Anne kız ilişkisinde yaşanan zorluklar ve sağlıklı sınırlar çizmenin anne kız ilişkisine etkileri

Anne-Kız ilişkisindeki Zorlayıcı Faktörler ve Sağlıklı Sınırlar Çizmek

Hepimizin annelerimiz tarafından yeterince anlaşılamadığımızı düşündüğümüz veya eğer kızı olan bir anneysek, sevip koklayarak büyüttüğümüz küçük kızımızla uzaklaşmaya başladığımızı hissettiğimiz anlar olmuştur. 
Büyümüş olan kız çocukları, en azından bir kere bile olsa o sihirli ‘anne olunca anlarsın’ı işitmiş olduklarını hatırlıyorlardır.
Peki neden en büyük idolümüz, makyaj malzemelerini, topuklu ayakkabılarını deneyip taklidini yaparak büyüdüğümüz annelerimiz ile işler her zaman o günlerdeki gibi gitmedi? 

Bir zamanlar o olmaya çalıştığımız annelerimiz ile ne oldu da rahatsız olmadan iletişim kuramaz olduk? 
Bu yazımızda; ergenlik döneminin getirdiği hormon değişimleri ile şekillenen yeni davranışlarımızın annelerimiz ile ilişkimize etkilerini inceliyoruz. 
Yine aynı şekilde; broş gibi göğsümüzde gezdirmek isteyerek büyüttüğümüz bebeğimizin; büyürken nasıl olup da kendisi ile ilişkisinin bu denli zorlaştığını ve ergenliğin bu zorluklar üzerindeki etkilerini inceliyoruz.
Dileriz bunları okumak, anne-kızlara ilişkilerine farklı bir pencereden bakarak daha önce fark etmedikleri noktaları görmelerine yardımcı olacak ve birbirine karşı empati yapabilmelerini sağlayacaktır. Keyifli okumalar dileriz…

Ergenlik Döneminde Anne-Kız İlişkisini Bekleyen Zorluklar

Ergenlik dönemi; kız çocukları için de erkek çocukları için de karmaşık ve zorlu olabilen bir dönem olmakla beraber, ebeveynler için dikkatli yönetilmesi gereken özel bir süreçtir. 

Çocukluk döneminde anne ve babası ile bağları oldukça güçlü olan çocuğun ergenlik döneminde bu bağları zayıflayabilir, çocuk anne ve babasından uzaklaşabilir ve hormonlarının da etkisi ile agresif ve depresif bir ruh haline bürünebilir. 

Bu dönemde anne-çocuk ya da baba-çocuk ilişkisinde gerilimler yaşanabilecek ve çocuk ebeveynlerine karşı daha agresif bir tutum sergileyebilecektir. 

Anne-kız ilişkisi her ne kadar kurulabilecek en kıymetli ve güzel ilişkilerden olsa da, en zorlu sınavlarını bu dönemde verecektir. Sağlıklı bir anne-kız ilişkisi hem ergenlikte hem de sonrasında gelişime ve karakterin şekillenmesine katkıda bulunacak ve kız çocuklarının psikolojik sağlığına önemli ölçüde destek sağlayacaktır. 

Ancak ergenlik döneminde anne-kız ilişkisi de, tıpkı diğer aile içi ilişkiler gibi negatif etkilenebilecektir. Ergenlik döneminde anne-kız ilişkisini bekleyen zorluklar genel olarak; annenin kızı ile doğumundan itibaren kurduğu bağı devam ettirmek istemesinin yanında, kızının bağımsızlaşma ihtiyacı duymaya başlamasından kaynaklanmaktadır. 

Bunun yanında, ergenliğe adım atan ve cinsel hormonları gelişen kız çocuğunun bu hormonlarından sebep görülebilecek davranış değişimleri de; anne-kız ilişkisinin ergenlik döneminde karşılaşacağı zorluklar üzerinde etkili olacaktır. 

Kız çocukları ergenlik döneminde bilinçsizce annesine karşı rekabet duygusu geliştirebilecek ve aynı zamanda annesi tarafından da kendisine karşı aynı duyguların beslendiğine ikna olabilecektir. Annesinin ona karşı anlayışlı yaklaşmadığını düşünebilen kız evlat, anneye karşı güven sorunu ve öfke geliştirebilecektir.

