benmerkezcilik

Benmerkezcilik Nedir? Türleri Nelerdir?

Her insan bazı olaylarda kendini merkezde görmek ister, ya da zaman zaman kendini başrol olarak hissetmek istediği bazı dönemlerden geçer.

Ancak bazı insanlar her durumda ve her yerde kendi düşüncelerini esas alır, kendini merkezde görmek ister ve kendi düşüncelerini her şeyden önce görür. 

Egosantrizm olarak da isimlendirilebilen benmerkezcilik; dünyanın merkezinde kendisini görerek, tüm olayları kendine dayandıran ve herkesin düşüncesinin kendisiyle aynı olduğu düşüncesine kapılan kişilerin içine düştüğü olguyu ifade eder. 

Kavram, Jean Piaget tarafından 1920 lerde ortaya atılmıştır ve Jean Piaget bu kavramı daha çok çocukların gelişim döneminde yaşadıkları bir durum olarak betimlemiştir.

Gerçekten de çocuklarda özellikle 2-6 yaş arasında sıklıkla yaşanan bir dönem olan benmerkezci dönem, çocuğun ebeveynlerinin kendisine hizmet etmek için var olduklarına ikna olduğu bir dönemdir. Çocuklarda görüldüğünde normalize edilebilen ve geçici olan benmerkezcilik olgusu bir yetişkinde var olması söz konusu olduğunda ise daha büyük problemlere yol açabilecektir. 

Okul Öncesi Dönemde Benmerkezcilik 

Okul öncesi dönem; çocukların aileleri oldukça zorlayabildiği, özel ilgi gerektiren ve gelişimin tamamen ebeveynlerin elinde olduğu bir dönemdir.

Aynı zamanda bu dönemde çocuklar çoğu zaman etrafındaki büyüklerin ilgi odağı olduğundan, ilginin paylaşılabilen bir olgu olduğunu idrak edemeyebilir ve bu durumda da egosantrik bir yapıya bürünebilir. 

Özellikle günümüz dünyasında çocuklar çok fazla açık alanda oyun oynamayıp ve daha çok dijital oyunlarla başbaşa bırakıldığından; çocuk kendisinin dünyanın merkezinde olduğunu ve diğer herkesin onun dünyasının yalnızca birer parçası olduğunu düşünebilecektir.

Çünkü dünyada ilgi odağı olan başka küçük çocuklarla bir araya neredeyse hiç gelmeyecek, oyuncaklarını ya da abur cuburlarını paylaşmayacak veya hangi oyunun oynanacağı konusunda fikir alışverişi yapmayacaktır.

Dijital dünyada çocuğun yaşamında başka ilgi odağı olabilecek çocuk yok, anne babası yalnız onun hizmetkârı, abur cuburlar onun emrinde gibi bir ütopik dünya oluşabilecektir. Bu da günümüzde çocukları benmerkezciliğe itebilir. 

Bu tarz bir dönemden çıkıp okula başlayan çocuk ise birçok başka çocuk olduğunu, öğretmen denilen yetişkinin ilgisinin bir tek kendisi üzerinde olmayıp farklı çocuklara paylaştırıldığını, yiyeceklerin belli bir zamanda ve paylaşarak yenmesi gerektiğini görüp; tabiri caizse sudan çıkmış balık gibi bocalayabilecektir. 

İlkokul Çağında Benmerkezcilik 

İlkokul çağı; çocukların bocalama yaşayabildikleri, kısa süre de olsa ilk kez ebeveynlerinden ayrı zaman geçirmek zorunda oldukları ve sürekli yeni şeyler öğrenme görevleri olan bir dönemdir.

Hal böyle olunca, çocuk hayatın merkezinde kendisinin olduğu düşüncesinden de hızlı bir şekilde çıkmak zorunda kalabilir. Zira daha önce etrafındaki büyüklerden gelen ilginin tamamen kendisi üzerinde olduğu ve herkesin ona adeta hizmet ettiği dönemden bir anda ilginin bir sürü çocuğa paylaştırıldığı ve kendisinin öğrenme hizmetinde bulunması gerektiği bir döneme girer.

