disleksi

Disleksi Nedir? Belirtileri Nelerdir?

Bireyin çevre ile olan etkileşimi sonucunda yeni bilgiler edinmesi, davranışlar kazanması ve kendini değiştirme süreci psikolojide öğrenmek kelimesini tanımlamaktadır. 

Kişiler olgunlaşma düzeyleri ile bağlantılı olarak hayatları boyunca öğrenme süreçleri geçirirler. Ancak her insan aynı şekilde ve aynı süre içinde öğrenmez. Herkesin beyninin çalışma şekline göre ve zeka düzeyine göre bir öğrenme şekli ve süresi vardır. 

Örneğin bazı insanlar görsel zekaya sahiptir ve görsel yöntemlerle daha iyi öğrenir; bazıları ise işitsel zekaya sahiptir ve işitsel çalışma yöntemleri ile daha verimli bir öğrenme süreci geçirirler. Bu şekilde farklı öğrenme şekillerine sahip olmak oldukça normaldir ve kişinin görsel ögeler ile daha zor öğrenip işitsel öğelerle daha kolay ve hızlı öğrenmesi onun öğrenme becerisinde bir problem olduğunu göstermez. 

Ancak çeşitli bazı faktörlere bağlı olarak bir kişide öğrenme becerisinin diğer insanlara nazaran daha düşük olması sorunu ortaya çıkabilir. Disleksi de denilen ve öğrenme güçlüğü olarak bilinen bu sorun temelde okuma, yazma, dinleme, konuşma gibi becerilerde eksiklik olmasını ifade eder. Genelde okumada yaşanan güçlüklerle kendini gösterse de diğer becerileri de etkileyen bir sorundur. 

Disleksinin, zeka düzeyiyle yakından ilişkisi olduğu düşünülse de aslında herhangi bir şekilde bağlantısı bulunmamaktadır. 

Disleksi farklı türlerde kendini göstermektedir. Bu türlerden şu şekilde bahsedebiliriz: 

  • Yüzeysel disleksi: Kelimelerin tanımlanması ve yazılmasında güçlükler gözlemlenir.
  • Fonolojik disleksi: İşitsel güçlük olarak da anılan fonolojik disleksi hecelerin ve bazı kelimelerin seslendirmesinde güçlük yaşamayı ifade eder. 
  • Travma disleksisiTravma sonucu ortaya çıkan öğrenme güçlüğünü ifade etmek için kullanılır. 
  • Birincil disleksi: En yaygın görülen disleksi türü olan birincil disleksi düşünme, dil, algı gibi işlevlerden sorumlu beyin bölümü serebral korteks çevresinde gerçekleşen disleksi türüdür. Yaş ile bağlantısız gelişmektedir. 
  • İkincil disleksi: Gelişimsel disleksi olarak da adlandırılan ikincil disleksi, birincil disleksiye göre daha az karşımıza çıkar. Fetüsün gelişimi evresinde oluşan ikincil disleksi yaşa bağlı olarak azalma gösterebilir. 
  • Görsel disleksi: Adından da anlaşılacağı üzere görsel öğelerin işlenmesinde yaşanan problemler sonucu okumada güçlük yaşanmasıdır. 

Disleksi Neden Olur?

Disleksi daha çok beynin fonksiyonlarındaki bozukluklardan kaynaklı olarak ortaya çıkmaktadır. 

Fonem denilen, kelimeleri birbirinden ayıran ses birimlerini işleme sürecinde beynin güçlük yaşaması sonucu ortaya çıktığı düşünülen disleksi; bilinenin aksine zeka geriliğinden kaynaklı ortaya çıkmamaktadır. 

Beyin fonksiyonlarındaki bozukluklardan kasıt da herhangi bir beyin hasarı değildir, yalnızca beynin kelimeleri işlemede yaşadığı sorunlar söz konusudur. 

Her ne kadar beynin fonksiyonlarındaki sorunlardan kaynaklı ortaya çıkan bir bozukluk ise de disleksi oluşma riskini artıran bazı faktörler söz konusudur. Bunlardan şöyle söz edebiliriz:

  • Gebelik döneminde görülen aşırı alkol tüketimi, sigara kullanımı gibi çocuğun beyin gelişimini olumsuz etkileyecek faktörler
  • Ailede disleksi öyküsü bulunması
  • Enfeksiyon sorunu yaşama
  • Çeşitli dış faktörler
  • Erken doğum
  • Gebelikte kullanılması yasak olan ilaçların kullanılması

Disleksi Belirtileri Nelerdir?

Disleksi çocukluk döneminde kendini gösteren bir bozukluk olduğundan dolayı özellikle okul öncesi dönemde çocuğun kendini ifade etmekte güçlük yaşamasının da etkisiyle fark edilmesi zor olabilmektedir. 

Ancak elbette farklı dönemlere göre bazı belirtiler disleksinin varlığını anlamak konusunda yardımcı olabilecektir. Farklı dönemlerde disleksi farklı belirtilerle kendini gösterebilecektir. Bu belirtilerin gözlemlenmesinde ailelere olduğu kadar öğretmenlere de görev düşmektedir. 

Okul Öncesi Çağda Disleksi Belirtileri

Okul öncesi dönemde çocuklar kendilerini ifade etmekte güçlük yaşayabilir ve daha çok oyunlarla dertlerini anlatırlar. Bu ölçüde çocuğunuzda disleksi olup olmadığını aşağıda bahsedeceğimiz belirtiler ışığında gözlemlemek isterseniz; özellikle beraber oyunlar oynayarak ve bu sırada gözlem yaparak ilerlemeniz gerektiğini tavsiye ederiz.

  • Konuşmaya geç başlama
  • Renkleri ayırt etmede güçlük yaşama
  • Harfleri ve sayıları hatırlayamama
  • Yeni kelimeleri öğrenmede zorluk yaşama

İlkokul Çağında Disleksi Belirtileri

İlkokula gelindiğinde öğrenme süreci okul öncesi çağa göre hızlanır ve öğrenilmesi gereken bilgiler bir anda artar. Bu nedenle öğrenme güçlüğü olarak bilinen Disleksi belirtilerinin kendilerini gösterme olasılığı artar. 

Aynı zamanda ilkokul çağında çocuklardaki disleksi belirtilerini gözlemlemek ve bu ölçüde önlem almak sorumluluğu artık yalnızca ebeveynlerde değil aynı zamanda öğretmenlerdedir. 

İlkokul çağında görülen disleksi belirtileri ise şöyledir:

  • Anlatılanları ve söylenenleri anlamada zorluk yaşama 
  • Sorulanlara cevap bulamama
  • Okumada zorluk yaşama ve yaşıtlarına göre daha yavaş okuma
  • Kelimeleri telaffuzda zorlanma
  • Okuldan kaçınma
  • Okuma yapmak istememe
  • Okuma yaparken duraklama ve heceleme
  • Yavaş yazı yazma
  • Birbiri ile benzer seslere sahip harfleri ayırt etmekte zorluk yaşama 

Ergenlikte Disleksi Belirtileri

Ergenlik çağına gelindiğinde kişi artık gençliğe adım atar ve çevresindekilerle etkileşimi artar. Aynı zamanda okul hayatındaki derslerin zorluk seviyesi artar; edebiyat gibi fazlaca okuma gerektiren dersler ile matematik gibi sayılarla içli dışlı olunan ve bolca hesaplama yapılan dersler kişinin hayatına dahil olur. Dolayısıyla disleksinin hayatını etkileme olasılığı artış gösterir. Ergenlik çağında görülen disleksi belirtileri şöyledir:

  • Hikayeleri özetlemede güçlük yaşama
  • Kitap okumaktan ve okuma gerektiren farklı aktivitelerden kaçınma
  • Yabancı dil öğrenmekte zorlanma
  • Matematikteki problemleri kavramak ve çözmekte zorluk yaşama
  • Olayları sıraya koymakta zorlanma
  • Ezber gerektiren derslerde zorlanma
  • Okul derslerinin gerektirdiği öğrenme hızına yetişememe

Yetişkinlikte Disleksi Belirtileri

Bazı disleksi türlerinin belirtileri yaş artışına bağlı olarak azalır. Özellikle ikincil dislekside durum böyledir. Ancak bu olgu elbette tüm disleksi türlerinde böyle değildir ve birincil disleksi başta olmak üzere bazı durumlarda disleksi yetişkinlikte de belirtiler gösterir. 

Yetişkinlerde görülen disleksi belirtileri ise şöyledir:

  • İsimlerin telaffuzunda zorluk yaşamak 
  • İsim hafızasının zayıf olması
  • Yazılı talimatları anlamada güçlük yaşama
  • Harfleri ve kelimeleri yanlış yazma
  • Duyduklarını zihne işleme ve uygulama zorluk yaşama

Disleksinin İş ve Okul Hayatına Etkileri 

Disleksi, çocukluktan başlayarak okul hayatını ve yetişkinlikte de iş hayatını olumsuz etkileyecek bir sorundur. 

Okul hayatı açısından durum olumsuzluğa daha yatkındır. Zira okula yeni başlayan ya da ortaokula ve sonrasında liseye geçen çocuklara adeta bilgi yüklemesi yapılır ve çocukların öğrenmesi gereken şeyler her geçen gün artar. Hal böyle olunca disleksiye sahip çocuklar okul hayatında zorlanır ve genellikle özel bir eğitim ve yoğun ilgiye ihtiyaç duyarlar. 

Ancak uygulanacak özel eğitim yöntemleri ile disleksiye sahip bir çocuğun okul hayatında önemli başarılara ulaşması elbette mümkündür. Bunun için hem kişisel çaba hem ebeveyn yaklaşımı hem de uygulanacak doğru eğitim yöntemlerinin önemi büyüktür. 

İş hayatına geçildiğinde ise; birkaç yıl öncesine kadar disleksinin iş hayatı açısından yalnızca olumsuzluk getiren bir durum teşkil ettiği düşünülmekte idi. Bu düşüncenin sonucu olarak da özellikle işverenler çalışan tercihi yaparken disleksiye sahip kişilere büyük bir önyargı ile yaklaşmaktaydı. 

Ancak son yıllarda ortaya çıkan yeni düşünce ekolleri ile disleksinin çalışanlarda aranan bir özellik olmasının yolu açıldı. 

Disleksik düşünme olarak karşımıza çıkan bir kavram kişinin bilgiyi; kavrama odaklı, sindirerek ve farklı düşünme becerileri ile yorumlayarak kabul etmesi olarak ifade ediliyor. Bu da kişiyi problem çözebilen, farklı yöntemler geliştirebilen ve yaratıcı bir çalışan haline getiriyor. 

Dolayısıyla özellikle iş hayatında disleksi birtakım sorunlar ortaya çıkarabilirse de kişinin bu duruma ümitsiz yaklaşmayarak kendine olan saygısını ve özgüvenini koruması oldukça önemli. 

Zira olumsuz tarafları olduğu gibi olumlu tarafları da var olan bir durum söz konusu ve disleksiyi kendi lehine çevirmek aslında kişinin elinde. 

Disleksi Öğrenme Güçlüğüne Sahip Çocuk Nasıl Desteklenebilir?

Disleksiye sahip bir çocuğun ebeveyni iseniz çocuğunuza yaklaşımınız onun hayat kalitesi ve yaşamı açısından oldukça önemlidir. Dolayısıyla doğru bir yaklaşım sergilemek için araştırmalar yapmalı, yazılar ve kitaplar okumalısınız. 

Biz de burada size yardımcı olmaya çalışacağız. 

Böyle bir durumda öncelikle çocuğunuza sabırla, anlayışla ve en önemlisi sevgiyle yaklaşmanız gerektiğini unutmamalısınız. Özellikle okul hayatına başladığında çocuğunuz okumaktan, ödevlerini yapmaktan ve hatta okula gitmekten dahi kaçınabilecektir. 

Bu tarz bir sorun ile karşılaştığınızda çocuğunuzu azarlamak ve ona kızmak sadece onu okuldan ve öğrenmekten daha çok uzaklaştıracaktır. 

Ancak sabırla ve anlayışla yaklaşarak yaşadığı duygular ile empati yapmanız halinde çocuğunuza okumayı ve okulu sevdirebilirsiniz. 

Çocuğunuzun eğitim sürecini yeterli araştırmayı yaptıktan sonra başlatmak ve bu süreçte çocuğunuz için en doğru eğitim yöntemini keşfederek uygulamanız da oldukça önemlidir. 

Zira disleksiye sahip çocuklar için bazı özel eğitimler bulunmaktadır ve bu eğitimlerin yardımı ile çocuğunuz oldukça başarılı bir okul hayatı geçirebilecektir. 

Tüm bunların yanında çocuğunuzla geliştirici ve eğitici aktiviteler yapmanız ve ona sevgiyle yaklaşmanız durumunda disleksi çocuğunuzun hayatında sorun teşkil eden bir durum olmaktan çıkacaktır. 

Disleksi Olan Ünlüler

Disleksi olan ünlüleri duyduğunuzda hem şaşıracaksınız hem de disleksinin başarıya engel olmadığını daha iyi anlayacaksınız. 

İşte disleksiye sahip olduğu bilinen bazı ünlü isimler:

  • Thomas Edison
  • Albert Einstein
  • Tom Cruise
  • Winston Churchill
  • Agatha Christie
  • Walt Disney
  • Muhammed Ali
  • Leonardo Da Vinci
  • Amadeus Mozart
  • Stephen Hawking
  • Wright Kardeşler
  • Jamie Oliver
  • Bill Gates

Disleksi Geçer Mi?

Disleksinin altında yatan temel neden beynin bazı fonksiyonlarındaki bozukluklardır ve bu bozuklukları düzeltmenin bilinen kesin bir yolu yoktur. 

Dolayısıyla disleksinin henüz keşfedilmiş kesin bir tedavisi olmadığını söyleyebiliriz. 

Ancak her psikolojik sorun gibi disleksinin de hayata ve yaşam kalitesine olan müdahalesini en aza indirmenin bazı yolları vardır. 

Öncelikle disleksiye sahip bir çocuk için yapılacak doğru bir eğitim planlaması ile çocuğun eğitim hayatının disleksi tarafından olumsuz etkilenmesinin önüne geçmek mümkündür. 

Bununla birlikte, ebeveynler çocuklarının psikolojik destek almasını sağlayarak da disleksinin psikolojik etkilerini en aza indirgeyebilirler. Aynı zamanda ebeveynlerin çocuğa yaklaşımı da oldukça önemlidir. 

Daha ileri yaşlarda ise disleksinin etkilerini azaltmak için artık kişiye de bazı görevler düşmektedir. Okuma çalışmaları yapmak, kendine anlayışla yaklaşmak, özgüveninin disleksiden etkilenmesine izin vermemek ve mümkün olduğu ölçüde profesyonel destek almak disleksi ile mücadele etmek için atılabilecek önemli adımlardır. 

Disleksi her ne kadar hayatınız boyunca sizinle beraber olacak olan bir sorun gibi görünse de yazımız boyunca anlattığımız tavsiyelere uyarak ve öz şefkatinizi koruyarak disleksinin hayatınıza olan etkisini en aza indirmeniz mümkündür. 

Yazar
Avatar
Eren Artun ErgülPsikolog31 Mayıs 2024
0/1500
Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı