Çoğu zaman size yalan söyledim.
Yalan söylemenin yanlış olduğunu biliyordum fakat yaşamınızı alt üst ettiğim bu yalanlar için pişman ya da üzgün değilim. Erken yaşlarımda empati kurmayı, yanlış davranışlarım için pişman olmayı öğrenemediğim için narsisizmi seçtim.
Belki de şuan narsist bir yetişkin olmamdaki en büyük faktör küçükken çok hassas bir çocuk olmamdır. Hiçbir zaman hislerimle yüzleşemedim, bu durum hep bana acı verdi. Kendime hiçbir zaman bir rol model bulamadım. Hep yetersiz hissettim kendimi; işe yaramazdım, hiç kimseydim... Daha ufacık bir çocukken beni koşulsuz sevmesi gereken büyüklerim tarafından neden sevilmediğimi, sürekli aşağılandığımı, hor görüldüğümü hiçbir zaman anlayamadım. Herkes gibi ben de kırıldım, acı çektim, aldatıldım... Ama belki de ben aslında hiçbir zaman büyümedim.
Yaşamak benim için öylesine acı vericiydi ki bu acıyı dindirebilmek için bir şeyler yapmalıydım ve her şeyi yapmaya hazırdım. Güçlü olmalıydım, hiçbir zaman zayıf görünmemeliydim çünkü zayıflıklarım beni öldürüyordu. Yetiştiğim ortamda hassas bir insan olmak, başkalarının hislerine değer vermek, düşüncelerine saygı duymak, sevebilmek bir zayıflık göstergesiydi. Hayatta kalabilmek için bir seçim yapmalıydım; ya insanlığımı feda edecektim ya da zihnimdeki bu zifiri karanlık, soğuk okyanusta sessizce boğulacaktım. İnsanlığımla vedalaşmayı seçtim…
Bundan böyle insana ait duygularım beni asla ele geçirmemeliydi. Dünyanın en güzel yalanlarından ördüğüm maskemin altında kimsenin gerçek bana ulaşmasına izin veremezdim. Kimseyi sevemez, hislerine ortak olamaz, kimse için üzülemezdim. Bu nedenle sizden nefret etmeliydim. Yalanlarımla, tutarsız, bencil davranışlarım, kılıçtan keskin sözlerimle çevremdeki herkesin kendisini kötü hissetmesini sağlamalıydım; kırdığım kalplerle yamadığım maskemi severken beni sevenleri paramparça etmeliydim…
En büyük gerçeğim her ne pahasına olursa olsun koruduğum yalanlarımdı. Dış görünüşüme her zaman özen gösterdim, benden etkilenmeniz, hoşlanmanız hatta bana güvenmeniz için elimden geleni yaptım. “İyi insan” taklidi yapmakta her zaman yetenekliydim, ama asla gerçekten “iyi” bir insanın hisset"tiklerini hissetmedim. Bir yalan nasıl hissedebilir ki zaten? Hiç kimsenin gerçek beni görebilecek kadar yakınıma gelmesine izin vermedim.
Yıllarca aynı yastığa baş koyduğum eşimin hatta çocuklarımın bile…
“
Güven” en sevdiğim oyuncağım oldu hep; bana güvendiğinizi hissettiğim anda sizi istediğim gibi yönetebileceğimi, özgüveninizi sarsabileceğimi, bana karşı olan tüm duygularınızı çıkarlarım için kullanabileceğimi biliyordum. Böylece hiçbir zaman çıkartmadığım maskemin bile beni koruyamadığı başarısızlıklarımı, kıskançlıklarımı, her ne kadar istesem de gerçekte bir türlü sahip olamadığım kusursuz dünyamda oluşan tüm olumsuzlukları
en büyük silahım yansıtmayla size çevirdim.
Değişmemi beklemeyin, asla değişmeyeceğimi biliyorum. Ve eğer kendinize değer veriyorsanız benim küçük oyunlarımla yaşamınızı harcamaktan bir an önce vazgeçin. Kendinizi terk etmektense bir an önce beni terk edin. Çünkü biliyorum ki ben bunu sizin için asla yapmayacağım; eğer kendinizi bana karşı korumazsanız bir gün aynadan size bakan yüzü tanımakta zorlanacaksınız eminim. Ve asla
bir narsiste aşık olmayın…