Bu nedenle, çocuklardaki yoğun benmerkezcilik ilkokul döneminde biraz da olsa azalır. Bu azalış süreci ise hem çocuklar hem de ebeveynler açısından sancılı geçebilmektedir. Ancak yine de çocuklar okuldan eve geldiğinde tekrar hayatın merkezine geçmiş gibi düşünebilir ya da bazı özel okullarda çocuklar belki de bu benmerkezcilikten kurtulma fırsatını hiç yakalamayabilir.

Bu nedenle her ne kadar ilkokul çağı çocuklarda egosantrizmin azalış göstermesi gereken bir çağ olsa da kimi zaman farklı faktörlerin etkisiyle bu azalış gerçekleşmeyip bu süreç daha sonraki süreçlere, hatta belki yetişkinliğe sarkabilir.

Ergenlik Döneminde Benmerkezcilik 

Ergen benmerkezciliği her ne kadar normal karşılanabilir bir durum olsa da dikkatli olunmalıdır. Zira benmerkezciliğin yetişkinliğe taşınmaya elverişli olduğu dönem ergenliktir. 

Ergen bireyin dünyada yaşanan tüm olayların kendisi ile alâkalı olduğunu düşünüp, dünyadaki en önemli kişinin kendisi olduğunu; herkesin ya onun düşmanı ya da dostu olduğunu düşünmesine sebep olan durum egosantrizm durumudur. 

Ergenlerde görülen ‘bazı kişiler beni hiç anlamıyor, bazıları ise tamamen benimle aynı düşüncelere sahip dostlarım’ düşüncesi de egosantrik dönemin bir sonucudur. 

Bu dönemde ergenler kendisini çok güçlü görebilir, tüm olayların kendisine yönelik olduğunu düşünebilir ve sürekli birileri tarafından izleniyor olduğu güdüsüyle hareket edebilir. 

Bu dönemde ebeveynler çocuklarına oldukça dikkatli ve hassas yaklaşmalı; çocuğa dünyanın kendisinden ibaret olmadığını ve her şeyin onunla ilgili olmadığını anlatırken bunu dünyada bir hiç olduğunu da hissetmeyeceği şekilde yapmalıdır. 

Yetişkinlikte Benmerkezcilik 

Yetişkinlikte benmerkezcilik, artık kişiyi fazlaca olumsuz etkileyebilen, sosyal hayatına ve insan ilişkilerine sirayet eden. Kişinin yaşamın pek çok bölgesinde zorlanmasına sebep olan bir durum hâlini alır. 

Zira benmerkezcilik çocuklarda daha tahammül edilebilen ve normal karşılanabilecek bir durumken yetişkinlerdensöz konusu olduğunda insanların egosantrizme karşı tahammülü oldukça azalmaktadır. 

Yetişkin bir insanın benmerkezci olması; başka insanların düşüncelerine hiçbir şekilde önem vermeyip, herkesin kendisinin düşüncesinde olması gerektiğini düşünmesi, olayların her zaman kendisiyle bir ilgisi olduğu kanısında olması gibi kendisini diğer insanlardan soyutlayarak dünyanın merkezine yerleştirmesi sonucunu doğurur. Bu da hem kişiye hem çevresindekilere oldukça negatif yansıyacaktır.

Benmerkezciliğin Sosyal Hayata Etkileri

Benmerkezcilik yetişkinlikte görüldüğünde diğer dönemlere nazaran kişinin hayatını daha negatif etkiler. Bunun sebebi, sosyal hayat açısından; kişinin benmerkezciliğe yaklaştıkça empatiden ve anlayıştan uzaklaşmasıdır. Bu uzaklaşma kişinin her türlü ilişkisini zorlaştırır ve kişiyi iyi bir partner olmaktan alıkoyar.

Benmerkezci kişi karşısındakinin düşüncelerine değer vermez, insanların en ufak mod düşüklüklerini üzerine alınabilir ve bunun gibi daha birçok hayatın merkezinde olduğu düşüncesinden kaynaklanan davranışlar sergiler. 

Bu da kişiyi sosyal ortamlarda bulunması istenmeyen, ilişki kurmaktan kaçınılan bir insan hâline getirebilir. Dolayısıyla kişi iletişim ihtiyacını yeterince verimli gideremeyebilir ve bu da onu yalnızlığa iter.

Benmerkezciliğin Okul ve İş Hayatına Etkileri 

Okul öncesi dönemdeki çocuklarda benmerkezciliğin zirvede olduğunu daha önce de söylemiştik. Egosantrizmin zirvesinde olduğu dönemden; ilginin bir anda birçok çocuğa paylaştırıldığı okul dönemine geçiş, çocuğu oldukça zorlamaktadır.

Bir yandan da bazı çocuklar benmerkezci düşüncelerinii okul hayatına çok fazla yansıtır ve bunun zorluğunu hem okul arkadaşlarına hem de öğretmenlerine yaşatır. Kendisiyle aynı düşüncede olmayan ya da aynı oyunu oynamak istemeyen okul arkadaşlarına düşmanlık besleyebilir, öğretmenin ilgisi bir anlığına da olsa ondan uzaklaşıp başka bir sınıf arkadaşına yöneldiğinde yeniden ilgi çekmek ve dikkati kendinde toplamak için kontrolsüz davranışlar sergileyebilir. Bu nedenle ideal öğrenci olmaktan uzaklaşacaktır.

İş hayatında da benmerkezciliğin yansımaları aslında okul hayatıyla benzerdir. Zira burada sınıf arkadaşlarının yerini çalışma arkadaşları; öğretmenlerin yerini ise müdür ya da patron alır. 

Çalışan benmerkezci ise; diğer çalışma arkadaşlarının iş politikaları hakkındaki fikirlerini dikkate almaz, iyi bir takım arkadaşı olmaktan oldukça uzaktır, kendisi yerine bir başkasının projesi beğenildiğinde bunun yalnızca kendisi üzerine oynanan bir oyun olduğunu dahi düşünebilir.

Aynı zamanda iyi bir takım arkadaşında olması gereken; iyi dinleyici olmak, empati yapabilmek gibi özelliklere sahip değildir. 

Hayatımızdaki Bir İnsanın Benmerkezci Olduğunu Nasıl Anlarız?

Hayatımızdaki insanın benmerkezci olduğunu anlamak aslında düşündüğümüz kadar zor degildir. Zira bir insanın egosantrik bir yapıda olduğunu gösteren çok net belirtiler vardır.

Örneğin empatiden yoksun olması, ‘haklısın’ kelimesini yalnızca onun düşüncesinde olduğunuzda söylemesi, siz konuşurken dinlemeyip başka şeyler düşündüğünü fark etmeniz, sürekli övgü beklemesi ve başkalarını eleştirmesi, herhangi bir şeye canınız sıkıldığında yaşadığınız mod düşüklüğünün mutlaka kendisi ile ilişkili olduğunu düşünmesi ya da sıklıkla etrafında ondan nefret eden ve ona karşı planlar yapan birçok kişi olduğunu ifade etmesi gibi davranışlar aslında o kişinin benmerkezci olduğunu gösteren belirtilerdir. 

Benmerkezci kişilerle tartışmak hatta normal iletişim kurmak dahi çok zordur. Başkasının haklı olduğunu kabul etmemek için direnirler. Sizden herhangi bir konuda fikir alsa da bu fikrinize katıldığını ve fikrinizi uyguladığını görmeniz oldukça zordur. 

Benmerkezciliğin Türleri

Benmerkezcilik her ne kadar genel bir tanımla hayatın merkezinde kendisini görme düşüncesi olarak tanımlansa da farklı türlerde ortaya çıkabilmektedir. 

Bu sınıflandırmaları egosantrizm konusunda önemli çalışmalara sahip olan Ford, 1970 lerde yaptığı bir çalışmasında kullanmıştır ve günümüzde de kabul gören bir sınıflandırmadır. Buna göre benmerkezciliğin türleri şöyledir:

  • Bilişsel benmerkezcilik: Kendi düşüncelerini başkalarınınkinden üstün görür ve daima haklı olduğunu düşünmeye yatkındır. 
  • Duygusal benmerkezcilik: Daha çok duygusal açıdan kendisini diğer insanlardan önemli görür ve empati yapmayarak yalnızca kendi hislerini önemser. 
  • Uzamsal(görsel) benmerkezcilik: Görsel açıdan kendisini merkezde görür ve dış görünüşünün diğerlerinden daha üstün olduğu kanısındadır. 

Benmerkezciliğin Psikolojik Temelleri

Benmerkezciliğin temelinde çoğu yanlış yönetilen bir çocukluk dönemi yatmaktadır. Çocukluk sürecine iki yönlü bakarsak; kimi çocuklar ebeveynleri tarafından egoist, yani en güzel çocuğun kendisi olduğu, en akıllı çocuğun kendisi olduğu, dünyadaki en önemli kişinin kendisi olduğu ve etrafındakilerin ona hizmet edeceği düşüncesi ile isteklerine hayır demeden büyütür. Bu da çocuğun her zaman bu olgu ile hareket etmesine sebep olur.

Beynine yerleşen bu ‘en önemli benim’ düşüncesi ile hareket eden çocuklar yetişkinliklerinde de benmerkezci bir yapıya bürünmektedir. 

Öte yandan, çocukluğunda asla değer görmeyerek ve ihmal edilerek büyüyen kişiler daha sonra bunun yarattığı psikolojik tahribatı yanlış bir şekilde düzelterek kendisini dünyanın temeline yerleştirip empatiden ve anlayıştan yoksun egosantrik bir yapıya bürünebilir. 

Bunlardan yola çıkarak benmerkezciliğin psikolojik temellerinin iki durumda da çocuklukta oluştuğunu söyleyebiliriz. 

Ayrıca yalnızlık düşüncesi ve benmerkezcilik de birbirlerini besleyen olumsuzluklardır. Zira benmerkezci insan zamanla yalnızlaşır ve soyutlanır; yalnızlaşan insan da daha çok kendine döner ve benmerkezciliği artar. 

Benmerkezcilik ve Narsisizm İlişkisi

Kişinin kendisine aşık olması olarak kısaca tanımlayabileceğimiz narsisizm, kişinin kendisine karşı hayranlık duyması, diğer insanları yalnız kendi egosunu tatmin edebileceği ölçüde hayatında tutması, başkalarının düşüncesine saygı göstermeden yalnızca kendi düşüncelerini değerli görmesi gibi olguları kapsamaktadır. 

Bu tanımıyla benmerkezciliğe oldukça yakın görülen narsisizm aslında benmerkezciliği de kapsamaktadır. 

İnsan hayatında gerektiği ölçüde bulunması gereken benmerkezcilik, dozunu aşıp başkalarının sınırlarını zorlayan bir hâle büründüğünde narsisizmle benzer bir durum hâline gelmektedir. 

Zira narsist insan zaten benmerkezci ve egoist bir yapıdadır. Bu tarz insanlar dünyanın merkezinde kendisini görür, diğer insanları yalnızca egosuna hizmet ettikleri ölçüde var sayar ve kendisine büyük bir hayranlık besler.

Benmerkezcilikle Başa Çıkma Stratejileri

Benmerkezcilik hem kişinin hem de etrafındakilerin hayatını oldukça zorlaştırabilecektir. Bu nedenle bilinenin aksine benmerkezci insanlar hâlinden memnun olmayabilir. 

Zira bu durumun onlara yansıması da negatiftir. Hâl böyle olunca kişi benmerkezci olduğunu anladığında bununla baş etmenin yollarını arayacaktır. O nedenle biz de benmerkezcilikle baş etmenin bazı stratejilerinden bahsetmenin doğru olacağına karar verdik. 

Öncelikle benmerkezcilik empati duygusunun tam karşısında yer almaktadır. Bu nedenle empati yeteneğini geliştirmek için çalışmalar yapmak her geçen gün kişiyi benmerkezcilikten uzaklaştırır. 

Aynı şekilde karşılıklı iletişimde karşıdaki kişiyi dikkatli dinlemek için çaba göstermek de bunun gibidir.

Bunun yanında benmerkezci bir yapıya bürünmenin hangi psikolojik sebeplere dayandığını çözümleyerek bunlar üzerine çalışmalar yürütmek egosantrizmden kurtulmanın en verimli yoludur. 

Kısaca dünyaya gelen her insanın özel olduğunu, herkesin fikrinin değerli olduğunu ve kimi zaman sizden daha tecrübesiz ya da daha az akıllı gördüğünüz insanlardan bile çok güzel fikirler edinebileceğinizi benimsemek benmerkezcilik ile mücadele edebilmenizi sağlayacaktır.

Benmerkezci Kişilerle İlişkilerinizde Bazı Sınırlar Koyun

Benmerkezci bir kişi ile herhangi bir ilişki içine girdiğinizde eğer sağlıklı sınırlar koymaz ve bu sınırlarınızı korumazsanız yıpranmanız kaçınılmazdır. 

Zira benmerkezci kişiler başkalarının sınırlarına kendiliğinden saygı duymaktan oldukça uzaktır. Bunu yapması için onu sıklıkla uyarmanız gerekebilir.

Ancak karşınızdaki benmerkezci kişiyi sınırlarınıza saygı duyması için uyarmanın onu sizden uzaklaştıracağını ve ilişkinizi zedeleyeceğini düşünmemelisiniz.

Bu yalnızca sizin, kendi değerini bilen ve sınırlarının farkında olan bir insan olmanızdan kaynaklıdır ve hatta uzun vadede karşınızdaki egosantrik kişi için de ilişkiniz için de oldukça faydalıdır.

Benmerkezcilik ve Liderlik

İyi bir lider, yalnızca kendisini değil takımındaki liderlik ettiği insanları da önemser ve onlara saygı duyar. 

Ayrıca iyi bir liderde olması gereken en önemli özelliklerden biri de yalnızca kendi fikirlerini uygulamayıp başkalarından da fikir alarak en verimli olacak fikri uygulamaya koymasıdır. 

Tüm bu özellikler benmerkezci insanda bulunan özelliklerden oldukça uzaktır. Zira benmerkezci insan başka insanların fikirlerini değersiz görerek yalnızca kendisine önem veren bir yapıdadır. 

Bu nedenle bir yetişkinin benmerkezci yapıdan kurtulmadan iyi bir lider olması mümkün değildir. 

İyi ve saygı gören bir lider benmerkezci olmaktan uzak, takımındakilere ve fikirlerine saygı duyan, kendini merkeze almayan bir liderdir.

Benmerkezcilik ve Empati 

Empati yeteneği insan ilişkilerinde oldukça önemli bir yerdedir. Zira empati kurmaktan yoksun olan insanlar iyi bir dinleyici olmadığı gibi karşısındakini anlayarak onunla sağlıklı bir konuşma da gerçekleştiremeyecektir. 

Benmerkezcilik ve empati ise birbirleriyle bağdaşmayan ve çok uzak iki kavramdır. Benmerkezci insan, karşısındakini ve fikirlerini hatta onun yaşadıklarını değerli görmeyip onu anlamaya da çabalamayacaktır. 

Bu nedenle empati yeteneğini kazanmanın ön koşulu kişinin benmerkezci yapısından kurtulup, tüm insanların değerli olduğu düşüncesinin özümsenmesidir. 

Yazar
Avatar
Eren Artun ErgülPsikolog20 Haziran 2024
0/1500
Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı