenler,
- Sosyoekonomik koşulların yetersiz olması,
- Daha önce yaşanmış doğum sonrası depresyonu deneyimi,
- Ailede akıl hastalığı öyküsü
- Kolik olan, idare edilmesi ya da rahat ettirilmesi zor olan bir bebek,
- Birinci derece yakınlarda hamilelik ve doğum sonrası psikolojik hastalık hikayesi olanlar.
Bu özellikler doğum sonrası depresyonunun görülme riskini arttırır. Ancak doğum sonrası depresyonunun ırk, etnik köken, sosyoekonomik geçmiş ve hatta destek sisteminin gücü ne olursa olsun tüm anneleri etkileyebileceğini anlamak önemlidir.
Diğer yandan bu özelliklere sahip her yeni annede doğum sonrası depresyonu görüldüğünü söylemek de doğru değildir. Kadınların birçoğunda doğumdan sonra doğum melankolisi ya da bebek hüznü görülebilir ancak sadece bir kısmında daha şiddetli ve uzun süreli doğum sonrası depresyonu ortaya çıkar.
Her 1000 kadından birinde de doğum psikozu görülebilir. Psikoz ya da mani belirtileri yaşıyorsanız (sesler duyuyorsanız ve halüsinasyonlar görüyorsanız), acil tıbbi müdahale gerektiren nadir fakat çok ciddi bir durum olan doğum sonrası psikozdan muzdarip olabilirsiniz. Bu durumda bir uzmandan mutlaka destek almanız gerekir.
Doğum Sonrası Depresyonu Tedavisi
Doğum sonrası depresyonu hem anneler hem de sevdikleri için korkutucu ve son derece üzücü olabilir. Ancak bir kez teşhis edildiğinde, genellikle tedavi edilmesi oldukça kolaydır. Doğum sonrası depresyon tipik olarak konuşma terapisi veya psikoterapi ve ilaç kombinasyonu ile tedavi edilir. Anneler ayrıca doğum sonrası depresyonu destek grubuna katılmayı yararlı bulabilir.
Doğum sonrası depresyonunun tedavisi, annenin yaşadığı depresyonun şiddetine ve gösterdiği semptomların çeşidine göre değişiklik gösterir. Yaşanan duruma göre, bir destek grubuna katılmak, alanında uzman bir psikologdan terapi almak ya da doğum sonrası depresyon ilaçlarını doktor kontrolünde kullanmak tedavi için gerekebilir. Elbette birçok kadın emzirme döneminde ilaç kullanmaktan kaçınmak isteyebilir. Bu konuda doktorunuza danışmanız ve onun kontrolünde ilaç kullanıp kullanmamaya karar vermek daha uygundur. Eğer doktorunuz depresyon ilacı kullanmanızı önerirse ilaçların iki haftada etki etmeye başlayacağını unutmamanız gerekir. İlaç kullanımının bırakılması da mutlaka doktor kontrolünde ve doktorunuzun yönlendirmesi üzerine yapılması gerekir. İlaçların ağız kuruluğu, yorgunluk, uykulu ruh hali gibi bazı yan etkileri olabileceği gibi zamanla bu yan etkiler azalmaya başlar. Ancak ilk dönemde de bol su içip tatlı tüketerek bu etkileri azaltmak mümkündür. Antidepresanlar hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için “Antidepresan Nedir? Ne İşe Yarar?” içeriğimizi okuyabilirsiniz.
Diğer yandan, bebek bakımı ve ev işleri gibi konularda yardımcı olacak sağlam bir destek ağına sahip olmak, doğum sonrası depresyonu ile mücadele eden anneler için fark yaratabilir. Sonuçta, bir bebeğe bakmak gerçekten de göründüğü kadar yorucu ve zordur - hiçbir anne “her şeyi yapmak” zorunda değildir. Bir çocuğu yetiştirmek için birden fazla insan gerekir, tıpkı o çocuğu yetiştirmeye çalışan bir anneyi desteklemek için birçok insana ihtiyaç duyulduğu gibi.
Bazen doğum sonrası depresyonu için yardım almanın en zor kısmı yeni doğan bir bebeğin yanında bu yardım için vakit ayırmaktır. Ayrıca birçok anne bu süreçte kendini tamamen yalnız hisseder ve hissettiklerinden utanır; bu durum da onların yardıma ulaşmayı geciktirmesine neden olabilir.
Online terapi gibi seçenekler, bir terapiste hiç ulaşmamış veya ihtiyaç duydukları yardımı almak için zamanı nasıl bulacaklarını bilemeyen anneler için yararlı olabilir. Ek olarak, birçok yeni anne destek grubu, çoğu kişinin faydalı bulduğu çevrimiçi bileşenlere de sahiptir.
En önemlisi anneler yalnız olmadıklarını bilmelidir. Pek çok yeni anne doğum sonrası depresyonu yaşıyor. Kendinizi bu durumla veya bu semptomlardan herhangi biriyle mücadele ederken bulursanız yanlış bir şey yapmamışsınızdır. Her şeyden önce, kendinizi daha iyi hissetmeniz ve kendiniz ve bebeğiniz için en iyi, en sağlıklı hayatı yaşamanız için yardıma ulaşmanız her zaman mümkündür.
Unutulmaması gereken en önemli şey, doğum sonrası depresyonu konusunda yardıma ihtiyacınız olursa, yardımın sizin için orada olduğudur. Anne olduktan sonra yaşadığınız her şeyi zamanla ve doğru yardımla geçebilir. Yardıma ihtiyacınız varsa, bugün Psikologofisi üzerinde alanında uzman bir psikolog ile hemen bağlantı kurabilir, sesli ya da görüntülü olarak online terapi alabilirsiniz.
Doğum Sonrası Depresyonunu Aşmak İçin 6 Öneri
- Duygularınızla ilgili konuşmak hiçbir zaman kolay değildir. Ama bu süreci daha kolay atlatabilmeniz ve eşinizle ilişkinizin geleceği için onunla konuşmanız çok önemlidir. Doğum sonrası depresyonu libido düşüklüğü gibi belirtilere de yol açtığı için eşinizin bu süreci gerçekten anlaması gerekir. Ayrıca sorunlarınızı paylaşmadan yardım beklemek de hiç gerçekçi değildir.
- Bu süreçte tüm gün yalnız kalmamanız gerekir. Başka annelerle ya da arkadaşlarınızla görüşmek tahmin ettiğinizden çok daha iyi hissetmenizi sağlar. Ayrıca, bir anne destek grubu hem pratik hem duygusal konularda yardım alabilmeniz için en iyi seçenektir.
- Gelen yardım tekliflerini geri çevirmeyin! Yaşadığımız durumu kabullenmek ve mümkün olan yardımı istemek çözüme daha hızlı kavuşmanızı sağlar. Ev işlerinde ya da bebeğe bakarken desteğe ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu oldukça normaldir. Bebekle birlikte artan bu iş yükü, doğum sonrası depresyonu yaşamayan kadınların dahi oldukça zorlandığı bir durumdur. Yardım aldığınız için suçluluk hissetmemeniz gerekir.
- Ev işleriyle ilgili sorumluluklarınızı ve kendinizden beklentilerinizi azaltın. Mükemmel olmak zorunda değilsiniz! Önemli olan herkese ve her işe yetişmeniz değil, kendinizi iyi hissetmeniz. Ve emin olun bebeğiniz için de önemli olan yıkanmış bulaşıklar değil, iyi hisseden bir anne. Bu yüzden yorulduğunuzda durun, kendinize izin verin ve biraz dinlenin.
- Sağlıklı beslenmek kötü ruh halinin çözümü olabilir. Özellikle yeni anne olduğunuz dönemde beslenmenize dikkat etmeniz hem bebek hem de sizin için çok önemlidir. Öğünlerinizi geçiştirmeyin, ihtiyaç duyduğunuz besinleri almaya dikkat edin.
- Anne olmadan önceki dönemde size iyi gelen şeylere yine zaman ayırın. Kısa bir yürüyüş, kısa bir dizi izlemek ya da uzun bir banyo bile oldukça rahatlatıcı bir etki sağlayacaktır.
Kendi kendinize uygulayabileceğiniz bu yöntemler dışında depresyonunuz günlük yaşamınızı etkiliyorsa, intihar ya da kendine zarar verme gibi düşüncelere kapılıyorsanız, yardım alma zamanınız gelmiş demektir. Bu durumda alanında uzman bir psikologdan destek almanız çok önemlidir. Özellikle utanç ya da suçluluk hissediyorsanız, bir psikoloji uzmanının size yardımcı olabileceğini unutmamalısınız.