Anne-Kız Arasındaki Güven Sorununun Nedenleri ve Üstesinden Gelme Yolları

Anne-kız arasında gelişen sağlıklı ve sağlam bir ilişki, sevginin yanı sıra birçok farklı getiriye de sahiptir. Sağlıklı sınırlar çizebilmek, ilgi ihtiyacı duymamak, güven sorunlarına sahip olmamak da bu getirilerden bazılarıdır. Ancak anne- kız arasında olan ilişkinin sağlıksız bir hal alması ise başta anne ile kız arasında güven sorunları oluşmasına neden olacak ve aynı zamanda ikisi arasındaki dinamiklerin de sağlıksız bir hal almasına neden olacaktır. 

Bu ilişkinin sağlıksız bir hal almasının en önemli negatif sonucu ise çocuğun karakter gelişiminin ve psikolojik sağlığının olumsuz etkilenmesine neden olmasıdır. Anne-kız ilişkisinde bazı nedenlerle güven sorunları gelişebilir ve bu da ilişkiyi sağlıksız bir hale getirir. 

Güven sorunlarına neden olan faktörler ise; anne ile baba arasındaki ilişkide yaşanan çatışmalar, anne-kız ilişkisinde bilinçsizce gelişen rekabet, kız kendisine sınırlar koymak ve bağımsızlaşmak isterken annenin bu isteğe saygı duymaması ve anlayışsız yaklaşması, kızın eskisi gibi annesi ile yakınlık ihtiyacı içinde bulunmaması olabilir. Ergenlikle beraber her anne-kız ilişkisinde gelişebilecek olan bu sorun bazı durumlarda psikolojiyi etkiler hale gelir ve bu durumlarda da üstesinden gelmek için çabalanmalıdır. Bu güven sorunlarının üstesinden gelmenin yegane yolu ise anlayıştan geçmektedir. Annenin kızına göstereceği anlayış, kız çocuğunun ergenlik sürecinin sağlıklı yönetilmesi ve bu süreçte annesi ile olan ilişkisinin zedelenmemesi açısından oldukça önemlidir. 

Bunların yanında annenin, bu güven sorununun üstesinden gelmesi için yapması gerekenler şöyledir:

  • Kızı ile olan etkileşimine çocukluktaki kadar yoğun olmayacak şekilde devam etmek
  • Sosyal aktivitelere ve birlikte zaman geçirmeye özen göstermek
  • Kızını kısıtlamamak ve baskılamamak
  • Kontrollü ve dozunda otoriteden taviz vermemek
  • Kızını yargılamamak ve eleştiriden kaçınmak
  • Kızını gelişimine destek olacak ve keyif alacağı aktivite ve hobilere yönlendirmek
  • İmkanlar dahilinde kızının profesyonel destek almasını sağlamak

Anne-Kız İlişkilerinde Etkili İletişim Teknikleri

Anne ile kızı arasında sağlıklı bir ilişki gelişmesi için etkili iletişim teknikleri belirlenmesi oldukça önemlidir. Özellikle empatinin bu iletişimde önemli bir yerde olması gerekmektedir. 

Bunun yanında aşırı eleştirel bir dilden kaçınılması da özellikle kızın öz güveninin düşmemesi için oldukça önemlidir. Annenin kızına karşı iyi bir dinleyici olması da aralarındaki iletişimin sağlıklı devam etmesi açısından çok önemlidir. Baskıcı, kontrolcü, eleştirel ve suçlayıcı bir dilden ise muhakkak uzak durulmalıdır. Her ne kadar her anne, çocuğu söz konusu olduğunda birtakım güvenlik kaygılarına sahip olabilecekse de; özellikle ergenlik döneminde bunun çocuğa fazla yansıtılması ve kaygılı bir dil kullanılması da sağlıklı iletişim kurmanın önüne geçecek ve aksine çocukta da bir kaygı ve güvensizliğe yol açabilecektir. Dolayısıyla annenin, çocuğu ile iletişim kurarken:

  • Empati kurduğu,
  • Anlayışlı,
  • Suçlayıcı ve eleştirel dilden uzak,
  • Kaygı yansıtmadan diyalog kuracağı bir iletişim biçimi benimsemesi gerekecektir. 

Anne-Kız İlişkilerinde Sınırlar Çizmenin İki Taraf İçin de Önemi

Anne-kız ilişkisinin olması gerektiği gibi ve sağlıklı olduğunda, iki tarafın da hayatında birçok önemli katkıya sebep olduğunu biliyoruz. Aksi durumda, sağlıklı olmadığında ve olması gereken sınırlar çizilemediğinde bu ilişki özellikle çocukta; suçlu ya da mağdur psikolojisi, öz güven düşüklüğü, anksiyete bozukluğu gibi birçok psikolojik sorunun nedeni haline gelebilecektir. 

Her ne kadar anne ile kızı arasında güçlü bir bağ ve ilişki olacak ise de her ilişki arasında var olması gereken sağlıklı sınırlar bu ilişkide de mutlaka çizilmelidir. Aksi halde kız, kendi benliğini gerçekleştiremeyecek ve kişisel gelişimini tamamlayamayacaktır. 

Kendisini sürekli annesinin kontrolü altında hissetmek istemeyen ve kendi başına bir anlam ifade ettiğine ikna olmak isteyen her kız çocuğu, annesi ile arasına sağlıklı sınırlar çizmelidir. 

Anne-Kız Arasındaki Kıskançlık Nedenleri ve Çözümleri 

Anne-kız arasında yaşanabilecek en olumsuz durumlardan biri de aralarında kıskançlık olgusu yaşanmasıdır. İlişkinin oldukça sağlıksız bir hal almasına ve anne kız arasındaki sevgi bağının da negatif etkilenmesine yol açan kıskançlık, özellikle ergenlik döneminde daha görünür hale gelen ve anne kız rekabetini ortaya çıkaran bir durumdur. Anne ve kızı arasında kıskançlığın ortaya çıkmasının belirgin bazı nedenleri vardır. Bu nedenleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Annenin, kızına karşı ya da kızının annesine karşı yoğun eleştirel tavrı
  • Annenin, kızını kendisi ya da gençliği ile sürekli karşılaştırması
  • Annenin, kızı ile babası arasındaki ilişkiye fazla müdahaleci yaklaşması
  • Annenin kızını baskılaması ve arkadaş edinmesine engel olması
  • Kızının, annesi ile sürekli yarış halinde hissetmesi
  • Anne-kız rolünün ve sınırların kaybolarak; ilişkinin bir arkadaşlık ilişkisi halini alması

Bu sebepler ve türevleri nedeniyle anne-kız ilişkisinde kıskançlık ortaya çıkabilecek ve bu da öncesinde sözünü ettiğimiz gibi her iki tarafın da psikolojisinde önemli hasarlara yol açabilecektir. Dolayısıyla bu olgunun üstesinden gelinmesi oldukça önemlidir. 

Özellikle anneye önemli görevler düşmektedir. 

Bir annenin çocuğunda kendisine karşı bir kıskançlık oluştuğunu hissetmesi halinde yapması gerekenler; 

  • Çocuğuna daha destekleyici yaklaşmak, 
  • Onun arkadaş edinmesine ve yaşıtları ile vakit geçirmesine müdahale etmemek, 
  • Çocuğunu eleştirmekten kaçınmak ve bu konuda onu suçlamayarak, empati yapmaya özen göstermektir. 

 

Ancak bazı durumlarda anne de kızına karşı kıskançlık geliştirebilmektedir. Böyle bir durumda sorunun üstesinden gelmek için; 

  • Annenin sosyalleşmeye özen göstermesi, 
  • Yeni hobiler edinmesi, 
  • Kendine vakit ayırması, 
  • Öz bakımına özen göstermesi ve gerekiyorsa psikolojik destek almaktan kaçınmaması gerekmektedir.

Şartlı Sevginin Anne Kız İlişkisi Üzerindeki Etkileri 

Şartlı ya da koşullu sevgi olarak adlandırdığımız sevgi türü, karşı tarafa verilecek sevgiye karşı sunulan koşula bağlı olarak ilerleyen bir sevgidir. 

Maalesef ebeveyn-çocuk ilişkisinde de sıklıkla karşımıza çıkan şartlı sevgiye verebileceğimiz en güzel örnekler; bir çocuğun yalnızca başarı elde etmek ya da hastalanmak gibi bazı koşullar gerçekleştiğinde anne babasından sevildiğini duyması veya hata yaptığında bir daha onu sevmeyecek olmakla ya da küsmekle tehdit edilmesidir. 

Bu tarz bir koşullu sevgi; çocuğun piskolojisinde inanılmaz negatifliklere yol açacak ve gelecek yaşamını da önemli ölçüde etkileyecektir. Bir kız çocuğunun annesi ile arasındaki sevgi bağının koşullu olması ve o çocuğun sürekli bir şartın gerçekleşmesi ile annesinden sevgi göreceğine inanması, o çocuğun; yetersizlik korkusunamükemmeliyetçi bir yapıya ve değersizlik hissine sahip bir yetişkin olmasına neden olacak ve aynı zamanda depresyon, anksiyete, asosyallik gibi önemli psikolojik sorunların kapısını aralayacaktır.  

Farklılıkları Kabul Etmenin Anne-Kız İlişkisine Etkileri

Her iki insan gibi anne ile kızı da mutlaka benzerlikler ile birlikte farklılıklara da sahip olacaktır. 

Bu farklılıkların ilişkiye iyi yansıtılması ise hem sağlıklı bir ilişki kurulabilmesini hem de aradaki sevgi bağının güvenilirliğini korumasını sağlayacaktır. Annenin kızından; kızının ise anneden farklarının olduğunu ve her ikisinin de birbirini değiştirerek kendisine benzetmeye zorlamaması aralarındaki ilişkinin sürdürülebilirliği ve sağlığı açısından oldukça önemlidir. 

Aksi halde çocuğun psikolojisi de annenin psikolojisi de negatif etkilenecek ve bunun yanında ikilinin arasındaki sevgi bağı da zayıflayabilecektir. Anne ve kızı birbirlerinin farklılıklarını kabul ettiğinde; birbirlerinin varlığına ve sınırlarına saygı gösterecek, diğerini değiştirmeye çalışmayacak ve aralarında daha samimi ve koşulsuz bir sevgi geliştirecektir. Bu durum annenin de hayatına olumlu yansıyacak olsa da özellikle kız çocuğunun öz güvenli, psikolojik sağlığı yerinde, tüm farklılıkları ile kendini seven, kendiyle barışık ve kendinden emin bir yetişkin olmasını sağlayacaktır. 

Annenin Kızı İle Arkadaş Olması Sağlıklı Mı?

Son yıllarda aile psikolojisinde yer edinen en büyük yanılgılardan biri ebeveynlerin, özellikle anne ile kızının, arkadaş olması gerektiği ve arada bulunan sınırların maksimum düzeyde yumuşatılması gerektiği düşüncesidir. 

Bu tarzda bir düşünce dışardan her ne kadar modern aile yapısına uygun gibi görünse de aslında, anne ile kızı arasındaki sevgi bağının gücünü azaltan, annenin kızı üzerinde var etmesi gereken düzeyli otoritenin getirdiği faydalardan yoksun bırakan, anne kız arasındaki sınırları yok eden, kızın annesine saygı duymamasının önünü açan dolayısıyla da sağlıklı olmaktan oldukça uzak olan bir düşüncedir. 

Muhakkak dozunda olması gerekmek ile birlikte, bir kız çocuğu annesine saygı duyması gerektiğinin her zaman farkında olmalı, annenin kızı üzerinde sağlıklı düzeyde otoritesinin olması ve ilişkide iki tarafın rolünün farklılıkları olması gerekmektedir. 
Eğer anne-kız ilişkiniz içerisindeki sağlıklı sınırları aşmışsanız korkmayın, hiçbir şey için geç değil. Bunu fark etmiş olmanız en önemli adım olmakla birlikte, profesyonel psikolojik destek ile aşılabilecek ve yeniden sağlıklı sınırlar ile çerçevelenmesi mümkün olan bir durumdur. 
PsikologOfisi’nde size yardım etmek için her an hazır onlarca psikolog bulunmaktadır. Online terapi ile evinizden bile çıkmaya gerek kalmadan hemen online psikolog seçebilir ve randevunuzu oluşturabilirsiniz.

Yazar
Avatar
Eren Artun ErgülPsikolog16 Ekim 2024
0/1500
Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Henüz yorum yapılmadı